Ellibeşinci Bölüm;

344 25 6
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfenimsi deli dolularım 🥳

Bölüm Şarkıları;

Emir- Mevsim Sonbahar

Ahmet Hatipoğlu- Yok Oldum

Kaan Boşnak- Delik Deşik

Köfn- Bi Tek Ben Anlarım

Efes'in Dilinden;

Belki çok da şey yapmamak lazım, umursamamak.

Okan'la barışmış olmanın verdiği huzuru saç diplerimde, parmak uçlarımda hissediyordum. Mutluydum, mutlu kalmak istiyordum.
Herşeye ve herkese rağmen bunun içindi tüm çabam.
Ama bilirsiniz, siz ne vakit huzurla nefes alıp vermeye başlarsınız evren hayatınızı alt üst etmeye başlar.

Ateşli saatlerin verdiği tatlı yorgunluk yüzünden okula neredeyse geç kalıyorduk diyebilirim. Uyanır uyanmaz banyo yapmış, ardından hızla giyinip çıkmış zar zor yetişebilmiştik.
Kasıklarımda ince bir sızı hissediyordum ama ben ne zaman bedenimin çağrılarına kulak vermiştim ki?
Hemen sınıflarımıza dağıldık, sınıfın kapısından içeriye girdiğim de Coğrafya hocasının nefesini ensemde hissettim.
"Sırana geç hemen Efes!"

Aksi bir adamdı, gereksiz gergin tavırları vardı. Koşar adım ilerleyip sırama oturdum. Acele ettiğim için otururken bakmamıştım ama oturduğum an bir ıslaklık hissettim, biri su dökmüştür, nasılsa kurur diye düşünüp ders kitabımı çıkarmak için çantama yöneldim ve hızla derse adapte olmak istedim.

Ulus yoktu, fakat artık kafamı başkalarına vermemeli, sevdiğim adam ve varsa bir geleceğim, onun için mücadele etmeliydim.
Yaren başını çevirip bana bakmaya başladığında içimden gelmeyerek gülümsedim.
Onun evinde kalmak tamamen bir hataydı, parkta yaşadığım olay gözümün önünden hızla geçip giderken güçlükle yutkundum.

Hoca sınıfa soru sordu, cevabını biliyordum, nadiren görülen bir şey yaparak parmak kaldırdığımda Yaren "Bir sorun yok değil mi?"diyerek sordu.
Ne gibi bir sorun bekliyordu anlam veremedim ama cevap vermek için dudaklarımı araladığım da hoca "Sen cevapla Efes."diyerek beni kurtardı.
Cevabını bildiğim bir soruydu fakat böyle anlarda hep gerginlik seviyem yükselir nedensiz bir korkuyla paniklerdim. Sorunun cevabını söylediğimde "Ayağa kalkarak soruları cevaplıyoruz."demiş gerginlik seviyemin olduğundan daha da artmasına neden olmuştu ama ikiletmeden kalkmak için harekete geçtiğim de eteğimin yırtılış sesini duydum. Titredi tüm bedenim, kalkamadan yerime oturdum.

"Hadi Efes!"

"Hocam bir sorun var kalkamıyorum!"

"Dalga mı geçiyorsun sen ? Otur sınıf içi performansına sıfır vereceğim !"

"Hocam dalga geçmiyorum cidden kalkamıyorum. "

Ses tonum titriyordu, ağlamak üzereydim. Biri benim sırayla bağımı güçlendirmek istemiş, oturacağım yere yapıştırıcı sürülmüştü, iliklerime kadar utandım. Yer yarılsında içine gireyim istedim. Sınıfta ki herkesin gözleri üzerimde idi, alaycı bakışlar terlememe neden oluyordu.

Hoca yanıma gelirken "Nasıl kalkamıyorsun ?"diyerek sordu.

Bütün sınıf gülmeye başladığında hoca tüm gerginliğini kullanarak
"Gülmeyin! Herkes önüne baksın!"dediğinde derin bir nefes alıp verdim.
Yanıma geldiğinde "Kalk bakayım."dedi, denedim fakat kalkamadım, eteğimin bir parçasını sıranın ustunde görünce hoca bir iki adım gerileyip sınıfa döndü.

"Kim yaptı bu terbiyesizliği?"

Sınıfta çıt çıkmıyordu.
"Hepinizi disipline yollarım, kim yaptı bunu ?"

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin