32. Bölüm

1.4K 46 16
                                    

Mutlu oluyorsam mutlu ederim kısa ve net.

Şarkı önerisi;
GFRİEND- You Are Not Alone 💓

Erva Aselin Ağzından:

Arabadan inip kapıları kilitledim ve etrafa bakındım tek tük kişi vardı sahilde. Ve hepsi de içiyordu. Rüzgardan dolayı uçuşan saçlarımı geriye atıp telefonumu çıkardım. Sancağı görememiştim. Kaşlarım çatılırken numarasını buldum ve aramaya başladım. Zil sesi kulağıma gelirken sesin olduğu tarafa döndüm.

Orada oturmuş bir elinde telefon bir elinde şişeyle telefona bakıyordu. Aramayı sonlandırırken yanına doğru ilerledim. Altıma bu havada pantalon giymediğim için kendime kızarken titredim. Üşümüştüm. Ve altımda rahat şortlarımdan biri vardı. Evdeydim sonuçta rahat giyiniyordum.

"Sancak?" Sesimle beraber dudaklarında ki şişeden bir yudum aldı. Sonra bana döndü. Ağzında ki yudumu yutup gülümsedi.

"Erva, gelmişsin?"

"Ne işin var senin akşam akşam burada. Kalk hadi gidelim" Sancak küçük bir çocukmuş gibi olumsuz anlamda kafa sallayıp

"Hayır, istemiyorum" Oflayıp

"Sancak amacın ne? Hayır yani saat kaç oldu. Akşam akşam uğraştırma beni de kalk gidelim"

"Başıma birşey geldiği zaman ya da geleceği zaman yanımda olacaksın sadece değil mi?" Dediği şeylere şaşırırken

"Seni yanımda görebilmek için başımı sürekli belaya sokmam mı gerekiyor? Eğer öyleyse senin için yaparım"

"Sancak, yapma. Değmem ben tüm bu uğraşlarına. Kendin üzülürsün. Denemedim değil, denedim ama olmadı. Sevemedim seni. İnsan olarak gerçekten çok değerlisin benim için. Arkadaş olarak çok seviyorum seni. Ama dahası yok. Fazlası yok. Sen çok iyi kalpli birisin. Ama olmuyor"

"Sebebi ne? Uzayı bu kadar severken beni neden sevemiyorsun?" Yutkunurken bakışlarımı ellerime çevirdim. Burnum sızlamaya başlamış, görüşümde bulanıklaşmaya başlamıştı. Ağlamak istemiyordum.

"Bir insan gerçekten sevdiği kişiyi çok zor unutur. Ne kadar unuttum dese bile unutamamıştır aslında. 4 sene geçti üzerinden ama Ervaya olan sevgim hala ilk gün ki gibi. Erva beni unutmayı denemiştir adım gibi eminim. Ki haksız da sayılmaz. Ben onu çok üzdüm, çok kırdım. Ama işte sevmişti bir kere. Ve bir insanın kalbinde biri varsa bir başkasını, o kalbinde ki kişiyi çıkarmadan sokamaz" Uzayın sesiyle beraber gözümden bir damla yaş akarken kafamı kaldırdım.

"Ve kalbinde kişinin de çıkmak gibi bir niyeti yok" Elini uzatıp yanağıma koydu ve baş parmağıyla yanağımı sildi. Diğer gözümden de bir yaş akarken gözlerine baktım sadece. Beni hep mağlup eden gözlerine... O da yüzünde ki tebessümle baktı gözlerimin içine. Tebessüm ettiği zaman dudaklarının kenarlarında oluşan çizgileri öyle çok özlemiştim ki.

O çizgilerden öpmeyi ne çok severdim ben. Şu anda da çok istiyordum. Ama yapamazdım. Onu affetmeyecektim. Affedersem kendime haksızlık etmiş olurdum. 4 senedir her gece akıttığım gözyaşlarıma haksızlık etmiş olurdum.

"Sancak gidelim hadi" dedim suratına bakarken.

"Sen evine git, ben götürürüm onu"

"Evini bilmiyorsun"

"Hayır, biliyorum. Senin evini de biliyorum. O yüzden git hadi. Daha fazla üşümesin bacakların" Bacaklarımı hatırlatmasıyla beraber yeni hissetmiştim üşüdüğünü. Bakışlarım bacaklarıma kayarken kızardığını görmüştüm.

Gecenin Yıldızı (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin