Bölüm 36

488 23 4
                                    

Sonra telefonum çaldı.
"Kumsal sana birşey diycem ama sakin ol."
"Tamam."
"Alper kaza yapmış."
"Ne?!"
"Sakin ol tamam mı?"
"N-nerdesiniz?"
"Ben alırım seni bekle araba kullanma şimdi büroda mısın?"
"Hı hı."
"Tamam geliyorum."
Telefonu kapattım.
"Kumsal noldu niye ağlıyosun?"
O sırada odaya Barış geldi.
"Canım noldu?"
Baya bağıra bağıra ağlıyodum.
"Alper kaza yapmış."
"Hiiii!"
"Be diyosun!"
"B-benim yanında olmam lazım Y-Yusuf geliyo şimdi."
"Tamam bizde geliyoruz."
"Evet evet." Dedi Barış. İkisine de sarılmış bağıra bağıra ağlıyordum. Sonra Yusuf geldi.
"Hadi gidelim."
Dedi ve arabaya bindik. Yağmur Barışın arabasıyla geliyordu. 15 dakika sonra hastaneye geldik. Hala ağlıyordum.
Hastaneye girdikten sonra hemen görevlinin yanına gittim.
"A-Alper Erozer nerede acaba?"
"Bakıyoruum... Alper bey şu an ameliyatta görünüyor. 4. Kata çıkın ameliyathaneyi göreceksiniz zaten." Yukarı çıktığımızda herkes oradaydı. Oya hanım,Cenk bey, Erdinç abi ve Ata Denis oturuyordu. Daha doğrusu hepsi ağlamıştı. Beni görünce Oya hanım ayağa kalkıp bana sarıldı.
"Durumu ne?" Dedim ağlayarak. O da ağlayarak,
"Geldiğinde çok kaybetmiş. A-ameliyat riskliymiş Kumsal." Dedi ve daha da ağlamaya başladı. Ben de ağladım. Hepimiz oturduktan yarım saat sonra ameliyathaneden çıktılar.
"Alper Erozer'in yakınları?"
"Biziz."
"Alper bey'in ameliyatı beklediğimizden daha iyi geçti. Şu anlık yoğun bakım ünitemizde kalacak. Önümüzdeki 24 saat içinde uyanmasını bekliyoruz. Ve bu 24 saat biraz kritik geçecek. Geçmiş olsun." 
Herkesin bir anda gözleri doldu. Ben de dahil.
"Görebilir miyiz peki?"
"1 saat sonra görebilirsiniz ama sadece 5 dakika." Zar zor bekleyerek 1 saat geçirdik. İlk önce Oya hanımla Cenk bey içeri girdi. Sonra Ata Denis girecekti ki yanıma geldi ve,
"İlk sen görebilirsin."
"Yok sen git içeri Ata beklerim ben."
"Hadi hadi geç." Ben yok falan derken birden beni kıyafet giyilen yere ittirdi yavaşça. Sonra içeri girdim. Uyuyordu. Oturup elini tuttum.
"Alper... Bak ben geldim... Keşke iki haftadır gelseydim yanına..." dedim ve kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
"Seni seviyorum Erozer..." dedim ve içeri hemşire girdi.
"Bu kadar yeterli."
"Peki..." Dışarı çıktığımda annemler gelmişti. Yağmur söylemiş. Durumu anlattık onlara falan ve hava karardı. Barış,
"Kumsal gel Eve bırakıyım seni."
"Hayır ben bugün buradayım."
Sonra Denis,
"Bence de Eve git Kumsal. Bak sana söz veriyorum en ufak birşeyde arıycam seni."
"Hayır olmaz. Burada kalıcam." Sonra herkes ısrar etti ama Eve gitmedim. Cenk beyle Oya hanımı da zor olsa da Eve gönderdik. Ata Denis, Yusuf ve ben kalmıştık. Kahve falan içtik. Ertesi gün saat 11'e geliyordu. Denisle Yusuf uyuyakalmıştı. Ben de camdan Alpere baktım. Hemşire kontrol ediyordu. Sonra oturdum. Hemşire 10 dakika sonra odadan çıktı.
"Alper beyin yakınları?"
"Biziz."
"Alper bey uyandı."
"Ya?! Görebilir miyiz?"
"Tabi buyurun."
"Ata! Yusuf! Uyanın Alper uyanmış!"
"Ne!"
"Ne zaman?!" Onlara anlattıktan sonra içeri girdim.
"Aşkım."
"Kumsal."
"Çok korkuttun beni aklım çıkıyordu sana birşey olacak diye biliyor musun?!"
Güldü.
10 GÜN SONRA:
Alper tamamen düzelmişti ve bugün taburcu oluyordu. Hepimiz buradaydık.
Sonra Eve geldik. Alper çok ısrar etmişti Eve -bizim eve ama tabiki de ikimizin olduğunu söylemedi 👍- Ama kendi evlerine gitti.
1 HAFTA SONRA:
Alper bayağı iyiydi. Yani aslında hâlâ tam konuşamamıştık. Bu akşam ikimizde evde kalacaktık. Akşam oldu ve Eve geçtik.
"Kumsal konuşmayacak mıyız hâlâ?"
"Konuşalım."
"Bak araya bir sürü şey girdi sana söyleyemedim. O gün bizimkiler beni Ceren'den kurtarmak için geldiler ama Ceren gitmedi."
"Hm."
"Bak gerçekten çok özür dilerim aşkım."
"Tamam."
"Ama bak hâlâ kırgınsın sen bana."
"Yoo hayır gerçekten kırgın değilim." Dedim ve sarıldım. O da anında bana sarıldı.
"Çok özledim seni..."Dedi.
"Ben de." Dedim ve öptü.
Sabah:
Hazırlanıp çıktık. -Multimedyada-
Alper ilk önce kendi odasına uğradığı için ben kendi odama tek girdim. Ama içeride bir sürü gül vardı.
"Şirin!"
"Buyurun Kumsal ha-"
"Bunları kim gönderdi?!"
"Eee adı neydi... hah Aras bey göndermiş."
"Hıı. Şirin Alper geliyo çabuk bişey yapmamız lazım!"
"Sevgilim-"
"Alper."
"Bunlar kimin?"
"Bunlar... şeyin..."
"Kimin? Aras mı gönderdi?!"
"Y-yoo. Y-yani ben de bakmadım daha kimin gönderdiğine."
"Bakalım." Diyip kartı açtık.
'Olanları duydum. Fransadaydım yeni döndüm bu akşam yemek?'
"A-Aras ya yine göndermiş gül. O zaman atalım Bunları..." diyip çöpe attım.
"Hm at at."
"Napıyım yemek yemeye mi gidiyim Arasla?"
"Şirin bir çıkabilir misin?"
"Tabi Alper bey." Dedi ve Alper kapıyı sert bir şekilde kapattı.
"Tamam ya şaka olar-" birden kapıya yasladı ve,
"Gerçek olamaz zaten."
"Hı hı tabi canım zaten nasıl gerçek olucak ben Arasla? Yemek?"
"Kumsal!"
"Tamam tamam sakin."
"Olamıyorum..." Dedi ve yaklaştı.
"O Arasın sana gül gönderdiğini gördükçe ben sakin olamıyorum Kums-!" Derken bu sefer ben öptüm.
Tam kendimi geri çekecektim ki kendine yaklaştırdı. En sonunda geri çekildi.
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum."
"E Kumsal hanım..." diye tam da Şirin içeri girdi.
"E-evet canım?"
"Toplantınız iptal edildi Deniz Bey kendisini iyi hissetmiyormuş."
"Peki canım teşekkürler."
"Denizi arıyım ben."
"Deniz kim Kumsal?"
"Aaa sen Deniz'i tanımıyorsun benim fakülteden yakın arkadaşım birbirimize çok not vermişliğimiz var." Dedim ve güldüm.
"Hmm."
Denizi aradım.
'Canım iyi misin?'
'Sorma ya dün kendimi iyi hissetmiyordum dinlenmedim bugün daha kötüyüm.'
'Ya kıyamam yanına geliyim o zaman.'
'Gel istiyorsan.'
'Tamam canım bye.'
"Kumsal bana sormadan nereye aşkım?"
"Aşkım izin vermeyeceksin sanki."
"Vermiycem tabi. Gitmiyorsun."
"Ya neden ama ya."
"Öyle istiyorum."
"Kıskanıyorum diyemiyorsun da."
"Evet kıskanıyorum ve sen de gitmiyorsun."
"Aşkım,hayatım, bitanem, herşeyim lütfen gidiyim ya lütfen hem bak çok kalmıycam akşam da evdeyiz zaten lütfen."
"Hayıır."
"İyi sen kaybettin."
"Neyi?"
"Gitmeme izin verseydin akşam sana bir sürpriz yapıcaktım. Ama napıyım artık akşam boş boş otururuz evde."
"Ben öyle düşünmüyorum."
"Valla öyle olucak işte."
"Ne tarz bir sürpriz aşkım?"
"Senlik bir şey."
"Tehdit mi alıyorum?"
"Teklif var ısrar yok. Gidersem akşam sana sürprizim var gitmezsem yok."
"Çok kısa. Yarım saat duracaksın tamam mı? Hatta ben bırakıcam seni."
"Tamam tamam."
(Hemen Denizi tanıtıyım multide)



Geldik ve arabadan indik.
"Sen nereye Alper?"
"Ben de gelicem."
"Hayır gelme."
"Niye?"
"Alper ya akşamki sürprizi düşün hadi bye." Dedim ve hızlıca öptüm.
Zile bastım ve Deniz kapıyı açtı.
"Hasta olmasam göremiycem herhalde seni güzelim."
"Aa ben? Seni görmemek?"
"Tabi canım."
"Neyse eee napıyosun yakışıklı?"
Yarın saat bu şekilde konuştuk güldük eğlendik falan. Sonra Alper aradı.
'Efendim?'
'Aşağıdayım yarım saat oldu in aşağıya.'
'Hıı o dosya mı vardı tamam geliyorum.' Sonra Denize döndüm ve,
"Birtanem benim işim çıktı uğrarım yine sana söz bak."
"Tamam güzelim görüşürüz."
"Bye bye." Arabaya bindim.
"Eee n'aptınız?"
"Hiiç öyle oturduk konuştuk falan."
"Yani başka napabilirsiniz zaten?"
"Alper alınma hemen arkadaşım elbet olucak yani."
"Yani tabi olucak." Dedi ve Eve geldik.
Kapıyı açıp içeri girdim.
"Eeeeee sürprizin ne sevgilim?"
"Iıııı sürprizim şey..."
"Ney?" Dedi. Aklıma hiçbir şey gelmedi ve Alperi öptüm. O da karşılık verdi. Geri çekilince,
"Bir bedeli olucaktı zaten." Dedi ve tekrar öptü. Zor da olsa geri çekilip,
"Eee napsak şimdi film izleyelim mi?"
"Sürpriz bu kadar mı?"
"Hı hı."
"Kandırdın mı sen beni?"
"Yo canım ne alakası var şimdi?" Derken yaklaşmaya başladı.
"Emin misin?"
"Tabiki sevgilim. Hem ben seni hiç kandırır mıyım?" Duvara tosladım en sonunda.
"Bilemiyorum artık." Ben de sarılmak için kollarımı Alperin boynuna dolamıştım. Ama öpücem sandı ve bir anda öptü. Ve şu an daha kötü bir şey oldu. İstemsizce Benden bir inilti çıktı.
Alper bu şeyle daha sert öpüyordu. Neyse sonra telefonum çaldı. Ama Alper ısrarla bırakmıyordu. En son telefon son kez çalarken geri çektim kendimi. Deniz arıyordu. Alper Deniz'in aradığını görmüştü.
"Efendim canım?"
"Bitanem bilekliğin düşmüş bende."
"Yaa şimdi farkettim ben de."
"Haberin olsun."
"Tamam canım yarın gelirim seni de görmüş olurum hadi bye bye."
"Bye."
"Yarın başka bir sürpriz var herhalde."
Yaklaşıp,
"Alışma istersen Erozer."
"Nedenmiş o?"
"Sana sürpriz bulmak zor oluyor çünkü."
"Her türlü sürprize açığım."
"Bekle o zaman." Sonra film izledik ve uykum geldi.
"Aşkım yatıyorum ben."
"Tamam sevgilim." Hemen bir şortla yarım tişört giydim ve yattım. Biraz sonra Alper geldi. Sarılıp kendine çekti.
SABAH:
Büroya gitmiştik. Sabah arabada Deniz bana bir işi çıktığını ve ona gelemeyeceğimi, o yüzden sabah kahvaltı etmemizi önerdi. Ben de tamam dedim. Alper de öğrendi tabii.
"Kumsal hayır dedim!"
"Ben de sana hayır dedim Alper. Gidicem."
"Gitmeyeceksin."
"Gidicem!" O sırada Yağmur geldi.
"Ay ben de pat diye girdim ama?"
"Sıkıntı yok canım gel."
"Siz kavga mı ediyorsunuz?" Alper ile aynı anda konuştuk. O evet Dedi ben hayır.
"Kavga etmiyoruz ben kahvaltıya gidicem."
"Kumsal hayır."
"Ya Alper bırak gitsin nolucak?"
"Yağmur."
"Kimle gideceksin?" Dedi Yağmur.
"Denizle."
"Hiiiiiii. Siz?"
"Siz derken Yağmur?" Dedi Alper.
"Ya hayır ben demedim ben demedimm."
"Açıklıyacak mısınız?"
"Neyi aşkım?" Dedim konuyu değiştirmeye çalışarak.
"Ne saklıyorsanız artık."
"Yağmur ben söyliycem galiba."
"Ya neyi?!!"
"Biz... Yani çok eski bir şey de zaten. Denizle bir ara y-yani çok kısa süreli birşey olmuştu... ama zaten sonra birbirimize karşı duyduğumuz şeyin aşk olmadığını anladık. O zamandan beri kardeş gib-"
"Kumsal! Ben de geliyorum."
"Eeo o zaman ben de geliyim." Dedi Yağmur.
"Evet evet bence de." Dedim.
Kahvaltıya gelmiştik.
"Canım?"
"Güzelimm!" Dedik ve sarıldık.
"Woww Yağmur hanım duydum dün. Evlenmişsin."
"Evettt."
"Merhaba." Dedi Alper'e.
"Merhaba."
"E şey yapalım oturalım o zaman."
"Hı hı." Masaya geçip istediklerimizi söyledik.
"Alper Erozer'din sen değil mi?"
"Evet."
"De Kumsal siz ne alaka?" Benim birşey dememe kalmadan,
"Sevgilisiyim." Dedi.
"Bakalım evlenmeyi düşünüyoruz." Diye ekledi. O sırada BUNU duyunca kahve boğazıma kaçtı. Ve öksürdüm.
"Hıı evet evet."
"Vayy Kumsal hanım öyle olsun tamam." Alperin gözünden Denize resmen öfke ışıkları yanıyordu bunu duyduğu için. Ben de durumu dağıtmak amacıyla
"Ahahahah Deniz ya. Bakalım Alper'den bir teklif gelmedi ama?"
"Hiç belli olmaz." Dedi o da gülerek.
Zaten biraz sonra kalktık. Kalkıp Denize sarıldım ve,
"Deniz bey dikkat et kendine seni artık büromda görmek istiyorum." Dedim o da belimden sarıldı.
"Hiç merak etme senin yanına gelebilmek için hergün kutu kutu bitki çayı içiyorum."
"Güzeel tamam." İkimizin evine gelmiştik.
"Ya seni gerçekten anlayamıyorum Kumsal ya?! Resmen eski sevgilinle...
Senin beline sarıldı! Orası sadece benim! Benden başkasının değil!"
"Tamam aşkım sakin olur musun?"
"Olamam. Lan bak hâlâ aklıma geldikçe !" Ben de Alperin o anlık sakinleşmesi için öptüm. Ama bir anda kendini geri çekti.
"Alper?"
"Ne?!"
"İleri gittiğinin farkında değil misin?"
"İleri gitmiyorum Kumsal. Sadece biraz yalnız düşünmem lazım. Biraz tek kalmayı istiyorum." Dedi.
"Alper neyi düşüneceksin?! Benden şüphe mi duyuyorsun?! Tamam gidiyorum! Sen yalnız kal! Ceren sakinleştirir seni!" Diyip evden çıkıyordum ki...
ARKADAŞLAR OY SAYILARI ÇOOOOOK AZ LÜTFEN OY VERİNNN!!🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻

Alper'le hayal et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin