Bölüm 31

493 9 3
                                    

Barış  iki kahve almış beni bekliyordu.
"Barış bana kahve almadın mı?" Dedi Alper.
"Al sen benimkini. Benim acil bir işim çıktı zaten."
"Sağol."
Dedi ve Barış odadan çıktı.
"Alper Barış iyi birisi. Neden böyle davranıyorsun?"
"Aşkım en son Mert'te de böyle demiştin hatırlarsan."
"Ne şimdi Mertle Barış aynı mı?"
"Ya Kumsal tamam konuşmayalım."
"Ya hep böyle yapıyosun iyi konuşmayalım ya." Dedim ve dosyamı açıp incelemeye başladım. Sonra Alper de stüdyoya gitti.
1 AY SONRA:
Son günlerde yine ve yine başım çok dönüyordu. Birkaç kere de bayıldım.
Neyse o gün de büroya geldim takıldık falan. Sonra akşam Alper,İlyas, Yağmur ve ben yemek yemeye gittik.
Restorana girdik ve birden heryeri bulanık görmeye başladım. Dengemi kaybettim.
"Aşkım n'oluyo iyi misin Kumsal duyuyor musun beni!"
"Kumsal canım! Yardım edin!"
"Kumsal canım iyi misin?!"
ALPERİN AĞZINDAN:
Hayatımın anlamı bir aydır gözünü açmıyordu. Nefes alamıyordum onsuz. Hayat bana çok sıradan geliyordu o yokken. Herkes perişandı.
Komada. Ve ne zaman uyanacağını doktorlar bile bilmiyor. Belki 1 saat sonra belki 1 yıl sonra uyanıcak. Ama tek bir şey biliyorum o uyanana kadar ben nefes alamayacağım.
4 AY SONRA:
Gözümü açtığımda yine bir hastane odası karşıladı beni.
"Alper..." diyebildim sessizce.
"Hiiii Kumsal uyandın inanamıyorum birtanem canımın içi! Pınar Teyze, Faruk amca Kumsal uyandı -kahkaha-"
Ben niye böyle bir tepki verdiklerini çözemezken gözüm Alperi arıyordu.
Herkes geldi sarıldık falan sonra anlattılar durumu. Komadaymışım.
"Ben burada mı durucam daha?"
O sırada doktor odaya girdi.
"Kumsalcım uyanmışsın gayet güzel. Güçlüsün. Tümöründen çok daha güçlüsün. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra bir pürüz çıkmazsa Eve gidebilirsin kendini yormamak şartıyla."
2 SAAT SONRA:
Alperi sorduğumda kimse cevap vermiyordu. Ben de şu an taburcu olduğum için Alper'e gitmeye karar verdim. Eve gelmiştik.
"Yağmur beni iki saat idare ermen lazım."
"Tamam da niye?" Herşeyi anlattım ve önce Yağmuru evden uğurluyormuş gibi yaptım sonra da kıyafetlerimi o giydi ve evden çıktım. Kapıyı çaldım.
Ceren açtı.
"Alpercim misafirin var." İşte o an bunları duymamış,görmemiş olmayı istedim.
"Kumsal!" Dedi ve koşarak bana sarılıp döndürdü.
"Bırak!"
"Kumsal ben anlatıcam lütfen dinle sevgilim."
"Ne sevgilimi ya?! Ben o kadar ay sonra uyanıp ilk senin ismini söylerken sen başkasıyla mı beraberdin?! Bitti!"
Bunu dediğim an gözünden yaşlar döküldü. Kapıyı vurup evden çıktım. Kendimi tutamıyordum ağlıyordum. Eve sessizce girdim ve yattım.
1 HAFTA SONRA:
Artık toparlanmaya başlamıştım. Yani hem Alper olmayan hayatıma alışmam gerekiyordu hem de stres yapmamam.
İlyas'tan fikir geldi ve akşam bizim ekip kulübe gittik. Bu arada artık Barış da bizdendi.
ALPERİN AĞZINDAN:
Kumsal'a inanamıyordum. Nasıl Barışla birlikte olabilirdi. Benden sonra. Ben onun için önemsiz miydim artık. İlyas çok ısrar edince kulübe ben de geldim. Onlardan sonra geldim ama ben ve gördüğüm manzara Kumsal'a olan kızgınlığımı çok aşırı bir şekilde arttırdı. Kumsal sahnede şarkı söylüyordu. Barış da kamerayla onu çekiyordu.
"Sevgilim yeminliyim sana ben tövbeliyim...
Deli gibi istesen de sevmeyeceğim...
Aşkına inanmıştım..."  Diye devam ediyordu şarkı. Ara ara gözünden yaş akıyordu. Şarkısı bitti.
KUMSALIN AĞZINDAN:
Şarkım bittikten sonra teşekkür edip aşağı iniyordum ki Alper bir hışımla sahneye çıktı. Ve şarkısını söylemeye başladı: Yaktım Gemileri.
"Biraz uslan artık yar...
Bu neyin özgüveni bir destur artık...
Aştın kendini..." Bunları söylerken eliyle beni göstermişti.
"Yaktım gemileri her gün birileri...
Öldün yoluna ben ölmiycem...
Sensizim ilelebet aşkı bulana dek..."
"Yoluna ölmeni isteyen biri yok korkma!" Diye bağırdım.
"Ya gidiyorum ben ya?! Kendince laf koyduğunu sanan birisiyle aynı ortamda duramıycam daha fazla!"
ALPERİN AĞZINDAN:
Herkes gidince ben de Eve geçtim. Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı ve açtım. Yağmur gelmişti.
"Yağmur?"
"Alper sana bravo 👏. Neden biliyor musun? Kumsal şu an evde sinir krizi geçiriyor çünkü. Senin yüzünden."
"Yağmur ben..."
"Ben bilmiyordum. Tabi kesin öyledir Alper. Kumsal'a zarar verme artık. Ya sev yanından ayrılma ya da uzak dur ondan. Şu an Kumsal'ı hastaneye götürücez."
Dedi ve gitti.
O... benim yüzümden bu haldeydi.
2 HAFTA SONRA:
İlaçlarla ayakta duruyordum. Bu arada yarın da düğün var. O yüzden bugün bütün gün alışverişteydik. Tek sorun şu ki Alper de erkek tarafından. Yani düğünde o da olacak.
YARIN:
Düğün başlamıştı.
Kumsal'ın kıyafeti:

Barışla sap gibi oturuyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Barışla sap gibi oturuyorduk. Alperler de birşeyler içiyordu. Yok canım ne bakması.
"Kumsal dans edelim mi?"
"Ay olur aslında içim sıkıldı oturmaktan kanka."
Kalktık ve dans etmeye başladık. Barış gerçekten iyi birisi. İkimiz de birbirimize kardeş gözüyle bakıyoruz. Zaten bu konuyu konuşmuştuk daha önce. Alper bizi gördüğü an gözleri alev aldı sanki.
Birden beni kolumdan çekip terasa götürdü.
"Napıyosun sen ya! Ne yaptığını sanı-"
Birden öptü. İstemsizce bir an karşılık verdim. Sert öpüyordu. İtiyordum ama kıpırdamıyordu. En sonunda geri çekildi.
"Benden başkasıyla dans etmiyorsun."
"Sanane."
"Kumsal!"
"Sana sormak zorunda değilim ben ne yapacağımı."
"Aynen de öyle yapacaksın ve o elbise ne öyle üstü Allah'a emanet?" Derken de dediği yere bakıyordu.
"Bakmasana."
"Sana diyorum Alper Erozer!"
"Of!" Tam gidiyordum ki kolumdan tutup kendine çekti veee. Off dudaklarımız birbirine değdi.  Alper durur mu öptü tekrardan. Karşılık vermedim. Bu yüzden daha da sert öpüyordu. O yüzden mecbur birazcık karşılık verdim. En sonunda terastan indik. Dans ediyorduk. Bizim ekipten herkes ağzı açık bize bakıyordu. Düğün bitmişti.
"Bana geliyorsun."
"Sen öyle san."
"Bence sen öyle san." Dedi ve kolumdan tutarak arabaya bindirdi. Kemerimi takarken yakın olduğumuz için tekrar önüme baktı ve,
"Hiç beğenmedim bu elbiseyi."
"Sapık!" Dedim ve sürücü koltuğuna oturdu.
"Ya Alper arabayı sağa çek!"
Ses yok.
"Alper gelmiycem seninle. Hiç bir güç beni o Eve sokamaz!" Şu an bahçede oturuyorduk. Çocuklar kulüpte kutlama yapıyorlardı. Annemler de beni orada biliyordu. Alper de geldi yanıma oturdu. Tam üstüme bir şey örtecekti ki,
"Dokunma bana!"
"Şu elbisenin önünü kapat." Birşey yapmadım.
"İyi öyle olsun." Dedi ve kendi hem elbiseyi göğüs yerinden yukarı çekiyor, hem de örtüyü örtüyordu.
"Yuh! Çekil ya!" Dedim ve salona geçtim. Alper de peşimden. Ben de birkaç kadeh birşey içmiştim ve etkisini maalesef şu an gösteriyordu. Başım dönmüştü ama içkiden. Ve Alper beni tuttu. Koltukta üstündeydi.
"Yapma şunu."
"Neyi?" Dedim.
"Beni kendine çekmeyi."
"Birşey yapmıyorum." Dedim ya birşeyler içtim diye çok saçma bir şekilde kollarımı Alperin boynuna sardım. Sonra da öptüm onu. Öperken kucağına aldı. Merdivenden çıkıyorduk.
Sanırım odasına geldik. Hayır ben kendimi biliyorum. Daha ileriye götürmem ve götürmesine izin de vermem. Gerçi şu an kafamın içinde kopuyorlar ama. Yatakta üstüme çıktı.
Eli elbisemin omuz kısımlarına gitmişti ve tam elbiseyi indirmek üzereydi ki ellerini tuttum. Yana kayıp arkamı döndüm ve yattım. Sonra arkamdan sarıldı.
"Kumsal."
"Hıı."
"Bak öyle rahat yatamazsın. Uzun Sweatshirtlerden seç istediğini."
"Kumsal."
Ses yok.
ALPERİN AĞZINDAN:
Kumsal'ın üstünü değiştirmeye karar verdim. Bakmayacaktım zaten. Yani emindim kendimden. Sarı Sweatshirtümü aldım ve - enerji klibindeki- bakmadan elbiseyi çıkardım. Yani bir ara kısacık bakmış olabilirim kolunu giydirmek için. Neyse sonra ben de yattım tişörtümü çıkarıp.
SABAH KUMSALIN AĞZINDAN:
Uyandım. Ne. Hayır hayır Alper bunu yapmış olamazsın değil mi?! Üstümü değiştirmiş olamazsın. Arabam da yoktu nasıl gidecektim ben ya.
"Alper!" Gözünü açtı ve,
"Efendim."
"Sen benim üstümü mü değiştirdin!"
"Evet."
"Nasıl değiştirirsin ya inanmıyorum sana!"
"Ya bakmadım sana merak etme!"
"Bir de bakmadım diyor ya neyse şu an tartışamıycam. Eve bırak beni."
"İyi." Dedi ve ben de elbisemi giyip arabaya bindim. Eve geldim.
Eve girdim.
"Kumsal?"
"Anne baba."
"Kızım neredeydin?"
"Ya Alper'e gittim konuştuk biraz sonra uyuyakalmışım özür dilerim."
"Bir daha olmasın."
"Peki." Aklıma onu öptüğüm geldi. Off. Neyse üstümü değiştirip büroya gittim.
Odama girdim ve beni yine -yine bu odada- birşey bekliyordu...
"................"
"Ne?"

Alper'le hayal et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin