Karakol

4.5K 520 187
                                    

HOŞ GELDİNNNN KUZUMMMMMMMMMM♥♥

" Yuh lan! Biz ne büyük lavabo yedik?!" dedi Alya şok içinde.

" Valla ne yediğimizi bilmiyorum ama bu yediğimiz şeyin karnımızı ve başımızı felaket derecede ağrıtacağı kesin!"

Kim bilebilirdi eğlencenin bu boyuta kadar ulaşabileceğini? Şimdi yandığımızın hatta kül olduğumuzun resmiydi. Kısacası bittik!..

" Toprağımız bol olsun. Bir fatiha okuyun. Belki okuyanımız da olmaz." dedim ve yere çöktüm.

" SİZE SESLENİYORUM! EĞER ŞİMDİ DIŞARI ÇIKMAZSANIZ BİZ İÇERİ GİRİYORUZ!"

***

Anons kulağımdan yavaşça geçerken parçalara ayrılmıştı sanki. Ne söylendiğini duyuyor ancak ne yapacağımı bilmediğimden idrak edemiyordum. " Ne yapacağız?" dedi Alya telaşla.

Çağlayan derin bir nefes aldı. " Bu gazetecinin bir oyunu. Yaptığı haberin olay yaratması için bizim suç çetesi veya bir örgüt olduğumuzu ileri sürdü. Her haberde ayrı ayrı şeyler yazıyor. Millet atıyor bir yerlerinden, atış serbest ne de olsa. Büyük ihtimalle şimdi içeri girip bizi tutuklayacaklar. Daha sonra saatlerce süren bir sorgu falan. Daha sonra da milletin dilinden kurtulabilirsen kurtul! Tabii daha önce hapishaneden çıkabilecek miyiz? İşte orası muamma." başımı ona çevirdim.

" Ama yani bizim suç örgütü falan olmadığımızı söylesek? Sadece eğlence içindi falan desek?" Defne başını olumsuz anlamda salladı. " Kızım saf mısın sen? Sence bu gerçeğe inanırlar mı?" dedi ve ciğerlerindeki tüm havayı boşaltmak istercesine derin bir soluk verdi.

" BEN YİNE O DELİĞE DÜŞEMEM!" diye aniden bağıran Alya'ya diktik gözlerimizi. Biz de elbette oraya girmeyi istemiyorduk, kaçamazdık, kurtulamazdık, hatta belki tutuklanırdık bile!

" DİKKAT DİKKAT SAKIN KAÇMAYA ÇALIŞMAYIN, ETRAFINIZ SARILDI. İÇERİ GİRİYORUZ!" anonsunu duyunca nefesimi tuttum aniden ya da kendi tutulmuştu bilemiyorum. En büyük lavabolardan yediğimiz bir andaydık. İlk defa bir eğlencemiz bu kadar pahalıya mal olmuştu ama biz mi demiştik sanki o soygunculara gidin bankayı soyun diye?

Cidden ne yapacağımızı, ne tepki vereceğimizi şaşırmış bir vaziyette boş boş birbirimize bakıyorduk ve büyük bir telaş hali sinmişti üzerimize. Birden bire kopan gürültüyle hızla yerimizden sıçradık. Anında üniformalı ve ellerinde koca silahlarla polisler daldılar içeriye. Defne ellerini kaldırarak sırıtmaya başladı. Alya ise anında düşüp bayıldı. Çağlayan tepkisiz ama telaşlı bir halde elleri havada durmaya devam etti. Ben ise donup kalmıştım ve ağlıyordum! Ağlamaktan kendimi alamazken bu duruma sinirleniyordum. 

Polis memurundan biri hızla gelip ensemden tuttu. Daha sonra diğeri de sertçe suratıma baktı. " Ellerini uzat!" dediği gibi yaparak ellerimi uzattım. O esnada içeri biri girmişti. O kişinin üzerinde de asker üniforması vardı. 

" BUNLARIN DOĞRU KİŞİ OLDUĞUNDAN EMİN MİSİNİZ?!" diye kükredi anında. " Evde başka kimse yok. Fotoğraflardaki kişiler ise bunlar zaten." diyerek açıklamada bulundu enseme yapışan polis memuru. O esnada dönüp bizimkilere baktım çaresizce. 

Polis memurundan biri Defne'ye bağırdı. " SIRITMA LAN! DAHA BİR DE HOŞUNA GİDİYOR!" diyerek ona vurdu.

" VURMA ONA!" diye anında kükredik Çağlayan ile. " Kesin sesinizi!"Anında sus pus olduk. Alya'yı uyandırmaya çalışan polis memurunun sabrı tükenmişe benziyordu. O sebeple yanda duran sürahi şişesini kafasından aşağıya hiç düşünmeden boşalttı. Anında bağırarak kalkan Alya hızlı davranınca başında duran polis memurunun burnuna çarptı sertçe. Alya kendine geldiğinde " ÇOK ÖZÜR DİLERİM AMİRİM, ASKERİM, POLİS AMCAM AMAN AĞABEYİM..." dedi saçma bir cümle ile sakarlığını tamamlayarak. 

Grup Adı: 4×4Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin