Savurdu mevsim yapraklarını , bir ay daha acıyı arkamda bırakırken , bir sırla yeniden var oluyordum. Kimse yoktu. Koca bir yalan içindeydim. Herkes biliyor , gerçekleri görmelerine rağmen susuyorlardı. Annemin anlattığı kahraman babası kimdi? Annemin günlükte bahsettiği Hilda Saygın gerçekten kimin karısıydı ? Haşim Ağa'yı aldatmışla eğer babam ile annem kardeşti. Bu imkansızdı. Kimsin sen Hilda Saygın ? Gerçekleri kim bilebilirdi ki ? Yiğit hala gelmemişti İran'dan. Ne tesadüftür ki Yezda ve Mahir de gidiyordu. Kime danışabilirdim ki ?
Rana teyzem ? Aklıma gelen isimle gülümsedim.
Ah, elbette ona danışabilir birazcık da olsa aklımdaki sorulara cevap bulabilirdim. İstanbul'da olmaları gerekirdi. Hızlıca yatak odasına adımlarımı çevirdim. Alaz yatakta bağdaş kurmuş elindeki dosyalarla ilgileniyordu. Bir an bakışları bana dönse de yeniden dosyalara çevirdi bakışlarını.
Beni umursamamıştı. Ya da artık eskisi gibi ilgisini çekmiyordum. Gözlerim bedenimi süzdüğünde kocaman göbeğim , irileşen gögüslerim ve hafif toplanan kalçalarımla dehsettim. Kocaman gözlerimi açıp Alaz'a tekrardan baktım. Hala beni tınlamadan dosyalarla ilgilenmesiyle çığlık atıp konuştum.' Alaz , sen beni aldatıyorsun '
' Ha? '
Verdiği tepkiyle gözleri irileşti. Sonra söylediklerimi algiladığında kaşlarını çatık eliyle sakallarını sıvazladı.
' Ayşa ba- '
' Ayşa da oldum şimdi. Nerde Okyanus , Nerde karım artık beni sevmiyorsun ' deyip sözünü keserek ağlamaya başladım. Yatakta doğrulup üzerindeki gömleğin iki üç düğmesini açıp yanıma geldi.
' Güzelim sen iyi misin lan ? Aras da böyle değildin bu hamilelik sende ters etki yaptı. '
' Soruma cevap vermiyorsun işte sevmiyorsun beni '
' Ulan sevmesem senden çocuk yapar mıyım kadın ? '
' Ha , yani benle çocuk yaptığın için sevmeye mecbursun ? '
Yukarı tavana bakıp homurdandı. Ne yapıyordu bu allesen ? Hem ben niye ağlamak istiyordum ? Neler oluyor bana ya bu hamilelik bütün sinirlerimi bozdu.
' Okyanusum ? '
' Ne var ? ' dedim sinirle.
Neden , niçin , niyelere amaç aramazsıksızın sinirleniyordum. Hamilelikten hep !
' Seni sevmiyorum ben ' demesiyle o an dünya durdu. Kalbim atmamak için direndi. Ruhum kırıldı. Bedenimden benliğimden utandı. Ruhumu ruhuna kattığım adam beni sevmiyordu. Boğazıma kaçan duygu yutkunmamı engelliyordu.
Kırıkların yer aldığı hıçkırımlarım , boğazımda asıl can kırıklarım vardı.
Beni kolları arasına aldı. Dudaklarını yanağımdan sürterek kulağıma yaklaştırdı.
' Sevmek basit benim için be kadın ben sana ölesiye kördüğümken '
Söylediklerini algıladığımda papatyalar açtı bu soğuk mevsiminde. Güneş doğdu yağmur yağan gökyüzünde.
Yaşlı gözlerle ona tebessüm ettim.
' Bir daha beni sevmiyorsun dersen seni pataklarım , anlaştık mı ? '
Küçük çocuklar gibi boynumu eğip salladım.
' Elimde değil bir an da oluyor '
' Tamam yavrum sen neden geldin ' deyip belimdeki kollarını sıkılaştırdı.
Sahi ben neden gelmiştim ? Ha , tabi ya Rana teyzem'e gidecektim.
' Şey ... Ben Rana teyzemlere gidebilir miyim ? İstanbul'dalar değil mi ? '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar&Hancı: LAVİNİA
General FictionBir ezgi yükseldi , uçları kırık bir saç savruldu. Her bir melodiye bir sevda bırakan kadın kendini merhametsiz bir derde kurban etti. ' Sana gitme demeyeceğim Ama gitme LAVİNİA ...'