Deli Dolu

Otuzdokuzuncu Bölüm;

Bölüme çok yorum gelirse yeni bölüm erken gelebilir 😁

Bölüm Şarkısı;
Soner Sarıkabadayı- Boza Boza 🎶
Soner Sarıkabadayı - Ölümüne 🎶

Kırık kolumuz kanadımız, yine de sevgiye aç sol yanımız.

Efes'in Dilinden;

Hayatta o kadar alıştığımız şeyler var ki bize zarar verdiği halde vazgeçemediğimiz şeylerden söz ediyorum.
Yanlış kişiye aşık olduğunu bildiğin halde onun için atan kalbini söküp atamamak da buna dahildir belki.
Bir de değer verince değişen sevdiklerimiz var tabi, ne kadar önemsiyorsak o kadar önemsiz olduğumuz.

Gerçek yüzlerini gördüğümüz halde gidemeyen biz varız...

Bizi kaybetmekten korkmayan insanları kaybetmekten it gibi korkuyoruz çoğu zaman.
Bizi binbir parçaya bölselerde gidemiyoruz, arkamızı dönemiyoruz. Onlar için, iyi olabilmek, mutlu olalım birlikte diye bir taraflarımızı yırtıyoruz ve ufak bir pürüz de hiç korkmadan bize veda edebiliyorlar. Kalalım diye hiç bir mücadele sarf etmedikleri gibi sizi kötü olmakla suçluyorlar.
Hayat bu denli garip işte.
Kimseyi çok sevmemek lazım.

Okul çıkışı Ulus'un ayarladığı cafeye gittim. Gülsüm'e adresi vermiştim oda buraya gelecekti. Bizim saykoda ona açılacaktı güya. Sonunda istediğim ikili sevgili olacaktı, içten içe seviniyordum.
İçkili bir mekandı burası, Ulus niye burayı tercih etti diye düşünürken kendime içki söyledim. Adını bile bilmediğim içkilerden biri geldi masama.

Gülsüm "Cafenin yakınlarındayım al beni ."diye mesaj atınca Ulus'u gönderdim. Orada açılacak burada kutlayacaktık, onların gelmesini beklerken mesaj geldi .
"Kanka benim işim çıktı kusura bakma."yazmıştı Gülsüm. Ah canım haberim yok sanıyor herhalde.
Ama dakikalar sonra Ulus gözleri kızarmış bir şekilde yanıma geldi. Gülsüm yoktu yanında.

"Ne oldu?"diyerek sorduğumda garsona seslendi, elleri titriyordu.
"Ne oldu kanka ?"
Garson sipariş almak için geldi.

"Parti iptal! Bana votka getir sert olsun!"
Garson başıyla onaylayıp gidince sorumu tekrarladım.

"Olmadı."dedi kısa ve net .

"Ne demek olmadı? Gelmedi mi ? Kabul mu etmedi ? Anlatsana oğlum ya?"

"Onu almaya gittim, wlimde çiçekler vardı biliyorsun, marketin önünde bekliyordu. Yanına yaklaştım "Ne işin var senin burada ?"diyerek sordu .
"Ben sana birşey söyleyeceğim."dedim .
"Çabuk söyle işim var !"dedi .
"Ben senden çok hoşlanıyorum, sevgilim olmanı istiyorum ."dedim ve çiçekleri uzattım. "

"Eee o ne dedi?"

"Bir şey demedi donup kaldı. Bir şey söylemeyecek misin dedim, o sırada marketten bi çocuk çıktı, yanımıza gelip elini tuttu. "Gidelim aşkım arkadaşını bekletmeyelim ."dedi yanımdan geçip gittiler. Buraya gelmemeleri için mesaj attım. "

"Oda bana mesaj attı, gelemiyorum diye."dediğimde garsonun getirdiği votkayı fondip yaptı.
İkimiz içiyorduk şimdi, benim ilişkim en mükemmel yerinde boktan bir şekilde bitmişti, onun ilişkisi başlamadan...

Başımın döndüğünü anlayınca içmeyi bıraktım. Zar zor oturduğum yerden kalkıp tuvalete gittim, yüzüme su serpip aynadaki yansımama baktım.
O kadar çok ağlamıştım ki bünye daha fazla kaldıramadı. Kendi kendime gülmeye başladım.

Lavabodan çıkınca Ulus'u kaldırdım, koluna girip cafeden çıktık. Soğuk hava yüzümüze sert sert çarpıyordu.
"Doğum günün kutlu olsun kanka ."dedim kahkaha atarak .