Selaamm ben geldimm.Bu sefer sizi fazla bekletmeyeyim dedim ve yazar yazmaz yayımlamaya karar verdim bu bölümü.Hepinize iyi okumalar.Bol bol oy ve yorum bekliyorum.Bir önceki bölümde yaptığınız yorumlar çok tatlıydı öpüyorum hepinizi -xoxo (Medyayla birlikte okuyunuz)
Su içmek için mutfağa girdiğim zaman gördüm tanıdık siyahımı.Arkası dönük bir şekilde soğuk bir bardak su içiyordu.Bardağı tezgaha koyup iç çekince bakışlarım yere düştü.Benim yüzümden böyleydik şuan ve ben bundan nefret ediyordum.Ayak sesleri duyunca başımı kaldırıp özlediğim gözlere baktım.Tanrı aşkına lanet olasıca 3 gündür onu görmüyordum,deli gibi özlemiştim.Üstüne atlayıp sıkı sıkı sarılmamak ve öpmemek için zor tutuyordum kendimi.
''Baek?''Yeni ağladığımdan cılız çıkan sesimle ona seslendim,cevap vermedi,sadece bana bakıyordu.
''Özledim.''dediğimde boğazımda oluşan yumruyla gözlerim doldu,sımsıkı kapattım önünde ağlamamak için.Tekrar açtığımda geriye giden göz yaşlarım akmamıştı ama hala buğuluydu gözlerim.
''S-Sen de beni...özledin mi?''Hala aynı ifadesizlikle bana bakıyordu.
''Canım acıyor gerçekten seni görmediğim zamanlar.B-Ben 3 gündür doğru düzgün..nefes alamıyorum.Kaç kere daha özür dileyeceğim bilmiyorum ama bir daha diliyorum.Seni dinlemediğim ve o işi kabul ettiğim için özür dilerim.Sen haklıydın.Neyse ahh çok konuştum rahatsız olmuş gibi duruyorsun...gideyim ben en iyisi.'' Ve gittim.Beni durdurması için o kadar çok yalvardım ki içimden ama durdurmadı.Elimden tutmadı ve bıraktı beni.Evden çıkar çıkmaz akmaya başlayan göz yaşlarım ve bulanık görüşümle yürümeye başladım.Bir kişiye çarpmıştım ama görememiştim onu.
''Gölge?İyi misin?''Bu Suho'nun sesiydi ama onu dinlemeden arabama bindim ve sürmeye başladım.Çok yorulmuştum ağlamaktan ama engel olamıyordum kendime.Ağlama dedikçe daha çok geliyordu göz yaşlarım.Eve girip kendimi yatağıma attım.Ne kadar süre öyle durdum bilmiyordum.Telefonum çalınca buğulu gözlerimi koluma silip kimin aradığına baktım ve aramayı yanıtladım.
''Efendim Jung Hee?''
''Kız ağlıyor musun sen hala?Bak kaç gün oldu yeter vallahi ağla ağla bütün göz altların şişti mosmor.Ayy yok dayanamıyorum sana gelicem bir el atmamız lazım bu işe.Kapa bakayım.''deyip telefonu yüzüme kapatınca ekrana mal mal baktım.Off bir sen ekstiktin şimdi Jung Hee gerçekten.
(Jung Hee'yi Gong Yoo olarak hayal edebilirsiniz.Bu adama da bayılıyorum.İzlemeyenler koşsun ve goblini izlesin)
Yarım saat sonra arka arkaya alacaklılar gibi çalan kapıyla Jung Hee'nin geldiğini anladım.Yatağımdan sürüne sürüne çıkıp kapıyı açtım.
''Ayy bu gözlerinin hali ne?!''diye çemkirip içeri girdi.
''Sanada merhaba Jung Hee,tabi ne demek içeri geçebilirsin.''dediklerime göz devirip salona geçti ve beni de yanına oturttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şeye Rağmen(BAEKHYUN)
Fanfiction''Güzel vakit geçiriyor musun?''diye sordu bana. ''Evet.Sen?'' ''Bende öyle.''dediğinde çıkan hafif bir rüzgar kollarımı kavuşturup kendimi ısıtmama sebep oldu.Ardından ise omuzalarımdan aşağı bir ağırlık çöktü.Bana c...