Mumu alıp eve dönerken onu görmedim. Gitmiş olmalıydı. Eve ulaştığımda hava tamamen kararmıştı ve babam eve gelmişti çoktan. " Hoş geldin baba..." diyerek annemin yanına gittim ve sofrayı kurmak için ona yardım ettim. Ardından hep birlikte oturarak yemeğimizi yedik....
Uyumak için yani yatağımda debelenmek için odama çıktığımda aklıma Alya ve Başak gelmişti. Acaba ne yapmışlardı bizimkiler?
- ÖZET-
Hoş geldin kuzum🐑❤️
ALYA'dan
Belim kopmuş, ellerim büzüş büzüş olmuş, buram buran deterjan kokuyordum şu vaziyette. Başak'ın aklına uyan aklıma tükürseydim de halı yıkama işine girişmeseydim. Başak da benimle aynı durumdaydı. Dili dışarı çıkmış bir vaziyette gözlerinin sadece beyazı görünüyordu. Ayağımla onu dürttüm. Gözlerini bana doğru çevirdi üşengeçlikle. Hava kararmıştı ve muhtemelen anneler eve gidince hesap soracaktı. " Kalk gidelim artık." deyince yuvarlana yuvarlana iyice ayağımın dibine geldi. " Şuan yerde debelendiğinin farkındasındır umarım sevgili arkadaşım."
Hafifçe gülerek ayağa kalktı. Hayriye teyze " Kızlar ben analarınıza haber etmiştim, yanımdalar diye." diyerek elindeki üstü peçete ile kapatılmış tabağı Başak'ı eline tutuşturdu. Başak önce tabağa sonra bana baktıktan sonra Hayriye teyzeye döndü. " Bu ne Hayriye teyzem?"
" Akşam için Sevtap ablan yaptı. Kıymalı börek, oturun da yiyin. Çok yoruldunuz canlarım benim."
" Hayriye teyzem sen mükemmel bir detaysın!" diyerek elindeki tabağın peçetesini kaldırdı. Daha sonra da koca bir börek dilimini ağzına attı. Yanına gidip bir dilim de ben aldım. Başak ağzı dolu bir şekilde Hayriye teyze ile konuşmaya çalışınca herkes kahkahalara boğuldu.
" Teşekkür ederim benim sevimli cadılarım. Ellerinize sağlık. Analarınıza da selam söyleyin."
Ağzı dolu olan Başak'ım" Olor soyloroz!" deyince Hayriye teyze yine gülmeye başladı. " Hadi iyi akşamlar Hayriye teyze, görüşürüz Sevtap abla." diyerek el salladım ve Başak'ı ittirerek yürümeye başladım. Sokağı dönmüştük. Ancak keşke ayağım takılmasaydı ve Başak'a çarparak onun da benim gibi yere düşmesini sağlamasaydım.
" Ananın-" diyerek yüzüstü düştüğü yerden kalkmaya çalıştı ancak benim onun üstünde olmam sebebiyle bu boşa bir hareketti. " Lan Alya kalksana! Yeminle yuttuğum börekler ağzımdan ve bulduğu her delikten çıkacak!"kahkaha attım. Daha sonra da kalktım. Hep böyle olmak zorunda mıydı? Hep bir sakarlık hep bir sakarlık! Tabak ileriye fırlamıştı ama kırılmamıştı. Bir iki adım atıp, eğilerek aldım onu.
Ardından elimi uzattım ona kalkması için ancak elimi ittirerek dizinden ve yere koyduğu elinden yardım alarak ayağa kalktı. " Lan ben senin reflekslerini!" diye bağırdı. Sinirlenmişti. Ayağımın yine bir yere takılmasına müsaade vermeyerek ondan uzaklaştım. Onu geride bırakarak yürüyordum ki boğazımda kollarını sırtımda kendisini hissedene kadar... Sırtıma atlamıştı ve şimdi kahkaha atıyordu. Elimdeki tabağı başımın üzerinden ona vererek ellerimi dizlerinin altından geçirdim. Daha sonra koşturmaya başladım. Ben koştukça o kahkaha atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...