Biri geceye, biri gündüze aşık birbirinden habersiz iki genç. Kader onlarla nasıl oynayacak? Tanışmaları iyi yönden mi yoksa kötü yönden mi etkileyecek ikilimizi? Gelin kitapta soru işaretlerimizi bitirelim.
.
.
.
Ölene kadar benimle aynı yıldıza ba...
Yerimi 1 saatliğine Güneşe bırakmıştım. Duş almam ve üzerimi değiştirmem gerekiyordu. Duş almış ne giysem diye bakınıyordum. Ve sonunda karar verdim. Bordo kolları bol kazağımı ve yırtık dar kotumu giydim. Siyah kalın topuklu süet botlarımı da geçirdim ayaklarıma. Saçlarımı kurutup kendi halinde bırakmıştım. Kulaklarıma gümüş halka küpelerimi taktım. Çok hafif bir makyaj yaptım ve çantama gerekli şeyleri aldım. Kıyafet almaya gerek yoktu zaten değiştirmiyordum. Kendime boşu boşuna yük ediyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Son olarakta telefonumu aldım ve odadan çıktım. Ateş hastanedeydi. Ama arabası bendeydi. Taksi beklemeyecektim o yüzden. Üzerime siyah ince montumu da geçirdim ve anahtarları alarak evden çıktım. Keyfim fazla yerindeydi. Evet Uzayla olmamıştık hala belki ama kendini kanıtlayacağına fazlasıyla emindi. Yani işin sonunda barışacaktık.
Arabaya binerken çantamı yan koltuğa bıraktım ve kemerimi taktım. Siyah güneş gözlüklerimi de gözlerime takıp şarkı açtım. BTS- DNA çalmaya başlarken sırıttım ve arabayı çalıştırıp hastaneye sürmeye başladım.
Uzayın Ağzından:
"Vay be, umarım artık şu kızı üzecek bişey yapmazsın ve aranız düzelir kardeşim. İnan bunu içten istiyorum." dedi Yağız bana bakarken. Güneş kafeteryaya gitmişti. Ateş hastalarla ilgileniyordu. Ferah zaten eve gitmişti dinlenmeye bugün izinliydi gelmeyecekti hiç. Beni görmek için geleceğini söylemişti ama ben istememiştim. Erva ise eve duş almaya gitmişti. Güneşle Yağız yanımda duruyordu. Ama işte Güneş biraz önce kafeteryaya inmişti bişeyler içmek için.
"Kızların Kanada seyahati de ertelenmiş. 3 hafta." Yağızın söylediği şeyle kaşlarım çatıldı.
"Bilmiyor muydun?" dedi. Olumsuz anlamda kafa mı sallayınca
"Şirketin burda ki toplantısı Kanadalı bir şirketleymiş. Senin kaza yaptığın gün kızlar toplantıdaydı işte toplantıdan çıkıp direk buraya gelmişlerdi. Toplantı da başarılı geçmiş. İmzaları atmak için de Kanadaya gideceklerdi."
"He patronlarıyla gidecekler?"
"Erva ve Güneşin imza yetkisinin olduğunu sanmıyorum." dedi.
"3 hafta sonra Kanadaya gidiyorlar yani."
"İşte sen kaza yapmasaydın bugün gideceklerdi. Ama Tuna sağolsun 3 hafta sonraya ertelemiş."
"Göndermeyelim onları." dedim ve Yağıza baktım dik dik.
"Uzay nereye göndermiyorsun? Kızlar çalışıyor şu an farkında mısın? Mecbur gidecekler."
"Bilmiyorum Yağız bir yolunu bulalım gitmesinler engel olalım. Ama bunu kızlara yansıtmayalım."
