Deli Dolu

Kırkikinci Bölüm;

Beğenip yorum yapmayı unutmayın❤

Bölüm Şarkısı;
Ziynet Sali- Kalbim Tatilde

"Yüreğimden uçan kuşlar dudaklarına konsun adam."

Efes'in Dilinden Devam;

Aklıma bin bir tane şarkı geliyor, ikimizi anlatan ve ben sadece seni seviyorumlu şarkılara takılı kalıyorum. Yeni keşfettiğin şarkıyı sürekli dinler de bir yerden sonra bıkar ya insan, işte sen benim dinledikçe bıkmadığım tek şarkısın adam.

Bana armağan edilmiş, bana yazılmış, sadece benim bildiğim bir hazine gibi kutsal. Başımı yerden kaldırıp gözlerine her baktığım da geleceğime, hayallerime bir adım daha yaklaşıyor gibiyim.

Bir kuş gibiyim, kanatlarım yok ama mutluluktan uçuyorum, mutluluk herkese göre sekiz harf bana göre artık sadece sen.
Sen yokken mutlu sadece bir isimden ibaretti . Mutsuzluk ise esaretim..

Bu şehir satır satır bizi yazmalı, sokak lambaları bizim için aydınlatmalı geceleri.
Yıldızlar bizim için kaymalı, yeni gün bize doğmalı ve benim ölümüm senin kollarında olmalı adam.

Kalbim diyorum, küçücük ve vücuduma kan pompalayan bir organ ama içinde sana dair binlerce his var. Küçücük diyorum, küçük bir kalp nasıl bu kadar büyük duygular besleyebilir?

Ellerin diyorum, bir tek benim ellerime yakıştı ve biliyorum kimse için böyle güzel bakmaz zeytin karası gözlerin. Dudakların can verir başka dudakların sıcaklığında, dilerim yaşlanırsın sol yanımda.

Arabanın içinde şarkı dinliyor bir çok yerde şarkılara eşlik ederek ilerliyorduk. O araba sürdüğü için bana bakamasa da ben her saniye onu izliyordum. Her anını, her hareketini aklıma kazımak istiyordum. Kaset gibi sarıyorum onsuz geçen gecelerde başa sarıp izlemek adına.

Sevmek ne garip duygu, vücudunun her yerinde karıncalar dolaşıyor. Huylandırıyor, tuvalete gitme hissi uyandırıyor. Gülmeyin gerçek bu. Göz göze gelince içinde bir şeyler eriyip gidiyor. Eksiliyorsun ama kalbin yenileniyor, onunla tamamlanıyorsun. Saatlerce sımsıkı sarılı kalmak istiyorsun, kokusunu burnunun direkleri sızlayana dek içine çekmek istiyorsun ve en önemlisi yanında yokken içinde bir yerler sızlıyor. Bir an önce kavuşmak ve o sızıyı dindirmek istiyorsun. Sarılmak herşeyi değiştirir, sarılın sımsıkı, birşeyler kırılacaksa sarılmaktan kırılan kemiklerimiz olsun. Sizi yaşama bağlayan bir tek kemiği bile olmayan kalbi kırmanın anlamı yok. O kırılınca alçıya alamıyorsun çünkü...

Sabah olsun ona sımsıkı sarılayım istersiniz, sevenler bilir, o sabahlar olmaz. Çünkü seviyorsan saat düşmanın olur, yanında yokken geçmek bilmez, yanındayken nasıl geçtiği belli olmaz. Yani insan olsaydı kafa göz dalardık! Bu nasıl bir şey biliyormusunuz? Bir kişiye yüz kişi dalmak gibi adaletsiz, boktan birşey!

Liseli aşıklar için yaşasın okul.

Müziğin sesini kıstı ve çalan telefonunu açmak için elimi bıraktı. Telefonu açıp kulağına koydu "Efendim Sarı."dedi ağzını yediğim. Dilinden dökülen her harfe ömür adadığım !

"Nasıl bir ev kanka ?"diyerek sorduğunda bende telefona kulağımı yaklaştırdım.
"Buluşalım, birlikte gidelim."dediğini duyduğum an geri çekildim. Sırtımı arkama yaslayıp kollarımı göğsümde bağdaş yaptım. Biz ikimizin aynı çatı altında yaşayabileceği bir ev arıyoruz, üçüncü kişiler dahil olmamalı!