Hazar&Hancı: LAVİNİA

Bölüm 26

Sözünü birden konağın kapısı sertçe açılmasıyla kesilmişti. Gözlerime inanamadım. Başımın dönmesiyle yanımda olan Resat'a tutunup fısıltı şeklinde çıkan sesimle inanılmaz bir şekilde konuştum.

' Sen ? '

Gözlerime inanamıyordum. Karşımda dimdik duran Musa Abimle kanım vücudumdan çekilmiş gibiydi.
Üzerimdeki şoku Resat'ın kükreyişiyle atlatmıştım.

' Azra Nerde lan ? Kardeşim nerde ?'

Musa abim gözlerini gözlerime dikmiş nefretle bakıyordu. Gözlerinde gördüğüm duygu kalbimi derinden yaralıyordu. Gözlerime bakarak cebinden bir şey çıkarıp Reşat'ın suratına fırlattı. Ayaklarımızın üzerine düşene baktığımda bir felaketin kaçınılmaz olduğunu anlamıştım.

Evlilik Cüzdanı ,

Azra ile evlenmişlerdi !

Resat büyük bir sakinlikle eğilip evlilik cüzdanını alıp gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti.

Öfkesini dizginliyordu

İçimde anlam veremediğim duygularla Melda annenin sesi yankılandı bu sefer Hazar Konağında.

' Musa oğlum Azram nerede ? '

Birden yüzündeki öfke nefret sönüp derin bir saygı aldı. Sonra Melda anneye bakıp içtenlikle konuştu.

' Güvende efendim merak etmeyin '

Yine tiksinircesine nefretle bana ve Reşat'a bakıp yüreğimi kurşuna dizen cümleleri sarfetti.

' Seni öldürmüyorsam sırf elime iğrenç namussuz kanın bulaşmasın diye ne yazık kı babamın masum kızı değilsin , yazıklar olsun '

Gözlerimden akan yaşlarla söylediklerini sindirmeye çalışıyordum. Reşat tam konuşacağı sırada konağın kapısı tekrar açılıp içeri perişan bir Azra ve onu sürükleyen Yiğit Ağa . Donmuş bakıyordum. Musa birden arkasını dönüp Azra'yı perişan bir halde görünce seğiren çenesiyle öfkeyle Yiğit Ağanın yanına gidip Azrayı yanıma çekip kükremişti.

' Kimsin lan sen karımı bu hale getiriyorsun '

Yiğit Ağa da sinirine hakim olamamış konuşmuştu.

' Yiğit Hazar'ım ben karanlık güclerin efendisi '

Yiğit'in kükremesi üzerine konağı siyah giyimli adamlar sarmıştı. Reşat borden beni arkasına alırken Melda anneyi de yanına çekmişti.
Hazar Konağı dağılmış , aile kavramı gittikçe yok oluyordu.

Resat tetikte beklerken , Musa abim sinirle Yiğit Ağa'ya bakıyordu.

Yiğit Ağa'da ondan kalır yanı yoktu. Korku bedenime hücum ediyordu.

Birden konağın kapısı açılıp bütün heybetiyle Boran Ağa girdi içeri. Yüzünde hafif morluklar vardı. Avlunun ortasına gelip catık kaşlarla herkeste gözlerini gezdirdi.

' Ne oluyor burda '

' Oğlum döndün ' dedi Melda anne özlem kokan sesiyle. Resat'ın kollarından cıkıp hızlıca Boran Aga'ya sarılıp , hasret giderdi.

' Ana ne oluyor burda ? ' dedi. Sert sesi konakta yankılanmıştı. Kotü bakışlarını bir Reşat'a bir de Yiğit Ağaya atıyordu.

' Ben de bilmiyorum ogul ama Musa ile Azra evlenmiş ' dedi Melda anne.

Boran Ağa birden bakışlarını Musa abimin kollarında yıkılan Azra'ya çevirdi. Sonra kimseden beklenmedik bir cevap verdi.

' Biliyorum ana , Reşat , Musa'nın bacısını aldığı için Azra' da ona verdik. Herşey'den haberim var '