Grup Adı: 4×4

Anonim vs. Defne

Hoşgeldin kuzumm 🐑❤️

" Size söyleyecek bir şey bulamıyorum yeminle! Siz benim sinir sistemimi çökeltmeye mi çalışıyorsunuz?" hoca gözlerini sımsıkı kapatarak alnına masaj yapmaya başladı. İki dakika sonra gözlerini açtığında bağırması bir oldu. " Daha burada mısınız siz!"Hızla kapıya koştuk. Kapının ağzında iken tekrar sesini duyduk.

" Bu arada ailenizle konuşma vaktim artık geldi."

- ÖZET -

" Hocam lütfen-" demiştik ki bağırdı hemen.

" DIŞARI!"

Odanın dışına adım atar atmaz bizimkiler karşımıza çıktı. " Ne oldu?" diye başlayarak binlerce soru yağmuruna tuttular. Neler olup bittiğini anlattıktan sonra derdimize yanmaya başladık. Anneler eğer okula gelirler ise çok kızarlardı bize. Hatta annemin söyleyeceği ilk cümleyi tahmin edebiliyorum. " Adam olmazsın sen!.."

Daha sonra o yüz ifadesi, o tavırları... Allah'ım korkunç! Düşüncesi bile korkunçtu. Sanırım beni bir dükkana çırak olarak verirdi. Daha dönemin başında iken ailenin okula gelmesi... Bu dünyadaki en kötü şey olabilirdi. 

...

Günün sonuna gelmiştik. Eve gitme vakti gelmişti. Annemin haberi olmuştur çoktan. Alya ile birbirimize bakarak " Bittik!" dedik aynı anda. Defne ve Çağlayan bizimle dalga geçme peşindelerdi. Sürekli kahkaha atarak, acıyarak başımızı okşuyorlardı. Defne " Hale ve Sevim Sultan sizden ne çekti be! Bıktırdınız kadıncağızları. Cık cık cık..." dedikten sonra kahkaha attı.

" Bize diyene bak be! Sanki kendi çok farklı da, konuşuyor. Hıh!" diyerek saçlarımı savurdum. Saçlarım uzundu, aramızda kısacık mesafe olması nedeniyle mutlaka çarpmıştı saçlarım yüzüne. Buna sinir olurdu, yüzü kaşınır ve gözlerini açamazdı o esnada. Nitekim öyle de oldu. Defne'yi susturmuştum. Çağlayan'ın zaten bir zararı yoktu. Sadece Defne'nin yaptığı ve komik sandığı esprilere gülüyordu. Defne devre dışı olduğuna göre Çağlayan da devre dışıydı. 

Yürümeye devam ederken bir yandan da konuşuyorduk. " Alya kız, Sevim teyze sence sana ne yapacak?" diye sordum. 

" Valla her an her şey olabilir. Annem ve değişik silahları değişik bir işkenceye dönüşebilir. Bu işkence türünü tahmin etmek benim için şuan çok zor." durdu ve derin bir nefes aldı. " Peki Hale teyze ne yapacak sence?"

" Şimdi benim için de zor bir soru bu. Ancak annemin en büyük silahı ve baş yardımcısı olan ' mor terlik ' benim görünmeyen bir yerlerime kafayı takabilir. Daha sonra ani saldırılarla vücudumda çok değişik allı morlu hediyeler bırakabilir. Ha bir de yeni bir silahı var: Televizyon kumandası! Korkunç! Terlik çeşitli yanmalara, bazen günlerce sürebilen kemik ağrılarına ve farklı büyüklükte morarmalara sebep olabiliyor. Ancak televizyon kumandası ile hücrelerin ölümü kaçınılmaz oluyor. Yani eğer saniyede üç kilometre hızla gelen bir kumanda kıymetline çarparsa önce şiddetli bir uyuşma oluyor, hissetmiyorsun. Ancak sonra öyle bir ağrı oluyor ki üzerine bile oturamıyorsun!"