Gecenin Yıldızı (ASKIDA)

3.Bölüm

Ona kollarımla değil, kalbimle sarılmıştım ben.

Şarkı önerisi;
Norm Ender- Kezban 🖤

Erva Aselin Ağzından:

Saat gece 12 olmuştu. Ve yatakta dönüp duruyordum sürekli. Bir türlü uykum gelmiyordu. Havaların sıcak olması ve idalarda klima olmaması da cabasıydı. Sinekte vardı ve ben sinek önleyici kremimi getirmeyi unutmuştum. Her yerim kaşınıyordu. Oflayarak yatakta oturum şeklime geldim. Uzaya bakınca uyuyor olduğunu gördüm.

Gerçekten çok kıskanıyordum. Ben nedem uyuyamıyordum? Uylum vardı ama bir türlü uyuyamıyordum ve sinirden köpürüyordum. O sırada biraz temiz hava almak geldi aklıma. Yataktan kalkıp telefonum ve odanın anahtarıyla odadan çıktım. Sonra tekrar gölete doğru ilerledim. Huzur buluyordum orada. Yarın krem almayı not ettim kendime.

"Gelmese miydim acaba ya?" dedim dudak büzerken.

Ama gelmiştim bir defa. Gölete gelince dün ki oturduğum yere oturdum tekrar. Ama böyle, bu şekilde yıldızları hiç rahat izleyemiyordum. O nedenle uzandım yere doğru. Ve gözlerimi gökyüzüne dikip geceyi aydınlatan ışıklara baktım. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken

"Gece Kuşu?" diye tanıdık bir ses duydum.

Uykumun açılmasına lanet ederken gelen kişiye baktım. Berke gelmişti.

"Seni yine burada görmeyi düşünmüyordum. Ne işin var burada gecenin bu saatinde?" dedi yanıma otururken.

"Uyku tutmadı bir türlü. Bende buraya geldim"

"Anladım. Neyse, bende senin gibi yıldızları izleyeceğim" deyip yanıma uzandı.

Yakın olmamız beni rahatsız ederken sesimi çıkarmadım ve kıpırdamadım. Uyku çok fena vücudumu esir almıştı. Ve daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım.

Uzay Çınarın Ağzından:

Ervanın odadan çıkmasıyla bende peşinden çıktım. Bugün Ateşle konuşmuştuk ve ortalıkta tekin tiplerin olmadığını, kızlara sahip çıkmamız gerektiğini söylemişti. Erva yine göl kenarına gelip uzandı. Uykusunun olduğunun farkındaydım. Ama şimdi götürseydim yine uyumayacaktı. O nedenle uyumasını bekledim.

Tam uyumuştu ki Berke geldi yanına. Kaşlarım Berkeyi görmesiyle otomatikman çatıldı. Ervayla bir müddet konuştuktan sonra yanına uzandı. Erva ise ne birşey dedi, ne de birşey yaptı. Pek tanımıyordum kendisini ama böyle şeyleri sevmiyor gibi duruyordu. Yorgun olduğundan dolayı birşey dememiş olmalıydı.

Ervaya baktığımda tekrardan uyuduğunu gördüm. Berke gökyüzünde ki bakışlarını Ervaya çevirdi. Onu uyurken görünce gülümsedi. Ve yavaş yavaş yaklaşmaya başladı Ervaya. Daha fazla yerimde duramayıp yanlarına ilerledim. Ayak seslerini duyunca Berke kendini geri çekti ve bana döndü.

Beni görünce suratında ki hoşnutsuz ifadeyi yakalamıştım.

"Hayırdır Berke ne işin var burada?"dedim olanları bilmez gibi.

"Uyuyamadım bende buraya geldim. Senin ne işin var? Sen uyurdun normalde?"

"Ama gördüğün gibi uyumadım. Ervayı almaya geldim" deyip Ervaya baktım.

Mışıl mışıl uyuyordu.

"Ervayı mı? Erva ve sen ne alaka?"

"Bana emanet edildi. Ayrıca aynı odayı paylaşıyoruz" deyip Ervanın yanına çöktüm.

Bir kolumu dizlerinin altından, bir kolumu da kafasının altından geçirip hiçbir şey demeden yürümeye başladım.

"Çınar, eskilere dönmemeye dikkat et. Sana söylediklerimi de aklından çıkarma" Yerimde durup sinirle gözlerimi kapattım.