Bölüm 20

6.1K 290 6
                                    

Kaderimi ben seçmedim , Rabbim ikram etti ...

Yıllar sonra alev almıştı intikam. Hazar ve Hancı ailesi arasında yürüyen soğuk yavaş sona ermişti. Silahlar çekilmişti. Alınan canlar her iki aileyi harabeye çevirmişti. Kilis sessiz kalıyordu bu duruma.
Yiğit geldiğinden beri işler daha çıkmaza giriyordu. O günden sonra iki aile de düşmanlıklarını belirlemişti. Her iki aile de silahlara kuşanmıştı. Rana teyzem ve kocasının silahlı saldırı olayından tam tamına iki hafta geçmişti ama ne Haşim Ağa ne de Boran bulunmuştu.

Rana teyzemi ve yeni haberim oldugum oğulları Berk'i alıp gitmişti Demir enişte İran'a. Haşim Aga'nın önceden de Rana teyzeme yaptıklarını öğrenerek daha da sinirlenmişti. Kilisi ayağa kaldırarak karısını ve oğlunu alıp gitmişti. 

Geçen iki hafta içerisinde Serdar ve Havin ' de sade bir nikahla evlenmişlerdi. Ve mecburi imzalanan sözleşmenin fes edilemediği için yarın ilk uçakla Tebriz'e gideceklerdi. Ama içimiz rahattı. Çünkü Rana teyzem de orda olacaktı. Yapılan kilimlerin başında atölye de Rana teyzem ile Demir enişte duracaktı. Havin ve Serdar da şirkette düzeni sağlayacaktı. Evi saran bir hüzün vardı. Ailemiz gittikçe dağılıyordu.

Yiğit abimi en son olaydan bir daha görmemiştim. Son söyledikleri hala aklımdaydı.

' Seni de kaybedemem , benimle gelmek zorundasın '

Onunla gitmeyişim gözlerinde gördüğüm bir pişmanlık hakimdi.

Ama yapamazdım.
Gidemezdim ...

Geceleri annesiz babasız kaldığım zaman nerdeydi ?

Zorla savrulup istenmediğim bir evliliğe adım atarken neredeydi ?

Bakir duygularımı günaha sürüklerken neredeydi ?

Kocamı bile zorla alışmıya mecburken neredeydi ?

Yoktu , gelmemiş beni bu intikam ateşi ile başbaşa bırakmıştı.

' Ayşa'm '

Kollarını belime sarıp seslenen Alaz ile düşüncelerime kenara itip derin bir nefes aldım.

' Ayşa'm iyi misin ? '
Sorusuna sessiz kaldım. Gerçekten bilmiyordum nasıl olduğumu.
Kırgın ? Yaralı ? Kızgın ? Ve yahut Pişman ?

Belli belirsiz kafamı salladım. Kollarında beni döndürüp kendi ile yüz yüze getirdi.
Birden kaşları kalkması ile çatması bir oldu.
Elini kaldırıp sol yanağıma getirip yüzüme doğru fısıldadı.

' Ağlıyorsun , ne oldu güzelim ? '

Alaz'ın dediğine şaşkınlıkla ağzım açık kalmıştı. Ağladığımın farkında bile değildim. Baş parmağı ile gözyaşımı sildi. Kırılacakmışım gibi dokunuşları ince ve nazikti.

' Yapma okyanusum , ağlama '

İlahi sesi kulaklarıma dolmasıyla gözlerimi kapattım.

Yüzüme parmakları yerine öpücükleri yer almıştı. Üzerimde bıraktığı etkinin farkındaydi. Yavaş yavaş öpücükleri sertleşmişti. Ses çıkarmadım. Sustum.

Ben zaten acılarıma susmuştum. Alaz'ın bedenime hükmedmesine de sustum.

Sırtım yatakla buluşunca ne zaman buraya geldiğimizi anlamamıştım.

' A-laz '

Titrek ve fısıltı cıkan sesimle konuştum.

' Söyle güzelim '

Hazar&Hancı: LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin