Bölüm 46

236 20 3
                                    

Hello,buraya bir giriş yapmadan girersem çok boş geçer gibi hissediyorum sanki jfhgdhjgf neysee final yaklaşıyor çünkü yazacak şeylerim kalmadı lol.Daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama finalden sonra 2 yada 3 tane özel bölüm olacak,neysee bol bol oy ve yorum bırakın lütfen iyi okumalar-xoxo

Bütün arkadaşlarım buradaydı,hepsini tek tek Baekhyun ile tanıştırırken olabildiğince sırıtıyordum çünkü aşırı mutluydum,gülümsemekten yanak kaslarıma ağrılar girmişti.

''Şu Barış'ı hiç gözüm tutmadı.''dediğinde Baek yan tarafımdan hemen Yağmur atlamıştı.

''Normal enişte zamanında Gölge'den hoşlanırdı.''dedi ve kaçtı şerefsiz beni gözlerinden çıkan alevle öldürebilecek kapasiteye sahip bir Byun Baekhyun ile baş başa bırakıp.Olabildiğince masum ve şirin bir şekilde gülümsemeye çalıştım ve içimden Yağmur'a edebildiğim ve edebileceğim bütün küfürleri etmeyi de ihmal etmemiştim,asla.

''Senden hoşlanıyor muydu bu çocuk!''O ne kadar sinirli olursa olsun elimle omzuna dokunup onu gülümseyerek sakinleştirmeye çalıştım.

''Bebeğim sakin ol,çok önceden olan saçma bir şeydi.Hem Barış'ın kız arkadaşı var.''

''Bu ondan haz etmeyeceğim anlamına gelmez,tanrım hala masumca gülümsüyorsun,bunun beni sakinleştirmesi mi gerekiyor?''dediğinde başımı aşağı yukarı salladım.

''Doğru bilmişsin sakinleştim.''dediğinde dudağımı ısırdım,gözleri direk dudaklarıma kaydı,bu daha arsız bir şekilde sırıtmamı sağladı,tamam biraz da dudağımı dilimle yavaşça yalamış olabilirdim,nereden bilebilirdim Baekhyun'un bileğimden tutup beni mutfağa çekeceği.İçeri de kimsenin olmaması ona avantaj sağlamışçasına dudaklarıma saldırmıştı.Aynı açlıkla karşılık vermemi tamamen hormonlarıma atıyordum,regldim anlayış gösterin,azgın olabilirdim azıcık.Diliyle ağzımın içini keşfederken elleri bel boşluğumda uyumla dans ediyordu.Saçlarına asılınca ağzından çıkan boğuk inleme ayaklarımın titremesine sebep olmuştu,ayakta zor durduğumu fark eden müstakbel kocam beni baldırlarımdan tutup bir hızla tezgaha oturtmuş daha sonra ise bacaklarımın arasında ki yerini almıştı.Eli arsızca çıplak bacağımda sürtünürken üst dudağını emip daha sonra dişlemiştim.Dillerimizin değdiği her an kısık seslerle inlememe sebep olurken hala nasıl birinin gelip bizi basmadığını düşünüyordum.Genelde böyle zamanlarda içeri ya Chen yada Kai girerdi.

''Ovv çok yanlış zamanda geldim özür dilerim.''Ve beklenen ses gelmişti ama ne Chen ne de Kai idi.Ayrıldığımızda kapının girişinde elindeki şarap şişesini gözlerine siper etmiş Engin hoca'yı asla beklemiyordum.Baekhyun ise kim olduğunu algılamaya çalışıyordu,gözlerinden anımızın içine ettin seni lanet herif diyerek bakmayı da bırakmıyordu asla.Tezgahtan inip ufak bir çığlık atarak Engin hocaya koştum ve sarıldım,o da elindeki şişeyi düşürmemeye çalışarak gülerek bana karşılık verdi.

''Bu nişan hediyesi.''dedi ayrıldığımızda elinde ki şarabı bana uzatıp.

''Teşekkürler hiç gerek yoktu.''

''Nişanlın mı?Hoş soru mu bende ki adama neredeyse bademcik ameliyatı yapıyordun.''dediğinde yanaklarım kızarmıştı.

''Evet bu Baekhyun,nişanlım.''dediğimde Engin -artık hoca demeyeceğim çünkü adam benden alt tarafı 6 yaş büyük- kendini İnglizce bir şekilde tanıttı,Baek de karşılık verdi.

''Ben içeri geçiyorum,daha sonra bu adamın kim olduğunu bana açıklarsan çok sevinirim.''Tamam gülümseyerek söylemişti bunları ama korkmadım desem yalan olurdu,altında ki imayı çok pis anlamıştım.

''Korece anlamıyorum ama kıskandı galiba.''dedi Engin masadaki çerezleri ağzına götürüp çiğnerken.

''Sanırsam.''dediğimde ikimizde gülüştük.

Her Şeye Rağmen(BAEKHYUN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin