HOŞ GELDİN KUZUMM♥
" Vay... Vay... Vay... Barış Hanım'a bakın siz!" dedi Ege, haince sırıtarak. O esnada bana Barış Hanım dediği için bacağındaki ağda bandını çektim. Önce hiç tepki vermedi, dondu kaldı. Gülerek ona bakıyorduk. Kıpkırmızı oldu. O esnada Çağrı korkarak kafasına kafasına vurmaya başladı. Kendine gelsin diye yani... Ama bu öküzün elinin ayarı mı vardı? Yumruk yumruk çocuğun beynine indiriyordu.
Ege'nin kafası düştü yana tavuk gibi. Bayılmış olmalıydı. " Elinin ayarına itler işesin Çağrı!" diye bağırdı Atakan. O her zaman böyleydi işte. Elinin ayarı yoktu. Atakan onu tokatlamaya başladı ayılsın diye. Ege'nin suratı kıpkırmızı kesilmişti. O esnada diğer ağda bandını hızla çektim.
" AAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞ!" Diye bağırarak öne atıldı ve ayılmış oldu.
***
BAŞAK'tan
"Atom Karınca Hanım şuan size hangi işkenceyi uygulayalım?" dedi Defne gülerek. " Ya bana Atom Karınca demeyin!" diye bağırdım.
" Panda mı diyelim?"
" Defne!"
"Ne?!"
Benimle dalga geçiyorlardı. Bu şuan utanç verici bir durum olsa da en azından küsmemişlerdi. Küsmelerine asla dayanamazdım. Onlar benim canımdan da öteydi. Canımı isteseler düşünmeden çıkarıp vereceğim insanların bana küsmesi, dargın olması benim için başlayan koca ve ağır bir depresyonun habercisi idi. O esnada Alya ayağa kalkarak pencerenin kenarına yaklaştı ve ardından kahkaha atmaya başladı.
" BAŞAK KOŞ KIZ! SENİNKİNE İŞKENCE EDİYORLAR!" Ani bir refleksle cama nasıl koşturduğumu bilmedim. " Kim işkence ediyor!?"dedim o esnada.
" Seninki deyince nasıl koştu ama." o an yine bir aptallık yaptığımı anlayarak yanağımın kızarmasına engel olamadım. Geri çekildim.
" Başak hanım niye koşturdunuz öyle acaba?" dedi Defne gülerek. " Defne yolarım!" dedim bağırarak. " Çağlayan bir şey de şunlara!" diye ekledim.
" Sus kız müstahak sana!" deyince oturup ağlamaya başladım. Bu kadar alay edilmek fazla idi. Yani fazla utanınca ağlardım ben. " Kız hakikaten ne yapıyorlar orada?!" dedi Defne beni pas geçmişlerdi anlaşılan.
" Ağda yapıyorlar! Yürüyün gidip dalga geçelim." dedi Çağlayan. Üçü birlikte giderken Defne beni fark ederek kolumdan çekiştirmeye başladı. " Ah ayağım!" deyince çekiştirmeyi bırakarak yavaş yavaş tutmaya başladı beni. Böyle daha iyiydi.
ATAKAN'dan
Ege'nin ayılmasıyla kahkahalara boğulmuştuk. Gülerken hafifçe öne doğru eğilmiştim o esnada Çağrı ayağıyla kafama bastırmıştı ve sol yanağım ağda bandına yapışmıştı. Buna da haykırarak güldüler. O esnada Barış yanıma doğru yaklaşarak ağda bandını çekmeye çalıştı. Koşmaya başladım. " Lan geri zekalı Atakan, o ağda bandını çekmezsen olmaz!"
" Maşallah Barış sen de her şeyi biliyorsun ha!"
" Lan üzerini falan okudum, mal mısın!?" dedi Barış hala beni kovalarken. O esnada kahkaha sesleri duyduk ama bunlar ince seslerdi. Kapıya doğru başımızı çevirdiğimizde hemen elimle yüzümdeki ağda bandını kapatmaya çalıştım. Kızlar kapıda idi. Ama içlerinden biri ağlıyordu. Atom Karınca... Gözleri direk bizimkiyle buluştu. Nasıl da bakıyorlardı birbirlerine ama bunun tam olarak farkında değildi salaklar.
" ATOM KARINCA!" dedi Sırık yani Ege hemencecik. Ağlarken gördü ne de olsa. Atom Karınca şok tabii Ege'yi öyle görünce. O esnada Defne gülerek " Aaa burada ağda partisi varmış kızlar!" dedi. Alya öne doğru çıkarak bir şeyler söyleyecekti sanırım ama hafifçe tökezledi. Bu kız hep niye sakardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...