SELAMÜN ALEYKÜM
" Annem beni merak etme alt tarafı iki gün! Pekala da hallederim. Yemek yapmayı az çok biliyorum. Kapıyı pencereyi kilitlerim. Ocağa dikkat ederim. "
" Babanla bir konuşayım ben." diyerek ayağa kalktı. Ardından telefonunu alarak geri geldi. Babamı arayarak konuşmaya başladılar. Konuştular... Konuştular... Konuştular... Hoparlörü açtığı için duyabiliyordum. Konuşma bir olumlu bir olumsuz oluyordu ki...Babamın son cümlesi şu olmuştu:
" Ben kızıma güveniyorum, o ben kalabilirim diyorsa kalır. Hem onu da artık biraz kendi ayakları üzerine bırakmalıyız. Bence bu çok iyi bir fırsat." ellerimi çırparak bağırdım sevinçle.
" ASLAN BABAM!"
***
Telefonu kapattıktan sonra annem bana doğru baktı. " Bak ilk defa böyle bir deneyim olacak hem senin hem bizim için. Çok dikkatli olacaksın. İki gün hatta iki buçuk gün boyunca evde teksin. Kapıyı hiç kimseye açılmayacak. Kim olursa olsun açma. Gece yatmadan önce tüm kapıları kilitle. Pencereleri kapat. Vantilatör açık iken yatma. Ayağına merhemi sürmeyi unutma. Yemek yapacaksan eline telefonu alma. Sonra dalar gidersin Allah korusun. Yemeği yaptıktan sonra iyice kapattığından emin ol. Hatta tüpün başından bile kapat sen."
" Annem canım benim, gözün arkada kalmasın. Çok dikkatli olacağım, merak etme."
" Olsun kızım ben yine söyleyeyim de."
" Kaçta gidiyorsunuz?"
" Saat üçte otobüs kalkacak. Yani biz bir saat önce saat iki gibi çıkacağız."
" Anne şuan saat on bir!"
" NE!?" deyip hızla ayağa kalktı. " Ama ben bu kadar kısa bir sürede nasıl hazırlanırım?"
" Anne sakin ol. Üç saatimiz var ben şimdi sizin yolda ihtiyaç duyabileceğiniz eşyaları hazırlayacağım. Sende kendi kıyafetlerinle babamın kıyafetlerini hazırlarsan yeter. "
" Yetiştiririz diyorsun." üç parmağımı birden ona göstererek " Üç saat var annem üç!" dedim.
" Koş Başak'ım hadi! Başlayalım hemen." başımla onaylayıp ortalığı telaşa veren annemi arkamda bırakarak hızlı adımlarla kapıdan çıkmıştım ki bizim kızlar seslendi. Odadan çıkmış ve koridorda duruyorlardı. O esnada annem elindeki çamaşır sepeti ile yanımızdan geçerek banyoya yöneldi. Bizim kızlara bakarak gülümsemeyi ve en yakınında olan kişinin yani Alya'nın yanağından makas almayı unutmadı.
" Kızlar hazırlık zamanı!" deyip onlara müjdeli haberi verdim birlikte mutfağa geçerken. Mutfakta hala onlara anlatmaya devam ediyordum hevesle. Eğer anneler de izin verirse bizde kalacaklardı kızlar. Bir yandan da annemin evde bulundurduğu küçük ekmeklerin içine peynir, domates, salatalık, yeşillik koyuyordum. Onlara birer tane sandviç hazırlamıştım Başak usulü... Ekmek sandviç ekmeği değildi ve ben sandviç hazırlamasını pek bilmezdim. Ancak içine birbirine çok uyacak malzemeleri yerleştirmiştim.
Onları sararken bizim kızlar soru sormaya başlamışlardı.
" Nasıl yani? Sen şimdiki buçuk gün boyunca evde tek mi kalacaksın?" dedi Defne.
" Yalan atıyor ya, Hale teyze ile Kemal amca öldürsen bu canavarı evde tek bırakmaz!" dedi Alya gülerek. Çağlayan onlara doğru bakıp hiçbir şey demedi.
" Kızlar gerçekten şaka maka değil! Şimdi annem kıyafet hazırlıyor. Birazdan babam işten gelir. Bende onlara ne olur ne olmaz diye yiyecek bir şeyler hazırlıyorum. Saat üçte otobüs kalkıyor ama onlar herhangi bir aksiliğe karşı önlem amacıyla iki de çıkacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...