Onüçüncü Bölüm ;

4K 326 392
                                    

"Hiç bir şey için geç değil ,çay hala sıcak..."

Okan'ın Dilinden Devam;

"Okan ,uyan ."

"Kime diyorum uyansana !"

Balkondan aşağıya düşerken Efes'in seslenmesiyle gözlerimi açtım. Elindeki su şişesini yüzüme serpiştirdi o an ,yüzümü buruşturup kolumla yüzümü sildim.Çantasında sürekli su mu taşıyor bu deli ?

"Ne yapıyorsun?"

"Sesleniyorum iki saattir ,omuzumu çürüttün !"dedi omzunu ovarak.

"Ne yani rüyamıydı hepsi ?"dedim ve endişeyle etrafa bakındım.
Otobüsteydik.
Çok şükür.

"Ayakta uyudun lan ayakta!"

"Rüyaymış."dedim ve derin bir nefes alıp verdim. Otobüs  herhangi bir durakta durunca Efes'in elinden tuttum ve hızlı bir şekilde çekiştirmeye başladım.
Açılan kapı kapanmadan otobüsten aşağıya indik.

"Ne yapıyorsun Okan,zaten eve geç kald..." sözünü yarıda kestim çünkü ona kemiklerini kırmak istercesine sarıldım.
"Ayakta uyuduğun yetmedi birde kabus mu gördün?"

"Çok kötüydü ."

Saçlarımı okşamaya başladı .
"Tamam ,geçti çocuğum geçti ."

"Gerçek gibiydi."dedim titreyen sesimle .

Saçlarımla oynamayı bırakıp boynuma doladı kollarını .
Sımsıkı sarıldı.
"Geçti ,güzel şeyler düşün."diyerek fısıldadı.

"Düşünüyorum yarın benimle okuldan kaçıyorsun ve çok eğleniyoruz ."

Kollarını serbest bırakıp omuzlarımdan hızla ittirdi.
"Fırsatçı köpeks,çek ellerini hemen!"dedi ittirmeye devam ederken.
Bir anda çektim ellerimi belinden ,ansızın olduğu için geriye doğru sendeledi .
Kolundan tutup çektim.
"Ben bırakırım ama hayat müsade etmiyor ."dedim yeniden kollarımın arasındaydı .

"Tabi tabi kesin hayattan."dedi sıyrılıp .
İki elimi yanaklarına koyup yanına yaklaştım ,alnımı alnına dayayıp iç çektim.
Boyum ondan uzun olduğu için biraz yüksekte duruyordum.
Oda alttan gözümün içine bakıyordu.

"Neyin peşindesin piçis?"

"Bana söz ver ."

"Ne,ne sözü,ne için? "

"Ne olursa olsun beni yalnız bırakmayacaksın,kanlı bıçaklı olsak bile ..."

Hafif bir şekilde gülümsedi.
Yüzünü çekti ellerimin arasından .
"Kamera şakası mı bu ,ne tarafa el sallıyoruz ?"dedi ve aptal gibi etrafa el sallamaya başladı .

"Söz ver."

"Tutamayacağım sözler vermem ben. Bence sende verme !"

"Efes !"

"Eve geç kaldım,önce eve götür sonra bakarız."dedi ve göz kırptı. Yüzüm asıldı istemsizce .
Belki de rüya gerçeklerin yansımasıydı.
Otuziki diş dışarı da gülümsüyordu .
"Sen hızlı koşuyordun değil mi? "

"Evet !"dediğimde arkama geçti, ellerini omzuma koyup havaya zıpladı ayaklarını göbeğimde kollarını boğazımda birleştirdi .
"Hadi hücum ,seferoğulları geliyor !"diyerek bağırdı.
Deli ,resmen deli.
Gülümsedim.

"Ne duruyorsun koşsana, geç kalıyorum."

Yüzümdeki aptalsı gülümsemeyi silip koşmaya başladım.
Ağır değildi ama mesafe çoktu. Bacaklarından tuttum düşmemesi için destek amaçlı.
"Fazla ağırsın ."

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin