ÇOHHHH HOJJJJ GELDİĞĞĞĞN KUZUUUUĞĞĞMMMM
Babalar arabanın ön tarafında idi. Başımızda hemen o iki genç belirince biri elini uzattı bana doğru. Çocuğun baya tatlı olduğunu söylesek yalan olmazdı aslında. Mavi gözler, esmer ten, havalı bir saç tarzı... Bir anda ne olduğunu anlayamadan çocuğu itti Okşan teyze ve kollarımdan tutarak kaldırdı beni.
Çocuk ne olduğunu anlayamadan bakıyordu bize doğru. " Yürüyün gidin be! Ben kaldırırım onları!" dedi Okşan teyze. Cidden bu kadın kesinlikle normal değildi.
O esnada babam bağırdı. " EYVAH OTOBÜSÜ KAÇIRDIK!"
***
" İŞTE ŞU OTOBÜS! BAKIN GİDİYOR!" diye bağıran babamın eliyle işaret ettiği yöne doğru bakarak ağır hareketlerle ilerleyen otobüse doğru koşmaya başladık. Babam, Defne'nin babası Yaşar amca ve Mehmet amca el ele tutuşmuşlardı. Onların bu komik hallerine gülmemek için olağanüstü bir çaba gösterirken dudaklarımı ısırmaktan kanatacak idim.
Üç ihtiyar delikanlı yan yana... Serdar amca da yanlarına yetişince tamamlandı, dört çarpı dört...
Aniden elimin üzerinde bir şey hissedince hızla sol tarafıma döndüm. Okşan teyzenin elinin içinde elimi görünce çekmeye çalıştım ama izin vermedi. " Okşan teyze bırakır mısın?" dedim hafifçe sesimi yükselterek. Kendisi benden uzundu ve attığı bir adım benim üç adımıma denkti. Bu sebeple elimi tuttuğu için sürükleniyordum.
" Sus kız da yürü, valla kaçırdık canım otobüsü! Yıllar önce de kocayı evden kaçırmıştım, şimdi o aklıma geldi nedense."
" Ya Okşan teyze ben sürükle- AAAAAĞĞĞĞ!" aniden ayaklarım birbirine dolanınca yerde buldum kendimi. Üstelik biraz da yuvarlandım yerde. Sert zemin hiç istemeyeceğim kadar sert vurmuştu bana. Aslında o duruyordu ben vurmuştum ona.
Of ne saçmalıyordum yine! Beyin sarsıntısı geçiriyor olmalıydım. Her şey çift görünüyordu. Bir dakika ben gözlerimi açmamıştım ki!
Öldüm mü yoksa?
" Aha da kaçtı otobüs..." cümlesini duyduktan sonra birinin yanıma geldiğini hissettim. Suratıma ayıltmak için vuruyordu ama mübarek Allah ne verdiyse geçiriyordu.
Gözlerimi açamıyordum ama çevremde olup biteni hissediyor, duyuyor ve algılayabiliyordum. Gözlerimi açmayı başardığım o anda panikle herkesin başıma toplandığını gördüm ve ardından ayağımda bir sızı hissettim. Hem daha önce ezilen ayağımın ağrısı hem de dizimdeki ıslaklığa eşlik eden bir sızı...
" Ayağı yaralanmış." dedi birisi. Kimseye dokundurmadan ayağa kalktım güç bela. Daha sonra ayakta durmayı başararak Okşan teyzeye gözlerimi kısıp sertçe baktım. Telaşlı suratı ile kedi yavrusundan farksızdı. Bu konumu daha fazla sürdüremedim.
" Yürüyün hadi otobüs kaçar şimdi!" dedim ve bir iki adım atmıştım ki Yaşar amca " Çoktan kaçtı zaten." deyince durdum.
" E ne yapacağız şimdi?"
" Arabayla gideceğiz."
...
Defne ve Alya'yı bagaja, eşyaların yanına atmıştık. Yaşar amca, Çağlayan, Okşan teyze ve ben arkada; babam ve Mehmet amca dip dibe ön koltukta, Serdar amca da sürücü koltuğunda idi.
Araba şahin model olduğu için biraz küçüktü. Altı saatlik bir yolumuz vardı. Biraz uzun bir yolculuktu. O sebeple sürekli yerler değişecekti. Mesela yarım saat sonra Çağlayan ile ben bagaja geçecektik. Babamla Mehmet amca arkaya gelecek Okşan teyze de öne binecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grup Adı: 4×4
Humor- Toplasak bir adam etmezdik o yüzden biz de çarptık. Kemerlerinizi sıkı bağlayın, gülmekten yere düşebilirsiniz... - 4 uzaylı... Bu hikayede üzüntü de var elbet, ama üzüntüye karşı yapılan panzehire sahibiz... Tebessüm ve sıkıca bir dostluk... Her...