" BIRAĞĞĞĞK! ÇEK O DİŞLERİNİ!" hızla geri çekilip koşmaya başladım evin tersi istikametine doğru. Eve doğru koşamazdım hem bu hıyar o taraftaydı hem de evin oraya gelmemeliydi. Peşimden bağıra çağıra koşmaya başladı. " Dur! Dur diyorum sana! Bunun intikamını alacağım küçük sıçan! Pis kemirgen seni! Dur diyorum!"
Koşuyordum o ise benden oldukça hızlıydı. Aramızdaki mesafe kapanacaktı ki hemen yan tarafımdaki sokağa girdim ve o anda girdiğime bin pişman oldum. Çıkmaz sokak!
Hemen geri dönüp sokaktan çıkacaktım ki, çok geçti...Üzerime üzerime geliyordu haince sırıtarak. Ben ise dudaklarımı kemire kemire geri geri gidiyordum. Şuan kapana kısılan küçük bir fareden farkım olduğu söylenemezdi.
" Pis kemirgen seni..." diyerek güldü. Hala geliyordu ve artık sokağın sonundaydım. Sırtım duvara değmişti ve o anda " Aha da bittim ben!" dedim kendi kendime. Ne yapacaktım ben?!
- ÖZET-
" Pis kemirgen seni..." deyip güldü yine. Sadece gözlerine baktım. " Şimdi sana ne ceza vereyim ha?"
" Sen kim oluyorsun da kime ceza veriyorsun!?"
" Sanaaa." dedi gülerek.
" Beni bilinçli olarak yere düşürdün! Bende senin kolunu ısırdım! Ödeştik!"
" Ödeşmedik, Kemirgen Hanım. Sen ondan önce benim üzerime kustun,sırtımda tepindin, çöp torbasıyla saldırdın! Ha bir de tükürmüş idin kampta kaybolduğumuz da! " deyip yaklaştı, aramızda sadece iki adımlık mesafe vardı. Geri geri gidemiyordum. " Bak eğer bir adım daha yaklaşırsan öteki kolunu da ısırırım!" aldırmayıp güldü ve bir adım daha yaklaştı.
" Bak yaklaşma diyorum sana!" bir adım daha attığında iyice köşeye sıkışmıştım. O esnada hızla omuzundan tutarak ittirdim onu. Sadece üç beş adım geriye gitmişti. Gülerek bana baktı. " O minik kolların çok güçsüz." dedi.
" Sana ne ya benim kolumdan, gücümden! Rahat bırak beni."
" Olmaz önce hesaplaşacağız." deyip tekrardan üzerime doğru gelmeye başlayınca koşmaya başladım ancak küçük bir hamle ile omzumdan tuttu. Ardından hızla çekince göğsüne çarptım. Hızla geri çekildim. " Yavaş olsana ayı!"
" Ayı mayı nasıl konuşuyorsun lan sen?"
" Ayısın işte!"
" Sus kız, Pis Kemirgen!" ona dil çıkardım. Ardından hızla koşmaya başladım. " Sakın arkamdan gelme! Babam seni tüfekle vurur dinime imanıma!" kahkahalarını duyduğum o anda ben de gülmeye başladım.
" İyi geceler Pis Kemirgen!" diye bağırdı arkamdan.
" AYI!" dedim sadece, yine kahkaha attı.
BAŞAK'tan
Canım çok sıkılıyordu çünkü telefonla uğraşmak bir yerden sonra sıkıyordu. Biraz ayağa kalkıp odamın içinde turlamaya başladım. O esnada telefonun mesaj sesi ötünce ' sonunda kızlardan biri whatsApp a girdi' diye düşünerek telefonu elime aldım ama mesaj ondan gelmişti.
- Naber?
Ben: Sıkıcı.
- Bende sizin evinizin önündeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...