Bölüm 25

308 26 2
                                    


''Bana bak Byun Baekhyun gözüm üzerinde.ona göre ayağını denk al.3 günlüğüne yokum diye etrafında ajanlarım olmadığını sanma.Ben her şeyi görür ve duyarım.Tek bir yanlışında ölürsün.''dedim ciddi bir şekilde.

''Tamam tamam şimdi sarılabilir miyiz,çok özledim seni.Ahh veda etmek için de sarılmak çok üzücü.''deyip beni kendine çekti ve kolları arasına aldı.Gözlerimi devirsemde bende ona sıkıca sarıldım.

''3 gün boyunca uslu bir çocuk ol.''

''Uslu bir çocuk olursam peki şirinleri de görebilir miyim?''diyince arsız arsız onu kendimden ittim.

''Pis sapık seni.''diye tısladım.

''Ne?!Gayet masum bir şey söyledim ben.Hem şirinleri kim sevmez ki.''Hala sırıtıyordu.Omzuna bir tane vurup çocuklarla vedalaşan Yağmur'un yanına gittim.

''Ya ama ben sen gidersen kiminle uğraşacağım.''Chanyeol ağlamaklı bir sesle sordu Yağmur'a.Gerçekten sandığımdan daha da yakın arkadaş olmuşlardı.

''Öyle deme Channie ağlatacaksın yoksa beni.''deyip Yağmur Chanyeol'a sarıldı.Dudaklarımı büzüp bu üzücü anı izledim.

''Hadi Yağmur.''Herkesle vedalaşmamız bittikten sonra Yağmur'u yanıma çağırdım.

''Beni bakın!3 günlüğüne ortalıklardan gidiyorum diye rahatlayacağınızı sanmayın sakın.O evi geldiğimde hele bir dağınık bulayım ben yapacağımı biliyorum size.Ayrıca o Seulgi yellozuyla yakın bir temasa geçersen Baek...sen ne olacağını biliyorsun.''dediğimde hızla başını salladı.

''Bizde seni seviyoruz Gölge.''diyen Chen'e gözlerimi devirdim.Çağırdığımız taksi gelince valizimizi bagaja koyup taksiye bindik.Hepsine camdan el sallayıp yola çıktık.

''Nereye?''diye sordu taksi şoförü.

''Havaalanına.''diye yanıtlayıp arkama yaslandım.Annemler beni görünce çok şaşıracaklardı.

*****

Saat şuan 11'di ve uçağımız havalanmıştı.10 saatlik bir yolculuğun ardından burada saat akşam 9 olacaktı.Tabi İstanbulda saat öğlen 3.Evet üşenmedim bunu hesapladım.

''Niye bu kadar uzun bir yolculuk ya 10 saat nedir?!''Yağmur'un sitemine karşı güldüm.

''Hayır bari 10 saat insan uçağa bir wifi takar kardeş,napalım sıkıntıdan ölelim mi?''diye devam ettiğinde başımın altındaki yastığı elime aldım ve yavaşça kafasına vurdum.

''Ahh acıdı!''

''Yalan atma çok yavaş vurdum.Hadi biraz uyuyalım uzun bir yolculuk olacak.''

10 saatin ardından sonunda uçaktan inebilmiştik.Pasaport kontrolü ve valizlerimizi aldıktan sonra havaalanından çıkıp bir taksiye atladık.Önce Yağmur'u evine bırakacaktık daha sonra ben eve geçecektim.Annemle babam 5.30 gibi geliyorlardı eve bu yüzden onlara yemek hazırlayacaktım,süprüz olacaktı.Yağmur'u bıraktıktan sonra taksi beni de eve bırakmıştı.Parayı ödeyip taksiden indim.Anahtarımı unutmadığım için kendime aferin dedikten sonra eve giriş yaptım.Ahh çok özlemiştim evimi.Hemen küçük valizimi odama çıkartıp yatağa zıpladım.Odam boştu fazla eşyam kalmayınca burada ama olsundu.Bir yarım saat kendime gelince tabikide Baek 100 tane mesaj atmıştı.Ona sağ salim indiğimi de haber verdikten sonra üstümü değiştirip aşağı indim ve güzel bir yemek hazırlamaya koyuldum.Annemle babamın en sevdiği yemekleri hazırlamıştım.Anneme zeytinyağlı taze fasulye yapmıştım hususi.Babamda et severdi et yapıp yanına pilav yaptım.İçeri geçip masayı da hazırladığımda saat 5.30'a geliyordu.10 dakika sonra kapı açılma sesi duyunca bunun büyük ihtimalle annem olduğunu düşündüm.İçeri dalgın dalgın girdiğinde kapının köşesinen onu izliyordum gizlice.Anahtarını eşikteki kasenin içine bırakıp ayakkabılarını çıkarırken konuştu.

Her Şeye Rağmen(BAEKHYUN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin