Ellibirinci Bölüm;

428 29 8
                                    

Beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfenimsi🌸

Bölüm Şarkısı;

Ebru Gündeş- Nerdeydin

Ajda Pekkan- Nikah

Efes'in Dilinden;

Yıllar sonra sallanan bir sandalye de, pencerenin önünde oturuyorum. Dışarıda yağmur yağıyor, pencerenin pervazında bir çerçeve. Hemen yanında siyah bir küllük, sigaranı yeni söndürmüşsün ama tamda sönmemiş, incecik bir duman süzülüyor. Ellerime bakıyorum, kırış kırış olmuş, yüzük parmağımda bir alyans . Çıkarsam çıktığı belli olmaz. O denli izi kalmış. Eski eşyaları sevdiğimi biliyorsun. Yanı başımda ki sehpaya o çok sevdiğimiz radyoyu koymuşsun. Cızırtılı bir ses çıkıyor, kulaklarım da pek duymuyor ama hangi şarkı çaldığını ezbere biliyorum.

Avuçlarımın arasında ince belli bir çay bardağı. Çayı demler demlemez doldurmuşum . Demini tam almadığı için, çay çöpleri bardağın üstüne birikmiş. Huylu huyundan vazgeçmiyor besbelli.
Öyle de olsa seviyorum hala çayı.
Avuç içlerimin yanmasına rağmen sıkı sıkı tutmuşum bardağı.

Buharını seviyorum, avuçlarımın arasından kıvrılıp burun deliklerime süzülüyor. Bir senin kokunu, birde çay kokusunu kilometrelerce uzaktan tanır hale gelmişim. Pencerenin dışında bir kedi, beyaz tüyleri çamurdan kirlenmiş öylece bakıyor içeri. Yağmur taneleri ıslatıyor o kediyi, yine de kaçmıyor, izlemekten vazgeçmiyor. Gülümsüyorum kediye. O eski çılgın gülüşüm de yok . Eksilmişim sanki biraz. Ellerini omuzlarımda hissediyorum. Beyazlamış saçlarımın arasına ufak bir buse konduruyorsun. Bana aşık olduğunu anladığın o ilk gün ki gibi seviyorsun hala beni. İkimiz genç değiliz artık. Ama evimiz hala bahar bahçe.

"Torunlar geliyormuş, akşama mangal yaparız, yemek yapmakla uğraşma."diyorsun. Bir rüya düşün, asla uyanmak istemediğin. Keşke herşey hayal kurmak kadar kolay olsa...

•••

Nikah memurunun sorusundan sonra Okan evet demek için dudaklarını aralamıştı ki kalabalığın içinden biri seslendi.
"Durun bu nikah kıyılamaz!"demişti.

Yüzümüzde ki gülümseme solarken başımızı çevirip sesin geldiği yöne baktık. Ulus söylemişti aslında ama hemen arkasından aynı cümleyi kalabalığın arkasından bir kadın sesi söyledi. Güçlükle yutkunup kalabalığı taradım. Herkes o sesin sahibine bakarken kalabalık usulca ikiye ayrıldı. Annem ve babam bize doğru gelirken tüylerim diken diken oldu. Herşeyi mahvedeceklerdi, Okan elimi tutup "Sakin ol güzelim."diyerek fısıldadı.
Annemlerin hemen arkasından bir ordu edasıyla akrabalarımın bir çoğu gelirken derin derin nefesler alıp verdim.

Annem nikah masasının önüne gelince elini kalbinin üzerine koyup burukça gülümsedi. Ağlamaktan gözleri kızarmıştı, belli oluyordu.
Nikah memuru bir sorun olup olmadığını sorgularken babam elini kaldırıp bir kaç dakika istedi.
Annem dudaklarını ıslatıp "Bu nikah kıyılamaz çünkü Okan'ın bilmesi gereken bir şey var."dediğinde ayak parmak ucumdan vücuduma alev dalgası yayıldı.
Ne diyecekti? Ne söyleyecekti Okan'a?

"Anne lütfen, lütfen yapma!"

Gözlerini Okan'a çevirdi.
"Duyduklarından sonra evlenmek istemeye bilirsin..."

Oturduğum yerden ayağa kalkmak için hamle yaptığımda Okan elimi sıkıca tutarak geriye çekti.
"Dur!"

"Anne!"

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin