Sadece topuklu ayakkabı giyebildikleri için bile kadınlar erkeklerden daha beceriklidir. Gerisi teferruat!
Şarkı önerisi;
Burak King- Yanıyoruz 🖤Erva Aselin Ağzından:
Uzayın gözlerinin içine bakarken ağzımın içinde dilimi aradım. Vereceğim cevap belliydi zaten. Ama konuşamıyordum. Heyecanlandığım zaman konuşamamaktan nefret ediyordum. Uzayın gözlerinde ki parlaklık yavaş yavaş yok olmaya başlarken suratında buruk bir gülümseme oluştu.
"Tamam" deyip omuz silkti. Tam ayağa kalkmak üzereydi ki elini tuttum hızlıca. Yerine geri otururken
"Uzay" dedim sonunda konuşurken. Uzay yutkunurken
"Bak, ben heyecanlanınca konuşamam bunu bilmen lazım. Birde üzerine saçmalarım. Ne diyeceğimi bilemem yani. Şu anki gibi yani. Cevabı verdim aslında anla ki bana kolaylık sağla. Yani kon-" Uzay elini yanağıma koyarak dudaklarıma kısa soluklu bir öpücük kondurdu.
"Aldım ben cevabımı" dedi gülümserken. Yanaklarım kızarırken kafamı başka bir tarafa çevirdim ve heyecanımın gitmesi için gözlerimi sıkı sıkıya kapattım. Elimin üzerinde bir el hissederken oraya doğru döndüm.
"Heyecanlansan da, ağlasan da, her ne olursa olsun gözlerini benden kaçırma"
"Elimde değil" Uzayın gülüşü kulağıma ulaşırken beni kendine çekip sarıldı.
"O zaman bu şekilde yapalım. Utandığın zaman, üzüldüğün zaman, ağlayacağın zaman- ki ağlamaman için elimden gelenin fazlasını yapacağım- bana sarıl. Suratımı görmezsen utanmazsın çok fazla" Kafa sallarken bende ona sarıldım. Benim ona sarılmamla daha sıkı sardı bedenimi.
"Sonunda be Gece Kuşu. Sonunda ellerin artık ellerimin arasında. Sonunda kokun artık ciğerlerimi doldurdu" Gülümserken kendini benden uzaklaştırdı.
"Hadi gidelim bakalım"
"Nereye?"
"Beraber birşeyler içelim" Kafa salladım ve ayağa kalktım çantamı düzeltirken. Bisiklete tekrar binerken Uzay bana gülümsedi ve pedal çevirmeye başladı.
...
1 ay sonra....
Üşürken şalıma sarıldım ve yürümeye devam ettim. Havalar soğumuştu. Üniversiteyi Ankarada okumayı düşünüyordum birde. Burada bu kadar üşüyorsam orada ne olurdum bilmiyordum. Marul gibi giyinirdim artık. Nefesimi dışarı bırakırken çıkan buharı takip ettim. Bugün arabayla gelmek yerine otobüsle gelmiştim.
Arabamın muayenesi vardı ve daha yaptırmamıştık. O nedenle arabam yoktu. Uzayın da yolunu uzatmak istemediğim için söylememiştim. Okulun bahçesine girerken kaşları çatık Uzayla göz göze geldim hemen. Arabasının kabutuna yaslanmış kollarını da bağlamıştı. Yürüyerek geldiğim için kızmış olmalıydı.
Şalımı düzeltirken ona doğru yürüdüm. Yanına ulaşınca gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurarak sarıldım. O da bana sarıldı ve saçlarımdan öptü.
"Neden yürüyerek geldin?"
"Arabamın muayenesi yapılacak. Ama daha yapılmadı, arabayla gelemedim o nedenle"
"Beni arayabilirdin Gece Kuşu"
"Yolun uzuyor o zaman Uzay. Yolunu uzatmak istemedim. Tersine düşüyor çünkü ev"
"Bende ki sana çıkan yollar hep yakın güzelim. Uzak falan değil" Suratımda ki gülümseme büyürken elimden tuttu.
"Hadi gidelim" dedikten sonra beraber okula doğru yürüdük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Yıldızı (ASKIDA)
Fiksi RemajaBiri geceye, biri gündüze aşık birbirinden habersiz iki genç. Kader onlarla nasıl oynayacak? Tanışmaları iyi yönden mi yoksa kötü yönden mi etkileyecek ikilimizi? Gelin kitapta soru işaretlerimizi bitirelim. . . . Ölene kadar benimle aynı yıldıza ba...