Bölüm 38

382 23 5
                                    

"Alper sana inana-"
"Kumsal cevap ver!"
"Ya be dememi bekliyorsun! Denizi sevdiğimi mi düşünüyorsun ya?!"
Ses yok.
"Cevap versene!"
"Kumsal ben... üstüne geldim biraz. Özür dilerim."
"Çok saçma bir düşünceydi ama."
"Biliyorum. Ama konu sen olunca ben ne dediğimi, ne yaptığımı bilmiyorum ki." Dedi ve gelip belimden sarıldı.
"Tamam ya neyse." Diyip yavaşça geri çekildim.
"Kumsal gerçekten üz-"
"Tamam bir şey yok."
"Emin misin?"
"Evet."
"Seni seviyorum." Dedi ve yaklaşmaya başladı.
"Herşeyden çok." Diyip öptü.
Öperken bir yandan da bacağıma dokunuyordu. Sonra geri çekildi ve,
"Birlikte kalalım mı bu gece?"
"Tamam." Dedim ve Eve geçtik. Zaten saat geç olduğu için ben direkt yattım.
Sabah:
"Günaydın." Dedi uykulu sesiyle be dağılmış saçlarıyla sarılırken.
"Günaydın." Hazırlanıp büroya geçtik.
2 HAFTA SONRA:
Aren hamileydi. Meriç ne kadar mutlu anlatamam. Sonra evde otururken Alperden mesaj geldi.
'Aşkım akşam 7'de bizdesin.'
'Tamam aşkım.' 7 oldu ve Eve gittim. Zili çaldım ve çaldığım anda birisi kuyaferimin arkasından beni çekti.
"Noluyo ya?!"
"Gel!"
"Kızım sen ne alaka?!"
"Gel dedim!"
"Ya bıraksana! Alper! Kimse yok mu!"
"Millet de senşn bağırmanı bekliyordu Kumsal!" Dedi gerizekalı mrs. Ceren. Sonra yüzümde ani bir baskı hissettim. Tokat attı manyak.
"Bin şu arabaya!" Diyip zorla arabaya bindirdi. Piskopat manyak narsist salak ya. Klişe olsa da bir mendille bayılttı galiba beni. Çünkü şu an bir sandalyeye bağlıyım. Gözümü açtığımda karşımda duruyordu.
"Psikopat manyak deli misin sen napıyosun ya?!"
"Konuşma!"
"Bırak beni!"
"Konuşma!"
"Ya Ceren mantıklı ol beni kaçırmakla eline ne geçicek ya?!"
"Alper bana dönücek."
"Bak bir insana zorla bişey yaptıramazsın Ceren anla artık."
"Konuşma!!"
Sonra telefonum çaldı. Onun elindeydi. Alper arıyordu.
"Bak sevgilin arıyor! Merak etmiştir seni!" Dedi ve telefonu açtı.
"Alper bak aşkım! Sevgilinle birazdan ölücez! Önce onu öldürücem! Sonra kendimi!"
"Kumsal! Ceren napıyosun çabuk bırak Kumsal'ı neredeysen. Bak lütfen ona Birşey yapma yalvarırım sana nerdesin ben de geliyim!"
"Hayırrrr! Öldürücem onu!"
"Hepimiz kurtulucaz!"
"Ceren hayır! Sakın böyle Birşey yapma sakın!" Dedi ve Ceren telefonu kapattı. Ağlıyordu.
"Bak biz ölünce eline ne geçicek! Biz ölünce, ben ölünce Alper sana dönmeyecek! Bak konuşup anlaşalım lütfen!"
"Sus artık! Konuşma!" Dedi ve bir tokat attı.
Gözümü açtığımda bahçede bir yerdeydik. Aslında aklıma Birşey gelmişti. Alper polise gidip telefonun GPS ini bulursa yerimizi tespit edebilirlerdi ve kurtulabilirdim. Sonra Ceren geldi. Elinde silah vardı.
"Ceren saçmalama sakın hayır!"
"Sus artık dedim sana! Bugün burada sen de ben de ölücez duydun mu beni! Alper benim değilse Benden başka kimsenin de olamaz!"
"Ya tamam bırak beni lütfen bak bana ihtiyacı olan insanlar var Ceren lütfen. Tamam lütfen ikimize de zarar verme! Bak demin de dedim bana ihtiyacı olanlar var daha 4 yaşında bir çocuk var velayeti için ve daha böyle bir sürü sana da ihtiyacı olanlar vardır lütfen bırak beni!"
"Tek şartım var." Dedi. Çok şaşırmıştım. Bir yandan da Allah'ıma şükür ediyodum.
"Ne?"
"Alperi terk ediceksin!"
"Ne!"
"Bana fark etmez ya burada ikimizi de öldüreyim ya da Alper tek kalsın. Benim değilse kimsenin olmasın."
"Ona zarar vermiş olucaz!"
"Ölmek istiyo musun?!" Diye bağırdı birden.
"Tamam anlaştık tamam Allah kahretsin ki anlaştık!"
İplerimi çözerken,
"Ha bu arada polise gitmemen gibi bir uyarıda bulunmama gerek yok herhalde."
"Tamam."  Sonra beni arabaya bindirdi ve kaçırdığı yere Yani Alperle ikimizin evine getirdi. Sonra gitti. Zili çaldım. Kapı hemen açıldı. Alper bir anda bana sarıldı.
"Sana Birşey olucak diye o kadar korktum ki..." Dedi. Ağladığı belliydi. Bizim ekip de içerideydi. Herkesle sarıldık falan. Anlattım. Ama bir yandan da nasıl ayrılacağımı düşünüyordum.
"Bir dakika bir dakika annemlere Birşey söylediniz mi?!"
"Yok. Yani kesinleşmeden Birşey diyemedik."
"Oh."
Biraz duraksadım ve,
"Alper sana Birşey söylemem lazım."
"Söyle aşkım."
"Bak ben... Yani benim yüzümden zarar görüyoruz. Bu böyle olmaz."
"Derken Kumsal." Duraksayıp derin bir nefes aldım ve,
"Herşey durulana kadar..."
"Hayır hayır tamamlama o cümleyi hayır öyle Birşey olmayacak!"
"Alper bak." O sırada telefonuma mesaj geldi. Bayan psikopat telefonumu aldığı zaman numaramı da aldı herhalde.
'Ayrıldın mı?' Dedi ve dayanamayıp ağladım.
"Alper lütfen. Lütfen."
"Bırakamam seni olmaz. Nefes alamam sensiz."
"Bak ben bugün son nefesimi verecektim neredeyse ama. Bak benim yüzünden zarar görüyoruz. Ara versek sadece... bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor ki."
"Çok mu istiyorsun bitmesini!" Dedi bir anda. Evet diyemedim. Zaten göz yaşlarım devreye girdi ve sadece kafamı sallayabildim.
"Tamam mutlu musunuz artık Kumsal hanım. Çünkü BİTTİ." O an hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sonra bizimkiler devreye girdi.
"Arkadaşlar napıyorsunuz ya saçmalamayın!"
"Evet sakın ayrılmayın!"
"Baksana Kumsal hanım vermiş kararını." Dedi Alper. Bu sefer gerçekten bitti sanırım. Alper beni hiçbir zaman affetmiycek. Vee ben de nefes alamıycam. Sonra 'ayrıldım' yazdım. Sonra Tuğba'yla Eve geçtik. Arabada
"Neden böyle Birşey yaptın abla?"
"Böyle olması gerekiyordu."
"Ya ama neden?"
"Çünkü ondan ayrılmak zorundaydım! Zorundaydım kahretsin ki zorundaydım!"
"Abla durdur şu arabayı ve bana herşeyi anlat." Arabayı sahile çektim ve anlattım.
"Nasıl dayanıcaksınız ikiniz de?"
"Dayanamayacağım ki. Baksana Benden şimdiden nefret ediyo."
"İnanamıyorum ya!"
"Ama söyleme sakın kimseye. Alper'e zarar vericek yoksa."
"Tamam."
SABAH:
Uyandım. Yusuf başımdaydı.
"Sana inanamıyorum kanka gerçekten."
"................"
".............."
ARKADAŞLAR BİR AKSAKLIK OLDU AMA ÇOK ŞÜKÜR ATLATTIM. OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN. SİZ YORUM ATTIKÇA MUTLU OLUYORUM. SİZİ SEVİYORUM 💕

Alper'le hayal et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin