HOŞGELDİNİZZZ
- Oy vermeyi ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayınızzzzzz....Bol eğlencelerrrrrr...... ♥♥♥
Bu neydi ki?
Gözlerimi büyüterek bir yerdekilere bir de Sırık'a bakıyordum. Bu garip havayı bir telefon sesi bozdu. Çalan telefon Sırık'ın idi. Hızlıca telefonu açıp kulağına dayadı ve biraz uzaklaştı. Daha sonra telefonu kapatır kapatmaz koşarak yanımdan uzaklaştı. Acelesi olduğu kesindi.Ona kafa yormayı bırakarak yere eğildim. Rengarenk minik paketleri toplayıp büyük renkli paketin içine koydum. Daha sonra o büyük taşın üzerine oturarak bir küçük paketi açtım. İçinden küçük bir şeker çıkınca önce şaşırdım daha sonra da gülmeye başladım. Müzik ve şeker... Aniden telefonum titredi.
Özel Numara
" Seni gülerken görmek çok güzel." Yüzümü buruşturdum hemen. Bunu niye yaptığımı bilmiyordum. Etrafa bakınmaya başladım. Yine kimse yoktu. Madem beni görebiliyordu o zaman yakınlarım da idi. Biraz sesimi yükseltirsem belki beni duyabilirdi.
" Kimsin sen!? Çık lan ortaya! Öyle etrafa kutu koyup gizli gizli mesaj atmak ile olmuyor o işler!" telefonum titredi.
Özel numara
" Ortaya çıksam ne olacak ki?"
Etrafa bakıyordum. Buralarda bir yerlerde idi. Ancak neden göremiyordum? Tekrardan telefon titredi.
" Beni aramayı bırak ve sınıfa koş. Ders zili çalalı tam beş dakika oldu." Hemen saate baktım ve bakmamla koşmam bir oldu. Dersimiz fizik idi. Mükemmel(!) Kapıyı tıklattım.
"Gel!" Kapıyı açıp kafamı uzattım. " Hocam geç kaldığım için özür dilerim." Beni sevdiği söylenemezdi, burnunu kıvırarak " İlk defa böyle bir şey olduğu için alıyorum. Bir daha geç gelirsen asla almam!" Dedi sertçe. " Geç yerine, çabuk." Elimdeki paketi saklayarak içeri girdim ve sırama oturdum. Bizimkiler hala yoktu ortada.
Gizlice telefonu çıkarıp WhatsApp grubuna girdim.
4×4 WhatsApp grubu
Başak: Neredesiniz lan? Ruh hastası Fizikçi çoktan sınıfa gelmiş.
Çağlayan: Yoldayız kanka, geliyoruz.
Başak: Tamam çabuk olun.
Telefonu kapatarak çantamdan fizik defterimi ve kalemimi çıkardım. Mesajın üzerinden henüz iki dakika geçmişti ki kapı tıklatıldı.
" Ya sabır..." Diye söylendi fizikçi dişlerinin arasından. Kapı hafif aralandı ve Çağlayan kafasını uzattı. " Hocam özür dileriz, girebilir miyiz?" Hoca alnını kırıştırarak " Siz? " Demişti ki kapı ardına kadar açıldı ve içeriye Alya düştü. Hızla Defne kollarından tutarak bembeyaz kesilen Alya'yı kaldırdı.
Alya'nın suratı deyim yerindeyse kireç gibi idi ve üstü başı yamyaştı. Titizlik hastası fizikçinin gözleri kocaman oldu.
" Ne oldu sana, ne bu hal!?" Diye bağırdı ardından elini ağzına götürdü. " Ya da dur anlatma sakın!" Alya iğrenç bir durumda idi. Defne durumu fırsata çevirmek adına hafifçe güldü. " Hocam Alya klozete düştü! İnanabiliyor musunuz!? Böyle o herkesin kullandığı klozete! O bakterilerin cirit attığı ortama düştü!" Defne abartılı bir şokla fizikçiyi çileden çıkardı kısacık bir sürede.
Kıpkırmızı kesilen hoca " DEFNEEEEEEEEEĞĞ!!!" diye kükredi ve ardına bile bakmadan sınıftan koşar adım çıktı. Kahkahalara boğulan sınıfın aksine Alya durumdan pek haz etmiyordu. Daha fazla dayanamadı ve o da kendini dışarı attı. Ayağa kalkıp Alya'nın arkasından koştum. Bahçeye inmiştik. Oturduğu bankta huzursuzca hareket ederek derin derin nefesler alıp veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...