Bölüm V

17.4K 718 176
                                    

Bir feryat daha koptu özlem sokaklarında. Çaresizlik ve pişmanlık duygusunu yaşayan genç adam toparlanamıyordu. ' Keşke ' dedi içinden ' keşke gerçekleri dile getirmeseydim ' diye söylenmeye başladı.

Omzuna değen elle kim olduğuna baktı.
Reşat korunmaya muhtaç küçük bir çocuk gibi abisinin yanına sığındı.
Afallayan genç adam ne yapacağını şaşırdı.

" Abi babam bizi bırakmaz değil mi ? "

Kardeşinin sorusuyla gözlerini yumdu. Ameliyatın kapısı önünde yerde oturmuş kardeşine daha sıkı sarıldı. Sorusuna cevap veremedi. Sessiz kalışı yüreğindeki acılara karşıydı sanki. Yine kardeşinin sesiyle bütün dikkatini ona verdi.

" Abi söyle babama bırakmasın bizi , yemin ederim yaramazlık yapmayacağım abi söyle babama gitmesin " sonlara doğru kısık çıkan sesiyle daha fazla dayanamayıp gözlerinden yaşlar firar etti.

" Gitmez koçum babamız bizi bırakmaz ne ağlıyorsun kız gibi " dedi genç adam ama ağladığını farkedemiyecek kadar acısı fazlaydı.

Reşat başını abisinin gögsüne yaslayıp derin bir nefes aldı. Tam konuşacağı sırada bir çığlık geldi kulaklarına. Bu ses sakındığı birtanecik kızkardeşlerine aitti. Koridorun başında Azra ile Melda hanım gözüktü. İki kardeş direk kalkıp anneleri ile kardeşinin yanına gittiler.

" Oğlum , baban Mehmet'im kocam " bir feryat daha koptu soğuk koridorda.

Azra " Anne babam gitmesin " diye feryadı yine yürekleri yıkmıştı.

"Hemşire , doktor kimse yok mu lan "

Reşat'ın bağrışına gelen sağlık görevlileri ile annesine sakinleştirici yapılmış müşade odasına alınmıştı. Ameliyat kapısında bekleyen üç kardeş birden doktorun çıkmasıyla yanına gittiler.

"Mehmet Bey'in yakınları siz misiniz ? " diyen doktora direk Boran cevap vermişti.

"Evet , babam nasıl durumu ? "

Doktor gözlerini üçü arasında gezdirdi. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

" Getirdiğinizde kalp krizi geçiriyordu. Müdahale ettik ama ne yazık ki hastayı kurtaramadık , üzgünüm başınız sağ olsun "

Boran yalan olmasını diledi. Bu bir .. Daha cevabını bulamadan Azra'nın çığlıkları yankılandı .

"Babaaaa ! "

Bir seslenişti bu , acılara gebe olan bir feryattı. Ellerini alıp saçlarının arasına alıp çekmeye başladı. Boran Ağa koştu kardeşine , sarıldı acısına .

"Sakin ol güzelim , hemşireeee kimse yok mu lannnn hemşireee "

Boran yardım isteyip kardeşinin elini sıkı sıkı tutuyordu. Saçlarını yolup kendini parçalayan kardeşini zor zapt ediyordu. Gözleri kardeşi Reşat'a kaydı. Tepkisiz öylece ayakta dikiliyordu.

"Reşat , koçum "

Bir ses veya tepki vermedi. Şok geçiriyordu. Tam seslenecegi sırada gelen doktor ve hemşire yardımıyla Azra uyutulmuştu. Onu da annesinin yanına götüren görevlilerden gözlerini çekip Reşat'a yaklaştı.

Kardeşi bozuk plak gibi tek birşeyi söyluyordu.

"Baba korkuyorum ,gitme "

Bunu duyan Boran donup kalmıştı. Hiçbirsey eskisi gibi olmayacaktı. Sadece kardeşine sarılabildi. Bu acıyı da atlatacaklardı.

Hazar&Hancı: LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin