'Ben sevdama giden dervişim , Hanlarda yüreğimi arayan şairim '
Kimi kime bağlıyordu bu kader ? Neden her iki aileyi de birbirine düşman ediyordu ? Aldığı canlar yetmemiş miydi ?
Kafamdaki sorularla sonbahar'ın en güzel mevsiminde kaldırıma düşen yağmuru izliyordum.
İçimdeki acıyı tarif edemiyordum.
Yine odamda oturmuştum. Hala aklımdan gitmeyen Yiğit'in yüzü kalbimi acıtıyordu. Yatakta otururken kapı tıklandı.'Gir ' komutunu verdiğim Meryem ve kucağında Aras'ı görmemle kocaman gülümsedim.
' Benim oğlum annesini mi özlemiş he gel bakalım yakışıklım ' diyerek meryem'den alararak kucağıma oturttum. Gittikçe Alaz'a benziyordu. Kara gözleri , kaşları siması aynısıydı.
Kucağımda beni görmesiyle gülücükler atmaya başladı.
' Hanımım iyi misiniz ? ' diyen Meryem'e sıcak bir gülümsemeyle cevap verdim.
' İyim meryemciğim saol
sen nasılsın ? '' İyim efendim ' diyerek sustu. Geçen zamanda sadece odada Aras'la oynamıştım. Gittikçe buyuyen oğluma daha sıkı tutundum. Komodimin üstünde çalan telefon odada yankılandı. Meryem kalkıp telefonumu getirip kucağımdaki Aras'ı aldı.
Ekrana bakmamla yutkundum.Reşat arıyor ...
Öylece ekrana bakmamla telefon sustu. Yine çalmaya başlamasıyla Meryem izin alıp oğlumla odadan çıktı.
Telefonu açıp derin bir nefes aldım.
' Alo ? '
' Alo , Ayşa '
Duyduğum sesle şaşkınca telefona baktım. Azra'nın sesi neden bu kadar kötü geloyordu.
' Azra sen - '
Sözümü kesti.
' Ayşa koş , Reşat'ı öldürecekler yardım et ! '
Tam konuşacağım sırada Melda Annemin feryadıyla Azra telefonu kapatmıştı. Telefonu elimden fırlatıp odadan çıktım. Merdivenlerde bağırdım.
' Yakup Kahya arabayı hazırla Hazar Konağına gideceğiz '
Avluda Yakup Kahya kafasını hızlı hızlı sallayıp arabayı hazırlamaya başladı. Odama girip telefonu alıp Alaz'ı aramaya başladım. Telefonum ilk başta çalıp sonra meşgule attı.
Çaresizce odadan çıkıp Meryem'in yanına gidip Hazar Konağına gideceğimi söyleyip Mihri yengeme haber vermesini söyledim.Umarım sevdiğim birini daha da kaybetmezdim.
***************
Ateş düşmüştü yüreğime. Sevdiğim adam ile abim karşı karşıya durmuştu. Avluda Reşat abim ve adamları silah çekmişti. Musa da tek başına elinde silah namlusu Gülfem'e doğruydu.
' Musa silahı indir kardeşim '
Musa , ağabeyimin sesini duyup çıldırmıştı. Öfkeyle bakışlarını ağabeyime çevirdi.
' Ne kardeşi ? Hangi kitapta yazar bu namussuzluk ? Gülfem ölecek '
Duyduklarımla firar edecek çığlığımı elimle dudaklarıma bastırıp engelledim.
Öldürebilir miydi ?Gülüm diye hitap ettiği canına kardeşine kıyar mıydı sevdiğim adam ?
Aklımdaki soruları Reşat ağabeyimle sonlandırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar&Hancı: LAVİNİA
General FictionBir ezgi yükseldi , uçları kırık bir saç savruldu. Her bir melodiye bir sevda bırakan kadın kendini merhametsiz bir derde kurban etti. ' Sana gitme demeyeceğim Ama gitme LAVİNİA ...'