Biri geceye, biri gündüze aşık birbirinden habersiz iki genç. Kader onlarla nasıl oynayacak? Tanışmaları iyi yönden mi yoksa kötü yönden mi etkileyecek ikilimizi? Gelin kitapta soru işaretlerimizi bitirelim.
.
.
.
Ölene kadar benimle aynı yıldıza ba...
Susuyorum ama boşuna. Çünkü konuştuğumdan anlamayan, suskunluğymu hiç anlamaz.
Şarkı önerisi; Dreamcatcher- You and I 💛
Erva Aselin Ağzından:
Sahlepimden bir yudum daha alırken dışarıda yağan yağmuru izledim. Kapının çalmasıyla birlikte bardağı sehpaya koydum ve kapıya doğru ilerledim. Delikten bakınca gelen kişinin Sancak olduğunu görmüştüm. Kapıyı açıp gülümsedim.
"Hoşgeldin" deyip kenara çekildim. Sancak içeri girip ayakkabılarını çıkardı. Ona terlik verip kapıyı kapattım. Sancak montunu çıkarıp askıya astı. Sonra bana sarıldı. Bende kollarımı ona doladım.
"Nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"Bende iyi"
"Geçsene içeri" dedim elimle salonu işaret ederken. Kafa sallayarak salona geçti.
"Evin gerçekten çok hoşmuş. İlk başta site şeklinde bir yerde oturmanı istememiştim. Ama şimdi bakınca daha iyi olduğunu gördüm. Güvenlik falan olması iyi. Bu arada güvenliğe ismini ve mumaranı bırak. Biri geldiği zaman sana ulaşabilsinler"
"Aklımdan tamamen çıkmış. Güvenlikle konuşmuştuk aslında. Sahlep içiyordum ben sende ister misin?"
"Olur"
"Hemen geliyorum" deyip mutfağa gittim ve ketıla su doldurup yerine koydum. Sonra bir fincan alıp hazır sahleplerden birini içine boşalttım. Sahleple beraber aklıma gelen anıyla suratım düşmüştü. O da çok severdi. Soğuk havada bir yere oturduğumuz zaman hemen sahlep sipariş ederdi. 4 senedir yüzünü görmemiştim. Belki de çoktan birini bulup nişanlanmış veya evlenmişti.
Ketılda ki suyun kaynadığına dair bir ses gelirken düşüncelerimden çıktım. Gözlerim ne zaman dolmuştu farkına varamamıştım. Hızlıca sildikten sonra kaynayan suyu fincana koydum.
"Tarçında ister misin?"
"Fazla olmasın"
"Tamam" deyip biraz tarçın koydum üzerine. Ve salona geri döndüm. Bardağı Sancağa uzatırken teşekkür ederek aldı elimden. Ayağımın tekini altıma alıp bardağıma uzandım. Bir yudum alırken
"İstanbula alışabilecek misin bari?"
"Mecburum" dedim gülümserken. Sonrasındaysa ikimizde konuşmadık. Biten sahlepin olduğu bardağı alıp mutfağa götürdüm ve suyun altına koydum. Sessizlikten sıkılırken televizyonu açtım. Sonra televizyonda ki yabancı sinemayı izlemeye başladım.
...
"Anne bugün zamanım olursa gitmeyi düşünüyorum zaten. Ama önce okulu halletmeliyim. Tadilat işleri var biliyorsun ki, duvar kağıdı seçeceğim daha. Birde aynalar gelecek bugün"
"Haber ver bana mutlaka"
"Tamam anneciğim. Görüşürüz" deyip kapattım ve yatağımın üzerine attım telefonu. Sonra da üzerime giymek için birşeyler aradım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
