Bölüm VI

16K 637 275
                                    

Yüreğine düşen sevdayı yavaş yavaş siliyordu. Gayri yoktu kalbinde kimse. Kilitledi. Anahtarını attı derin okyanuslara. Kimsenin gözlerinde hapsolmak istemiyordu. Annesinin sesiyle toparlandı.

"Gülfem , yavrum "

Annesinin kapı eşiğinde  ona bakmasıyla bütün ilgisini ona çevirdi.

" Efendim Ana ? "

Zorlandı Sultan Kadın. Dilindekini dışa vuramadı. Sessiz kaldı gerçeklere.

" Reşat Ağa kahve istedi , yapıver kızım çalışma odasına götür "

Sevdiği adamın ismini duymasıyla birden hızlanan kalbine lanetler ederek kalktı.

"Tamam ana "

Sakin adımlarla çalışma odanın kapısına gelmişti genç kız. Elindeki tepsi parmakları arasında titriyordu. 'Kahveyi ver hemen çık ' diye kendini uyardı. Eliyle kapıya vurup izin istemişti. 'Gel' komutu ile adım atmıştı özlem duyduğu sesini duymuştu.

" Gel Sultanım , masaya bırak kahvemi "

Gelen kişiden kimin olduğundan habersiz kafasını kaldırmadan konuşmuştu.
Genç kızın dizleri taşıyamaz olmuştu. 'Sultanım' demişti. Biliyordu kendisine demediğini ama kalbi adeta ağzındann çıkacak gibi hızlı atıyordu.
Kendini bir an toparlayıp kahveyi masaya bıraktı. Kafasını dosyalara gömülmüş sevdiğine çevirdi. Bir an yeşil hareleri bu kara gözlere hapsolmuştu. Donmuş vaziyette olduğu yere çivilenmişti.

"Gülfem? "

Sesindeki şaşkınlığını gizleyememişti. Sultan Kadını bekliyordu genç adam. En son babasının cenazesinde görmüştü Gülfem'i. Sonra 2 aydır yokolmuştu adeta konakta. Hayalet olmuştu.

"E-efendim Ağam "

Genç  kızın sesiyle daldığı duşüncelerinden sıyrılmıştı. Bugün öğrenmişti bu bahar gözlüye görücü geleceğini ve şiddetle red etmişti. Sebebini bilmese de istemiyordu Gülfem'in başkasına gitmesini.

"Sevmek ayıp değil Gülfem "

Karşısında bir kaç adım uzakta olan adama anlamaz halde baktı.

"Anlamadım Ağam ? "

Karşısındaki masum bahar gözlüsüne bakıp hafif tebessüm etti.

" Diyorum ki yüreğimdeki sevdam ayıp değil Bahar Gözlü "

Genç kız bir an öleceğini sandı. Yüreğimdeki sevdam demişti. Kalbinın acıdığını hissetti. Sevdiği adam başkasına sevdalıydı. Dolan gözlerinden yaşlar firar etmemesi için bir kaç kez kırpıştırdı. Sonra feryat dolu bir sesle cevap verdi.

"Değil Ağam , benim kalbimdeki adamın da sevdası ayıp değil "

Reşat duyduklarıyla kıskançlık bedenini sarmıştı. Hışımla kalkıp iki adımda genç kızın yanına varmıştı. Kolunu aniden tutup yüzüne öfkeyle tıslamıştı.

" Kalbindeki şerefsiz kim ? Kan mı döktüreceksin sen bana he ? "

Duyduklarıyla kolundaki baskıyı es geçip hafif bir kahkaha atmıştı. Reşat karşındaki onyedisinde olmasına rağmen güzel alımlı kıza baktı. Daha küçüktü bu kıza vurulması. Ama kulagına gelen kahkaha sesi ile sinirle konuşmuştu.

"Neye gülüyorsun lan sen ! "

Gülfem kendini toparlayıp kolunu kurtarmıştı. Sonra pişman olmak istemediği sözleri dile getirdi.

Hazar&Hancı: LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin