HOŞ GELDİN KUZUMMMMMMM♥♥♥
" GERÇEKTEN BAKTI MI BANA!?"
" Hele şuna bakın nasıl da heyecanlandı. Oğlum ikiniz de seviyorsunuz birbirinizi bunun farkında herkes. Bir siz farkında olamadınız. "
" GİT KONUŞ DİYORUZ...."
" Eee ne zaman istiyoruz kızı?"
" Çikolatalar benden."
" Çiçek de benden."
" Bende babasından isterim Allah'ın emri Peygamberin kavli ile."
" OĞLUM SAÇMALAMAYIN!" dedim bağırarak.
" Asıl sen saçmalama Ege. Her şey ortada işte, ne zaman konuşacaksın?" diyen Atakan'ın cümlesi üzerine hiçbirimizden ses çıkmadı. Onlara bir şey belli etmeden fısıldadım.
" Zamanı gelince..."
- ÖZET-
ERTESİ GÜN
BAŞAK'tan
O kadar yorucu bir gece geçirmiştik ki anlatamam. Ayaklarımı neredeyse hissetmiyordum bile canlı yayının yapıldığı binadan çıkarken. Çoğu insanın çevremizde olması, patlayan flaşlar, insan sesleri, güçlü ışıklar...
Çoğunu hatırlamıyordum bile. Kendimi eve nasıl attıysam aniden yatağımda buldum kendimi. Gece gelmiştik zaten eve. İçimdeki kamyoncu dayının kamyonu üzerimden geçmiş gibiydi. Bu gecenin bitimi ile Dört Uzaylı'nın bitmesini umuyordum. Umarım ki öyle olmuştur...
Gözümü bile açmayarak uyanıyordum. Uyandığımı biliyor çevredeki sesleri işitiyor, üzerinde yattığım yastığı, rulo haline geldiğim battaniyeyi, yanımda olan ayıcığın yüzüme değen tüylerini hissediyordum. Uyanmanın anlamı buydu şimdilik.
Gözlerimi açmadan tekrar tekrar uykuya dalıyordum...
...
" BAŞAK."
" BAŞAK HADİ KIZIM KALK ARTIK."
" AKŞAM OLDU."
" ÇEKİL KENARA KEMAL, O BÖYLE UYANMAZ. İZLE ŞİMDİ."
" BAŞAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞKKKK!"
Deli gibi yattığım yerden çığlıklarla kalktım. " ANNEEEEĞ!" Klasik annemdi işte. Normalde babam odama gelmezdi, kulaklarını tıkayan onu görünce şaşırdım ve gülmemek için dudaklarımı bastırarak bu hissi biraz geriye attım. Başımın şiddetli bir ağrıyla sarsıldığını hissettiğim o kısa anda aniden elim başıma uzandı. Göz kapaklarım istemsizce kapanıp yüzümü limon yemiş gibi ekşitirken " Başım ya, of..." dedim fısıldayarak.
Başımın arka kısmından çakan ani şimşekler sanki gözlerimi yuvalarından fırlatmak için ant içmiş gibi bir önceki ağrı ile yarışıyordu. Böyle ağrı mı olurdu?
" O kadar yatarsan olacağı bu tabi." dedi annem ve ellerini beline attı ' anneler bilir ' edasıyla. Kısık bir şekilde açabildiğim sol gözümle yarım yamalak ona bakıyordum. " Ben bir dolaba bakayım, ağrı kesici falan var mı, diye." diyen babam adımlarını odamın kapısına yöneltti ve ardından gözen kayboldu.
" Konuşacağız Başak Hanım konuşacağız..." dedi annem başını sallayarak. Ne diyecekti bana? Aslında bunu merak etmiyor olmam gerekirdi. Çünkü annem saniyede bin kelime birden üretebilen, attığı terliği ile saatte beş kilometre hız yakalayan mükemmel ötesi bir varlıktı, eminim yaratıcı bir şeyler konuşacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...