Kırkyedinci Bölüm;

680 53 22
                                    

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen❤

Bölüm şarkısı;
İkilem- Kaybolurum Gülüşünde

Okan'ın Dilinden Devam;

Her şeyin en güzelini yaşadım seninle kadın, kötünün bile...

Derin bir nefes alıp rahatlamış olmanın verdiği huzurla geri verdim.
"Endişelenme, panik olma, sakin ol. Birşey olmadı, çok iyiyim. Günaydınn, saçı başı dağılmış gözleri mahmur sevgilim."yazıyordu notta.

Ee nerdeydi, niye not bırakmıştı ki şimdi? Ekmek almaya mı gitti? Ekmek almaya gidiyorum deyip beni terk mi etti lan?
Başımı hızla olumsuz yönde sallayıp notun arkasını çevirdim.

"Seni terk falan etmedim, etmeye de niyetim yok, bir kaç yıl daha yerim ömrünü. Devamı için notları takip et, senin o endişeli bakan gözlerinden öpüyorum..."

Oyun mu oynuyoruz amına koyim?
Hiç haz etmedim bu oyundan! Ama yakınlarda olmadığına göre notları takip etmekten başka şansım yoktu.
Notu ve telefonumu cebime sıkıştırıp koltuktan fırlayarak odama yöneldim. Odaya hızla girip dolabı açtım. İçinden beyaz tişört çıkarıp hızla giyindim. Alt raftan kalın lacivert polar alıp onuda giydikten sonra koşar adım merdivenlere yöneldim. Aşağıya inerken duvarda mavi kağıda yazılmış bir not daha buldum .

"Doğru yoldasın sabah güneşim, sinirleniyor gibisin. Şii gül biraz."

Ulan bir yerlere kamera falan mı koymuş bu? Uzaktan izleyip kahkaha mı atıyordu? Yoksa her hareketimi tahmin edecek kadar iyimi tanıyordu? Sanırım ikinci şık.
Aşağıya iner inmez ayakkabılarımı giydim. Bağcıklarıyla uğraşma gereği duymadım. Topuğuna basarak çıktım evden. Kapıyı kapattığım an bir not daha buldum .

"Gülümsüyor musun ? Şuan bu bakışını kaçırdığım için çok şansız hissediyorum kendimi . En iyisi daha fazla mahrum etme beni ve dümdüz aşağıya doğru yürü. Sağına soluna bakmayı unutma ."
Anlık bütün sinirim yok oldu, istemsizce gülümsedim.

Bir sigara yaktım ve aşağıya doğru yürümeye başladım. Sigaramın yarısına geldiğim esnada elektirik direğine yapıştırılmış sarı bir not kağıdı daha gördüm. Hemen onuda aldım ve aptalsı bir gülümseme eşliğinde okumaya başladım.

"Aç karnına sigara içme diye kaç kere söyledim, beni dinlemeyi ne zaman öğreneceksin ! Söndür onu çabuk!"
Bu notu görünce gülümsemem yok oldu. Tereddüt edip gerçekten beni izlediğini düşündüm. Etrafıma bakındım.

"Bak şaka falan yapıyorsan tadı kaçtı!"diyerek bağırdım. Aynı zamanda sigaramı atmak yerine bir fırt daha çektim.

Berber dükkanının önünden geçerken Sinan abi "Günaydın Okan ."diyerek seslendi.
Hemen yanına gidip selamlaştım.
Halini hatırını sorup "İşim var abi, sonra uğrarım yanına."dedim .

"Bunu sana vermemi istedi senin hatun."dediğinde elindeki notu hızla çekip aldım.
Sinirle gülümseyip "Sabah sabah köşe kapmaca oynuyoruz abi ."dedim .

"Hadi hadi bekletme kızı."
Omuzuma vurup ittirdi.
Sabır çekerek yürümeye devam ederken notu açtım.
"İçtin dimi o sigarayı sonuna kadar ! Ciğerin dumandan değil aşkımdan yanıp kavrulsun be adam !"
Bu sözü beni etkilemişti. Benim ciğerim zaten onun aşkıyla yanıp kavruluyordu . Bu notuda cebime sıkıştırıp yürümeye devam ettim. Ben aşağıya inerken küçük bir çocuk elinde ekmek poşetiyle yukarı çıkıyordu. Yanımdan geçerken gülümsedi.

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin