Odama girdim ve şaşırıp geri çıktım. Büroda kimse yoktu. (Kumsal'ın kıyafeti multide)
"Eeee Kumsal hanım bugün saat 2'de olan duruşmanız iptal edilmiş. Boşanmaktan vazgeçmişler. Barışmışlar yani. Biz de mi barışsak??""Alper?"
"Efendim Kumsal hanım."
"Alper oyunu bırak. Napıyorsun?"
"E sırılsıklam aşık olduğum bir kız var. Dün akşam da bana gelmişlerdi. Onun üstüne gittim biraz. Onunla aramı düzeltmem lazım. Aslında ben onu şu an öpmek istiyorum." Dedi ve bir anda dudağıma yapıştı. İtiyordum ama ne çare. Ben de karşılık vermedim. En sonunda kendi çekilip,
"Karşılık ver!" Dedi.
"Hayır. Napıcaksın zorla mı öpec..." demeye kalmadan tekrar öptü. İlk defa bu kadar sert öpüyordu. Belimden tutup kendine çekti. Sonra öpmeyi bıraktı ama dibimdeydi.
"Evet. Zorla öperim." Dedi ve sonra,
"Evet Kumsal hanım dediğim gibi bugün hiçbir duruşma, toplantı, müzakere hiçbirşeyiniz yok. Çalışanlarınızın hepsi de be hikmetse aynı anda izin aldı. Ama bir işin var aslında. Beni öpebilirsin."
"Çok beklersin. Ayrıca nereden biliyorsun belki özel bir işim var? Biriyle buluşucam?"
"Senin benden başka biriyle işin olsun da bir... Kaçırırım seni."
"Ay çok korktum."
"İnanmıyor musun sen şimdi bana?" Duraksadım. Alper böyle konuşuyorsa kafasına eseni yapar aslında ama girdik bir kere tartışmaya.
"İnanmıyorum." Dedim.
"Peki." Dedi ve bir anda kendimi Alperin sırtında buldum.
"Alper! Saçma sapan şeyler yapma indir beni çabuk!" Gülüyordu.
"Çok komik indir beni!"
"Aşkım asansörün düğmesine basar mısın?"
"Kendin bas beni de indir."
"Ha el ele gidelim diyorsun bana uyar."
"Off ya."
Arabaya binmiştik. Birde kapımı falan açıp, kapatıyor, kemerimi taktı ya.
"Nereye götürülüyorum acaba?"
"Gittiğimiz yere."
"Sen bugün bayağı komiksin ya."
"Seni güldürmek için." Büyük thug life yemiştim. Birşey demedim.
Yaklaşık on dakika sonra sessizliği bozmaya karar verdim. Sessizlik beni geriyordu. Tam konuşacakken Alper benden önce davrandı.
"Şu bölmeyi aç. Albümler var orada. İstediğini seç. Sessizlik germiştir şimdi seni." Birşey demeden albüm seçtim. Ama bürodaki Alperden eser yoktu.
"Sen bana bozuldun mu?"
"Yoo. Neden ki?"
"Ne biliyim bürodaki gibi değilsin."
Neşesi yerine geldi ve,
"Seni öpmemi istiyorsan zevkle."
"Ben o anlamda dememiştim. Neyse."
Yaklaşık 1 saat daha yolda geçtikten sonra geldik. Ev iki katlıydı. Şehir 🌃 merkezinden çok uzaktı.
"Napıcaz biz burada?"
"Bilmem. Ne istersek."
"Of Alper zaten market mağaza hiç birşey yok. Telefon çekiyor mu bilmiyorum sen de ba..." demeden belimden çekti beni kendine. Off yine en sevdiğim parfümünü sıkmış o yüzden konuşamadım herhalde.
"Senin canın sıkıldı herhalde."
"Yoo. N-neden sıkılsın zaten dimi? Ama sen beni bıraksan da ben de bahçeyi gezsem n-nasıl olur?""Ama ben seni bırakmak istemiyorum.
Hiçbir zaman."
Aslında böyle demek istemiyordum ama tutamadım kendimi.
"Beni bırakmak istemeyen adam o akşam başka bir kızla oturuyordu ama..."
"Kumsal... Ben sana açıklayabilirim."
"Nedeni ne İnan bilmek istemiyorum Alper şimdi beni bırak."
Dedim ve kollarını çekti.
"Gel içeri geçelim."
"Peki." Dedim ve içeri girdik. Girmemle beraber aynı zamanda şoka da girdim... Çünkü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alper'le hayal et
Teen FictionEski hesabımdan gelmeyecek aynısı bu hesaptan gelecek okuyun derim??????