Bölüm Şarkısı;
KIRAÇ- Ayrılmam Senden
DOĞUŞ- Sensiz Ne Yaparım"Sabah dediğin şey gecenin ölümüdür...
Nasıl mutlu uyanırım?"Efes'in Dilinden ;
Göz kapaklarım ağır ağır açılırken, yataktan bir hışımla kalkıp pencereye koştum. Bütün mahalle ayağa kalkmadan açtım pencereyi, elindeki telefonu sallayarak "Seni aradım kaç kere niye açmıyorsun ?"diyerek bağıran Kader'e anlamsızca bakındım, telefonum yoktu ki benim.
Ulus, kapıya asılmış pencereye ulaşmaya çalışıyordu, sesimi duyunca yere atladı.
Gözlerimi ovarak söylendim.
"Benim size borcum yok olum, adam gibi çalsanıza kapıyı!""Efes !"
"Ne ne var sabah sabah ?"
"Efess. "
"Ne oldu Kader ?"
Ayak parmak ucumdan vücuduma bir ateş dalgası yayıldı o an, ses tonu titriyor, endişeli bakıyordu yüzüme.
"Söylesenize ne oldu?"Gereksiz sessizliği endişelenmeme neden oluyordu. Pencereyi kapatıp aşağıya indim, portmantoda duran hırkamı üstüme giyinip kapıyı açtım.
"Ne oldu, hortlak görmüş gibi bakmayın söyleyin ? Korkutmayın beni."
Yanıma yaklaştı, sarıldı sımsıkı geri çekilirken ellerimi tuttu."Sakin ol öncelikle olur mu ?"
Ellerimi çektim ellerinin arasından bağırarak "Ya ne olduğunu söylesene, sakin olup olmayacağıma ben karar vereyim !"dedim.
"Sakin ol."
Dokunsam ağlayacak gibiydi."Birine bir şey mi oldu ? Ne oldu ?"
Kaderin kolundan tutup arkaya savurdu Ulus.
"Şu iki sokak yukarda akşam bi olay olmuş, çok pis dövmüşler, hastaneye kaldırmışlar. Bizimde daha yeni haberimiz oldu, bilmek istersin diye düşündük. Seni hastaneye götürmeye geldim.""Kimi dövmüşler ?"
"Okan'ı anlamadın mı hala!"
Güldüm sesli bir şekilde, yüzünde hiç bir mimik göremeyince "Şaka mı bu ? Bak böyle şakaları hiç sevmem Ulus!"dedim.
"Çok ciddi Efes!"dedi Kader!
Beynimden vurulmuşa döndüm, ayaklarımın bağı çözüldü bir an.
Beni eve bıraktıktan sonra saldırmış olmalılar, maça gidiyordu. Keşke onunla gitseydim ! Nasıl, neden kim döver ki onu?"Nasıl ya ! Nasıl ?"
O can çekişirken ben sıcacık yatağımda uyudum mu yani ?
Kendime kızdım, gözlerimden yanaklarıma doğru yaşlar süzüldü.
Ulus'u ittim, canımdan bir parça koptu gitti, yaşadığım şokun etkisinden çıktığım gibi koşmaya başladım."Efes dur, kıyafetlerin."diyerek bağırdı Kader ardımdan. Kıyafetlerimi düşünecek durumda olduğumu düşünmüyorum. Ayaklarımda pufuduklu ev terliklerim üzerimde emojili geceliğim, başımda pomponlu berem vardı ve Okan'dan başka hiç kimse umurumda değildi. Beynimin her santimetre karesini ele geçirmişti, yüreğim ağzımda hangi hastane olduğunu bilmeden koşuyordum. Onun yanında olmam gerekiyordu, bana ihtiyacı vardı. Nasıl anlayamadım, nasıl hissedemedim, rahat bir uyku çektim, şimdi de vicdan azabı çekiyorum.
Ulus yanıma yetişip hastanenin adını söyledi, uzak deyip taksi çağırayım dedi fakat o bunları söylerken ben uzaklaşmıştım. Koşarak beni sollayan adam, şimdi bana yetişmekte güçlük çekiyordu. Canın yanmaya gör, en hızlı koşucuyu bile sollarsın, ya ona birşey olursa korkusu yedi sülalene yeter.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Dolu
Teen Fiction"Okumadan evvel, karakterlerin liseli olduğunu ve yaşanacak tüm deliliklerin onlar için sıradan olduğunu unutmayın." Bir kız dert oldu ve bir çocuk pert oldu. Piç oldu, Yok oldu, hiç oldu... Bu hikâyede yaşanılan ve hissedilenlerin yüzde elli gerç...