Alper'le hayal et

2. SEZON 56. BÖLÜM

3 HAFTA SONRA:
İkimizde kendi evimizde kalıyorduk. Ailelerden kimse bilmiyordu. Ben kendi evimde, Alper de kendi evinde. 3 haftadır hiç aramadı. İşte bizim ekip gidip geliyor ama Alperden tık yok. Bürodan eve gelmiştim ki -büroda da yabancı gibiydik-  Alper aradı.
'Efendim?'
'Kumsal eve gelmen lazım.'
'Neden şimdi mi aklına geldim ?'
'Ya teyzem geldi de hani kimse bilmeyecekti Ya. O yüzden dedim.'
'İyi geliyorum.'
'Ben alıcam seni. Kendi evindesin dimi?'
'Evet.'
'Tmm geliyorum.'
Alper geldi ve çıktık.
Eve gelmiştik.
"Teyzemin adı Canan. Tabi sen onu hiç görmedin. Bak sen bürodaydın tamam mı ?"
"Tamam."
Eve girdik.
"Merhaba !"
"Merhaba Canan hanım. Nasılsınız ?"
"İyiyim tatlım sen nasılsın? Ay Alper nasıl tatlısınız siz öyle çok da yakışıyorsunuz tu maşallah size."
"Evet, evet sorma teyze, çok seviyorum Kumsalı." Koltukta yan yana oturuyorduk ve elini belime sarmıştı hani kafamı çevirsem öpüşebiliriz o derece.
"Ee çocuk planlarınız var mı bakalım ?" Yüzüm asıldı. Rüzgar. Yaşananlar.
"Eee biz... yani Kumsal hamileydi, ama maalesef bebeği kaybettik."
"Hiiii ! Ay ben hiç duymadım bunları. Çok üzüldüm canım benim. Ama siz daha gençsiniz canım olur tekrar bebeğiniz ." Dedi ve gülümseyerek Alperi dürttü.
"Dimi Alper ?"
"Hı hı evet teyze."
"E ben birkaç gün sizde kalsam bir sorun olur mu?"
"Tabiki olmaz. İstediğiniz kadar kalın."
AKŞAM:
Hep beraber yemek yedik. Alperle de birbirimizle çok yakın duruyorduk. Neredeyse olması gerekenden fazla.
"E gençler ben yatıyorum. Hepinize iyi geceler."
"Size de Canan hanım."
"Sana da teyze." Biz oturduğumuz gibi kalmıştık: Alperin eli benim belimde, benim başım demin dediğim kadar yakın oturuyorduk. Canan hanım gitmişti. Biz öyle kalmıştık. Ben kalktım ve odaMIZA (!) geçtim. Hemen bi şort bi askılı aldım ve giymeye başladım. Bi anda Alper içeri girdi.
O da sweatini çıkardı.
"Hâlâ fiziğinden kendimi alamıyorum."
"Iııı iyi geceler." Ben tam yatacakken, bileğimden tuttu ve kendine çekti.
Öpmeye başladı. Çok özlemiş gibi öpüyordu. Eli iç çamaşırlarıma gitmişti ki,
"Alper teyzen evde."
"Umurumda mı sanıyorsun? Ben seni özledim." Diyip iç çamaşırımı çıkardı. Sonra da kendininkini.
"Affettin mi beni ?" Dedim.
"Küsemedim ki ben sana. 3 hafta boyunca hep aklımdaydın. Şimdi sana doyamıyorum..."
SABAH:
Uyanmıştım. Alper uyuyordu. Kalktım ve internetten birkaç tarife baktım. Biliyordunuz müthişim mutfakta. Neyse krep yapacaktım. Güzel oldular ama hakkımı yiyemem. Alper gelip arkamdan sarıldı.
"İnanamıyorum sen mi yaptın bunları ?"
"Ha ha ha çok komik."
"Komik tabi."
"İyi sen gül Alper bey."
"Tamam tamam gülmüyorum."
"Banane canım, gülersen Gül yani."
"Trip mi yiyorum?"
"Yoo. Niye trip yiceksin ki ?" Birden tezgahla Alperin arasında kaldım.
"Yok yok bence sen trip atıyorsun. Ama ben o tribi geçiricem şimdi. Dedi be bir anda dudağıma yapıştı.
"Çocuklar günayd-" Canan hanım gelmişti. Ben hemen çıktım mutfaktan.
Neyse kahvaltı falan ettik.
"Çocuklar ben İzmire geri dönüyorum. Malum benim ailem orada. Kumsalcım sen çok iyi bir kızsın. İyi ki tanıdım seni."
"Ben de iyi ki sizi tanıdım. İstediğiniz zaman tekrar gelebilirsiniz."
AKŞAM:
Canan hanım çok ısrar edince biletini  aldık ve uçağa bindi.
"Evet sevgilim şimdi napıyoruz ?" Dedim.
"Şöyle yapıyoruz. Eve gidince ben seni öpmeye devam ediyorum. Güzel fikir dimi ?"
"Sen de sapıklaştın ha iyice."
"Çünkü ayrı kaldığımız her günün inadına seni daha çok istiyorum. Her zerrene kadar seni seviyorum."
"Yaa aşkım benim ben de seni çok seviyorum."
"O zaman bunu evet olarak kabul ediyorum ?" Dedi be güldük. Eve geldik. Eve girdiğimiz an hemen beni kapıyla arasına aldı. Ben de kollarımı boynuna dolayıp bacaklarımı beline sardım.
"Seni seviyorum." Diyip öpmeye başladı. Evet Alper yine sert öpüyordu.
Hemen beni odaya çıkardı. Cidden çok sert öpüyordu. Dudaklarımın morarması an meselesi. Boynuma geçti. Birkaç dakika boynumu sömürdükten sonra kazağımı çıkardı.
Sonra tekrar boynumu emmeye başladı. Cidden boynum acımaya başlamıştı.
"Alper..." dedikçe daha da sert öpüyordu.
"A Alper yapma... Alper dur..." sonra dudağıma geçti. Öperken dudaklarımı ısırıyordu. Ve bu benim istemsizce inlememe sebep oluyordu. Ben inledikçe Alper daha da ileri gidiyordu.
Pantolonumu çıkardı. Ben de onun pantolonunu. Karnımdan başlayarak yukarıya doğru öpmeye başladı. Göğüslerime geldiğinde -ki moraracağına emimim- emip öpüyordu. Çamaşırımı çıkardı ve ldmdldkdk geçiyorum. İlk defa bu kadar canım yanmıştı.
"Aaa Alper !"
"Alper dur !"
"Alper yapma !"
"Bu gece inlemelerin odayı dolduracak bebeğim."
"Alper dur !"
SABAH:
Uyanmıştım. Kasıklarım çok feci acıyordu. Alper uyuyordu. Kahretsin bugün büroya gidecektik be benim heryerim mosmordu. Dudaklarım mı desem, boynum mu desem yoksa omuzlarımdan başlayıp göğsüme kadar inen morlukları mı desem.
"Günaydın güzelim."
"Günaydın aşkım da, bu ne Ya ?" Alper boynuma bakıp,
"Oha ben mi yapmışım onu ?" Diyip devam etti,
"Her saniyesine değdi." Dedi.
"Hı hı hazırlan da çıkalım hadi."
BÜRODA:
Şöyle bir sorun vardı ki, Emre ortaklığı yaparken sözleşmeye yerine istediği kişiyi getirtme gibi bir madde eklemiş be biz bunu okumamışız. Bugün yerine istediği kişi gelecek. Onu daha hiç görmedik ve kim bilmiyoruz. Ben bunları düşünürken içeriye o girdi...
"......"
"Senin burada ne işin var !"
6 YORUMDA YENİ BÖLÜM ♥️