Ben sensiz yaşayamam, sen de bensiz yaşama.
Şarkı önerisi;
Suran- Heartbeat 💞Ervanın Ağzından:
Uzay ameliyattan çıkalı yarım saat kadar oluyordu. Ferah annesine ve babasına durumu söylemiş, gelmelerine gerek olmadığını söylemişti. Ve onlarda tabii ki işlerini bırakıp gelmeyeceklerdi. Her zaman olduğu gibi. Uzayı ziyaret başlayınca ise görüntülü konuşmak istediklerini söylemişlerdi. Sonrasında ise Sedayla konuşmuşlardı. Uzayla Sedanın ilgilenmesini istemişlerdi.
Seda ise bana bakarak konuşmasını sürdürmüştü telefonda. Bu durum benim sinirlerimi hayli bozarken dışarı çıkma ihtiyacı hissetmiş ve oradan ayrılmıştım. Tuna Beyde hemen peşimden gelmişti. Ben bankta oturuyordum. Kuzey Beyde yanımıza gelmişti. Arkasından da Güneş.
"Kuzey, Ervanın montu arabada kalmış ya anahtarı versende alıp gelsem bir?"
"Sen otur ben getiririm. Sigara da alacağım zaten." dedi ve yanımızdan kalkıp arabaya doğru ilerledi.
"Erva iyi misin?" derin bir iç çektim ve
"İyiyim Güneş iyiyim de, şu kız sinirlerimi çok bozuyor."
"Cidden çok sinir bozucu." Tuna Bey boğazını temizlerken dikkatim ona kaydı.
"Kızlar biliyorum yersiz ve zamansız ama. Ben yarın ki Kanada seyahatini iptal ettirdim. Bugün toplantı yaptığımız adamlarla da konuştum. Ve durumu anlattım. Sağolsunlar uygun olunca toplantıyı yapmayı kabul ettiler. Siz gitmek istemezsiniz diye düşündüm."
"Çok sağolun Tuna Bey. Gitseydik bile aklımız burada kalırdı. Şu vaziyet biraz toparlansın, sonra hepsini tüm işleri hallederiz." Bir elinde sigara, bir elinde montumla Kuzey Bey geldi yanımıza.
"Al bakalım." deyip montumu uzattı.
"Teşekkür ederim Kuzey Bey." deyip aldım elinden montu. Ve üzerime geçirdim. Hava gerçekten serindi.
"Kızlar şu bey lafını bir bıraksak. Heh?"
"Peki." dedik Güneşle aynı anda.
"Şunu içeyimde gidelim. Dışarısı soğuk. Ervada da etek var. Üşütmesin." Tuna bana dönerken
"Erva sen üşütürsün cidden. Hastanede pek sıcak sayılmaz bana göre. Eve götüreyim seni. Üzerini değiştir geri gelelim olur mu?"
"Ateşlerle konuşayım da. Anahtarı da Ateşten alayım. Ondan sonra gidelim rahat bişeyler giyeyim." dedim. Kuzey sigarasından birkaç defa ard arda çekti. Sonrasında izmariti çöp kovasında söndürüp attı.
"Hadi çıkalım. Güneş sen de üzerini değiştir. Pek rahat değil gibisin."
"Ya kot olsa rahat olurdum aslında ama kumaş pek rahat olmuyor tabii."
"Önce sizi bırakırız eve. O sırada biz otele geçeriz. Ateş Beyin eviyle otel yakın zaten. Biz üzerimizi değiştiririz. Sizde o sırada hazırlanırsınız. Sonra gelip sizi alırız."
"Tuna, size zahmet olmasın ya. Akşama kadar yanımızdaydınız zaten. Siz otelde kalın isterseniz. Ateşin arabasıyla ya da taksiyle döneriz biz buraya."
"Olur mu canım hiç öyle şey? Hadi çıkalım yukarı." Kuzey beyin lafından sonra yerimizden kalktık ve hastaneye girdik. Sonra yukarı çıktık hep beraber. Hepsinin bakışları bize kayarken Ateşin yanına ilerledim.
"Ateş evin anahtarını verir misin? Üzerimizi değiştirip geleceğiz."
"Tamam canım." deyip sandalyenin üzerindeki montunun cebinden anahtarını çıkardı Ateş. Sonra anahtarı bana verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Yıldızı (ASKIDA)
Teen FictionBiri geceye, biri gündüze aşık birbirinden habersiz iki genç. Kader onlarla nasıl oynayacak? Tanışmaları iyi yönden mi yoksa kötü yönden mi etkileyecek ikilimizi? Gelin kitapta soru işaretlerimizi bitirelim. . . . Ölene kadar benimle aynı yıldıza ba...