Gecenin Yıldızı (ASKIDA)

35. Bölüm

İnsanın gönlü yorulduysa dünyanın bir önemi kalmıyor.

Şarkı önerisi;
KARD- Oh NaNa 💟

Erva Aselin Ağzından:

"Ciddi bir şey yok. Burkulmuş sadece. 2 gün hafif ağrısı olur. Reçetede yazan kremleri kullan, fazla da üstüne basma iyileşme süresi uzamasın. Ayağın fena dönmüş belli. Damarları gerilmiş. Zorlarsan eğer ciddi sorunlara yol açar." dedi Ferah. Ve elinde ki reçeteyi verdi bana. Sonra elinde tuttuğu değnekleri uzattı Uzaya. Ama Uzay Ferahın elini geri itip

"Bunlara gerek yok ya abartmayın." Ferahın kaşları çatılırken

"Canımı sıkma bak! Al şunları üzerine basma diyorum sana. Liflerin kopmasına kadar gider bu, sonra tedavin aylar sürer. 2, 3 gün dayan işte. Çocuk musun?" dedi çocuğunu azarlayan bir anne gibi. Uzay oflarken değnekleri aldı.

"2 gün sonra tekrar gelin de Erva kontrol edelim bakalım hani bir sıkıntı var mı yok mu. Sakat kalmasın 5 basamak birden atlamış aptal o basınçla yan basmış ne olur ne olmaz."

"Tamamdır, biz çıkalım o zaman."

"Tabi tabi, çıkışınız tamam zaten. Gidin siz."

"Ateşe selam söylersin." Ferah kafa sallarken gülümsedi ve gelip öptü beni. Uzayın da saçlarını karıştırırken öptü. Ateş acilde trafik kazasından gelen bir hastayla ilgileniyordu. Ferahın söylediğine göre ciddi bir vakaydı. Uzay değnekleri kullanırken kendi kendine sürekli söyleniyordu.

"Söylenme boş yere. Kim dedi sana 5 basamak birden atla diye?"

"Okuldayken böyle demiyordun ama, çık kırktım deyip ağlıyordun?" Utanırken diyecek bir şey bulamamıştım.

"2 gün boyunca seninle beraberim. Sana mı gidelim bana mı?" Ben yürümeye devam ederken bir anda yerinde durdu. Bende dururken suratına baktım. Suratında bir sırıtma meydana gelirken

"Benimle mi kalacaksın?"

"Yorgun falan olmazsam gece evime dönerim."

"Ya geceleri susarsam. Ferah üzerine basma dedi. Ya tuvaletim gelirse?" Gözlerim büyürken

"Ben mi götüreceğim seni tuvalete Uzay? Değnekleri almamak için mırın kırın ediyordun? Yürürsün bence." deyip yürümeye devam ettim. Arkamdan inleme sesi gelirken arkaya dönüp baktım tekrardan. Suratı buruşmuştu.

"Ne yaptın da canın yandı acaba?"

"Sen benimle kalmayı reddettin daha ne olsun?" Bu dediğine kendime engel olamayıp gülerken

"Çok mu istiyorsun seninle kalmamı?"

"Çölde susuz kalmış olsam ve bana ya su ya da seninle kalmamı tercih etmemi söyleseler hiç düşünmem sen derim."

"Şu an abarttın. Atıyorsun birde."

"Atmıyorum, doğruyu söylüyorum."

"Kur yapıyorsun anladık."

"Basarım bak!" deyip ayağını yere koyuyordu ki yanına koşup kolunun altına girdim.

"Manyak mısın be?"

"Evet, hemde sana."

"Baya yürüdün ama."

"Ben sana yürümüyorum Erva, depar atıyorum depar." Yine gülerken onunda güldüğünü titremesinden anlamıştım.

"Şimdi sana gelişine bir vuracağım öbür tarafa doğru depar atacaksın."

"Bu sefer de çık kırktım diye ağlama?"