Hoş geldin KUZUMM😙❤️
O adam ise bağırıyordu. " AYAĞIM!" Ayağının üzerine oturduğumu anladığım o anda hızla elindeki silaha uzandım. Elindeki silahı hızla aldıktan sonra ayağa kalktım. Ne yapacağımı kesinlikle bilmiyordum. Elimdeki demiri sadece tutuyordum. Sonra gözüm tabancaya kayınca ters tuttuğumu fark ettim. Çevireyim derken aniden garip bir ses ile küçük bir mermi fırladı yere.
" Silahlar sahteymiş!" cümlesini duyduğum o anda herkes o üç hırsızın üstüne atladı. Birden bire ortalık karıştı. Her taraf birbirine girdi. O esnada biri kolumdan tutup çekiştirmeye başladı ancak ilk başta sürünmeme sebep oldu. Kolumu tutan kişi Çağlayan'dan başka biri değildi.
O esnada karşımda Defne ve Alya belirdi. " Kızlar koşun az sonra buraya polisler dolar. Bu kılıkla kesin içeri alırlar bizi. Eğlence için falan desen anlamazlar asla. O sebeple tabana kuvvet!"
***
Evde idik. Yoğun bir koşuşturmacanın ardından evde olmak ve şuan ayaklarını uzata uzata oturmak kadar mükemmel bir şey olamazdı sanırım... Üzerimi de değiştirdiğimden daha rahattım. Yaşadığım şokun hala etkisindeydim. Kızlarda benimle aynı durumdalar idi. Nereden kimin aklına gelirdi ki böyle bir olay?
Sen eğlenmek için değişik bir kılığa gir ve o gün girdiğin yerde soygun yapma teşebbüsünde bulunulsun... Yeminle biz de gram kadar şans yoktu. Hayatımızda olan biten her şey komik ve bir o kadar da değişikti bizim genel ruh halimiz gibi. Bir dakika... Olaylar neye göre kime göre değişikti? Bunlar doğal şeyler miydi?
Of ne saçmalıyorum! Bu olaylar ancak yerinde durmayan 'bela gel beni bul' diyen, saçma sapan kişilikli insanlar için, yani bizim için belki normal olabilirdi. Normalimiz bile anormal... Mükemmel!
Hayatımıza yeni giren insanlar ya gıcık yüzdesini artırıyor sinir sistemini bozuyordu ya da başa bela olarak bizi uğraştırıyordu. Bunların en somut örneklerini özellikle son zamanlarda yaşamıştık bizzat.
Anneler eğer bugün ki olayı duyarlar ise mahvolmuştuk. Yani cenaze namazımızı hiç bir şey sormadan direk kılabilirlerdi. Ne de olsa anneler duyduktan sonra aldığımız bir nefes bile haram olacaktı ya.
" OLAMAZ!" diyerek içeri bir giriş yaptı Defne. " Ne olamaz kız?" diyerek ona bakmayı sürdürdüm. O ise telefona şok içinde bakıyordu gözlerini kırpmadan. Telefonu yavaşça bana çevirdi. Bir haber yer alıyordu telefonda. Elinden telefonu aldım ve sesli bir şekilde okumaya başladım.
" Bugün akşam saatlerinde meydana gelen soygun girişiminde akıllara soru işaretleri getirecek bir olay yaşandı. Akşam saatlerinde bankayı soymaya çalışan üç hırsızı 'onlar' etkisiz hale getirdi. Onlar: Görünümleriyle tiyatro oyuncularını aratmayan, aynı zamanda akıllarda soru işaretine sebep olan dört kişi. Polis bu olayı anlamlandıramıyor. Bu kişilerin herhangi bir çete veya suç örgütü üyesi olabileceği düşünülüyor. Ancak soyguncuları etkisiz hale getirmeleri de bu düşüncenin yanlış olabileceğini düşündürüyor. Sanırız polis bu olayın peşini bırakmayacak ve uzun bir süre gündem de kalacak."
Okumayı kestiğimde tepkisizce birbirimize bakmaya başladık.
" YUH! GÜNDEM? POLİS? SUÇ ÖRGÜTÜ? ÇETE?" dedi Çağlayan bağırarak.
" Oğlum bu ne lan!"
" Bir haber olmadığımız kalmıştı, onu da olduk şükür."
" Yeminle biz bu dünyadan değiliz. Uzaydan falan gelmişiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...