15.Bölüm

1.9K 71 36
                                    

4.5 miyopum ama yavşaklığın asla bulanık değil.

Şarkı önerisi;
Jungkook- Begin 😘

Erva Aselin Ağzından:

Arabayı kenara yanaştırırken el frenini çektim. Arabanın anahtarı ve çantamı alarak arabadan indim. Arabayı kilitleyince anahtarı da çantama attım. Uzayların evinin önüne gelince annesinin ve babasının evde olmadığını gördüm. Arabaları yoktu. Ayrıca Uzay annesi ve babası evdeyken pek evde durmuyordu. Evde olunca da mutlaka yanlarında oluyordu ve seslerini mutlaka duyuyordun.

Derin bir nefes bırakırken kapıyı çaldım ve açılmasını bekledim. Havaya baktım bu sırada. Bozulmuştu biraz. Sabahki gibi güneşli değildi. Kapkara bulutlar sarmıştı gökyüzünü. Önüme dönerken yağmurun yağmaması için dua ettim. Yağmuru pek sevdiğimi söyleyemezdim. Kapıyı bir daha çalarken topuklarımın ve parmak uçlarımın üzerinde bir ileri bir geri yapmaya başladım.

Ama hala açılmıyordu. Evde olduğunu biliyordum. Onun arabası buradaydı. Bilerek açmıyordu. Gelme demişti zaten. Cidden açmayacak mıydı kapıyı? Gök gürlerken yerimde sıçradım ve tekrar gökyüzüne baktım. Bakmamla birlikte yanağıma bir damla düştü. Oflarken zile bir daha bastım ve açması için dua etmeye başladım.

Adım sesleri duymuştum!

"Uzay burada olduğunu biliyorum. Ama sana da şunu söyleyeyim konuşmamız gerek. Ve inan bana sen kapıyı açana kadar hiçbir yere gitmeyeceğim. Islansam bile" dedim atıştırmaya başlayan yağmurla yüzüm düşerken.

Ama sözlerimi hiç takmamıştı ve kapıyı açmamıştı. Oturabileceğim bir yer var mı diye bakındım. Ama yoktu. Ayakta da bekleyecek halim yoktu tabii ki. Gökyüzüne bir daha bakarken camın önüne- çatı belki korur diye düşünerek- bağdaş kurdum ve oturdum.

...

Yüzüme yapışan saçlarımı geriye itip Uzaya bir daha küfür ettim. Bu kadar duygusuz olamazdı cidden. Göz göze gelmiştik pencereden. Ama yine de açmamıştı kapıyı. 2 saattir burada oturuyordum. Hemde yağmurun altında oturuyordum. Ama bunu umursamamış ve açmamıştı kapıyı. Hapşururken içimden lanetler etmeye başladım.

Sonra ayağa kalktım ve kapının önüne gittim tekrar.

"Uzay, son kez söylüyorum. 2 saattir şu kapıyı açmanı bekliyorum. Eğer ki açmazsan senin bana yaptığın gibi yapacağım ve senden uzaklaşacağım. Bunu istiyor musun?" Cevap gelmezken bir süre bekledim.

Ama yine açmamıştı. Omuzlarım düşerken

"Peki, sen bilirsin. Kendine iyi bak. Bana olan sevginin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğin için teşekkür ederim" deyip arkamı döndüm ve Yağızın arabasına doğru gittim.

Çantamdan anahtarı çıkartıp kapıları açtım ve bindim. Kemerimi de takınca çalıştırıp süremeye başladım. Gözlerim dolarken klimayı açtım ve ısınmayı bekledim.

Uzay Çınarın Ağzından:

Sırılsıklam olmuş halde hiç arkasına bakmadan arabaya bindi ve hızla uzaklaştı. Kesin hasta olacaktı. Ama bunu yapmam gerekiyordu. Ervayı kendimden uzaklaştırmam gerekiyordu. Evet ne söyleyeceğini deli gibi merak ediyordum. Ne diyeceğini az çok tahmin ediyordum zaten. Arkadaş kalalım diyecekti akşam ki gibi. Ve bende üzülüp onun kalbini kıracaktım.

Islanmayı sevmezdi. Ama benimle konuşmak için ıslanmayı göze almıştı. Beni kırmayı bu kadar çok mu istiyordu cidden? Oflarken kendimi kanepeye attım. Ve uyumaya çalıştım.

Erva Aselin Ağzından:

Tekrar hapşururken bir peçete daha aldım ve burnumu sildim.

Gecenin Yıldızı (ASKIDA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin