Yorum ve ilginiz için teşekkurler.
Keyifli okumalar ...Karanlığın açtığı gökyüzüne çevirdim bakışlarımı. Dün gece yaptığım itiraf yüzümde bir tebessüm oluşturdu. Kuruyan dolgun dudaklarımın üzerine dilimi gezdirdim. Kurumuş yerleri ıslattı.
Verdiğim haber üzerine annelerini aramış , mucizemizi söylemisti.Evet , o bize gelen bir mucizeydi.
İçimden akıp giden bebeğimden sonra bize bir armağandı.
Sıcak yaz havasında camdan dışarıyı seyrederken odamın kapısı açıldı. Omzumdan kimin olduğuna baktım.
İçeriye bütün ihtişamıyla Aras girdi. Suratı asıktı. Ve bu benim kaşlarımın çatmasına sebebiyet vermişti.
Endişeli bir biçimde bir kaç adımda yanına gittim.Dizlerimin üzerine çökerek onunla göz hizasında durdum.
' Ne oldu birtanem ? Neden yüzün asık ? ' dememle dolan gözleri akmaya başladı.
İçime oturan bir acı mıydı yoksa hormonlardan gelen bir duygusallık mı ? Bilemedim. Dolan gözlerim ona eşlik etmişti. Ben onunla ağlarken kısık sesi doldu kulağıma.
' Senin bir çocuğun olcakmış ' dedi.
' Evet , istemez misin bir kardeşin olmasını ? '
Kafasını sağa sola salladı. Bir kez daha bir damla düştü. Elimi kaldırıp gözyaşını silmek istedim lakin bir adım geri çekildi. Donmuş bir ifadeyle ona bakakaldım.
Ne oluyordu ?
' Dokunma bana '
' Aras oğlum ne - ' dememe kalmadan sözümü kesti.
' Ben size yetmiyorum , neden sevginizi başka bir çocukla paylaşıyorsunuz ? '
Söylediklerine saşkınca baktım. Kıskanıyordu. Hemde doğmamış olan kardeşini.
' Bu nerden çıktı ? '
Soruma sadece omuz silkti. Küçük parmaklarıyla gözyaşlarını sildi. Ve beni derinden yaralayan bir cümle sarfetti.
' Eğer o çocuk gelirse seni bir daha sevmeyeceğim ' deyip paytak adımlarla odayı terketti.
Ağzım açık şaşkınca arkasından baktım. Dolan gözlerime mani olmadan çöktüğüm yerde ağladım. Canım acıdı. Küçük oğlum şimdiden kıskanıyordu. Doğduğu zaman ne yapacaktı bilemiyordum.
Ama son söylediği kelimeler içime bir hüzün serpiştirmişti.
Hamileliğimin verdiği etkenle daha da ağlamaya başladım.Geçen zamanda yeniden dolan gözlerimle aşağıdan Alaz'ın ve Romed'in sesiyle işten geldiklerini anlamıştım. Hızlıca gözyaşlarımı silip aşagı indim. Mutfağa geçtiğimde herkes yerinde oturmuştu. Meryem ve Aras ağladığı için gözleri kızarmış ve şişmişti. Tıpkı benim gözlerim gibi.
Alaz ve Romed ise olayları anlamak için temkinlice bakıyorlardı.
Geldiğimi belli edercesine Alaz'ın soluna Romed'in yanına geçtim.
' Hoşgeldiniz ' dedim kuru bir sesle.
Gözleri üzerimde çatık kaşlarla geziniyordu. Umursamadım. Bakışlarım Aras'a kaydı. Bana pişman olmuş gözlerle bakıyordu. Yanıma gelmek istiyordu. Gözleriyle bunu belli ediyordu. Gözlerimi bir kez kapatıp açtığımda Meryem'in yanından kalkıp yanıma geleceği sırada Alaz'ın eli engel olmuştu. Aras'ı çevik bir hareketle kucağına alıp oturtmuştu.
Birden Aras'ın yerinde olmak istedim. Kucağında oturmuş , dudaklarında can bulurken. Onun o sıcak ellerini vucudumda gezinmesini isterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar&Hancı: LAVİNİA
General FictionBir ezgi yükseldi , uçları kırık bir saç savruldu. Her bir melodiye bir sevda bırakan kadın kendini merhametsiz bir derde kurban etti. ' Sana gitme demeyeceğim Ama gitme LAVİNİA ...'