Kırksekizinci Bölüm;

764 55 17
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen

Bölüm şarkısı;
Mavi Gri- Altüst Olmuşum

Okan'ın Dilinden Devam;

Yüreğimin en derinlerinde ki kanatları kırık kuşlarım gökyüzüne süzüldü.

Herkesin bir anda bize dönmesi tedirgin olmama neden olmuştu.
O anlamsız bakışlar bir anda gülümsemeye dönüşünce derin bir nefes aldım. Herkesle tek tek tanıştık. Uzun bir tanışma faslı olmuştu. Isındığım oldu ama bir o kadarda kutupta güneş olsa ısınamayacaklarım.

Nevruzun hakkını vermiştik . Böyle içten eğlendiğim anlar beş parmağın beşini geçmez. Ateşin üstünden atlarken dilek tutmamız gerekiyormuş. Benim tek dileğim yanımdaydı. O yüzden ölene kadar, öldüğümde bile yanımda olmasını diledim .
Deli gibi halay çektik, horon teptik. Ateş başında omuz omuza şarkılar söyledik. Dans ettik, bu anlar ölümsüz olmuştu. Bir sürü fotoğraf edindik .

Çocukluğuma döndüm, kör ebeden tutunda dokuz aylık bile oynadık. Kahkalarım çocukluğumu yad etti .
Ateşin başında otururken telefonum çalmaya başladı. Efes yanındaki kızla konuşurken telefonu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım . İsimsiz numaraydı ama kime ait olduğunu biliyordum. Çünkü aklına estiğinde beni arayıp duruyordu .
Kim mi ?
Efes'in arkadaşı. Oturduğum yerden kalktım kuytu bir köşeye geçip açtım telefonu bu kez.

"Ne var lan ?"

"Selam vermek yokmu ?"

"Amacın ne kızım?" diyerek yüksek sesle sordum .

"Sesini özlemiş olamaz mıyım?"

"Olamazsın, kapat telefonu arama beni bir daha !"

"Yarın sınavdan sonra Can cafede bekleyeceğim seni, gelmezsen Efes'e herşeyi anlatırım canım. "

"Lan bi siktir git !"dedim Efes oturuyor mu diye arkama baktığımda Efes'i çocuğun biriyle konuşurken gördüm. O sırada telefonu kapatmadığım için "Gelmezsen sen bilirsin, benim kaybedecek bir şeyim yok, görüşürüz canım."dedi ve kapattı telefonu sürtük!

Numarasını silip telefonu cebime sokuşturup koşar adım ilerleyip Efes'in yanındaki yerimi aldım. Konuştuğu çocuk selam verip uzaklaşınca Efes bana bakıp gülümsedi.

"Kimdi o ?"diyerek sordum kaşlarım çatık bir halde.

"Bizim sınıftan bi arkadaş."dedi gülümsemesini silmeden .

"Burada ne işi varmış?"

"Babaannesi burada oturuyormuş, ne oldu bu kadar kızdın?"dediğinde kolunu sıkarak onu kendime yaklaştırdım .

"Cinsiyeti erkek olduğu için olabilir mi ?"

"Senin sınıfında ki Güneş hanımın ikizi, çocukluk arkadaşının ikizini tanımıyor olman garip değilmi?"dediğinde kolunu bıraktım.

"Doğan'mıydı o ? Ne kadar değişmiş amk !"dedim çocuğun arkasından bakarak .

"Neyse kapatalım bu konuyu sinirlerim bozuluyor!"

"Kapatalım tabii, kim olursa olsun bir daha muhatap olma !"dedim ve kolumu omzuna attım. Ateşin başında gitar çalan arkadaşı izlerken omzumun üstünden arkama baktım. Doğan sırtını duvara yaslamış sigarasını içiyordu. Gözleri bizim üzerimizdeydi ve benim baktığımı gördüğü halde çekmiyordu bakışlarını.

"Bu akşamlık bu kadar yetmez mi ? Yarın sınav var, gidip yatalım."diyerek kulağına fısıldadım.

"Olur gidelim, çok yoruldum zaten ."dedi gülümseyerek. Omzundan çektim elimi ve parmaklarımı parmaklarına dolayıp herkese iyi akşamlar dedikten sonra kumsaldan uzaklaşmaya başladık.

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin