Bölüm 13

119K 4.8K 318
                                    


Günler sonra elimizde bavullarla kapının önünde yavuzu bekliyorduk. Ellerim titriyordu. İçimde nedenini bilmediğim bir panik dalgası vardı. Ne yapıp ne yapmayacağımı şaşırmış gibiydim. Böyle hissetmeme bir anlam veremiyordum ve bu anlamsızlık beni daha da deli ediyordu. Gidip orada kalacağımı bilmek. Hiç bilmediğim bir ortama hiç tanımadığım insanların arasında kalacak olmak beni geriyordu.

İçimdekilerin sebebini bilmiyorum desem de aslında tamamen belirsizlikti. Bir işe girmiştim sorumluluğu her geçen gün kafama dank ediyordu. Bir şeye evet demiştim ama o an düşünmemiştim ki, yavuzun ağlamasıyla söylediklerinin etkisiyle evet demiştim. Arkasını berisini düşünmeyi sonraya bırakmıştım hatta sırf bu duyguları hissetmemek için düşünmeyecektim bile.

Şimdi evet dediklerimin hepsi üzerime yağıyordu. Burada dikilmeme rağmen içim çığlık çığlığaydı. İçimden bir ses ne yapıyorsun neden buradasın ama en çokta sana ne diye bağırıyordu. Gerçekten bana ne oluyordu ki. Ben neden buradaydım ki vazgeçmeye hala vaktim vardı. Sözleşme yapmıştık ama Nejat hala asıl taslağı hazırlamamış ve ben imzalamamıştım.

Bir yanım zaman var arkana bakma kaç diyordu bir yanımda iki can sonra ben vicdanın ne olacak diye bağırıyordu. Gerçekten bir süre boyunca hiç tanımadığım insanlarla olmaya katlanabilecek miydim? Hiç tanımadığım biriyle gerçek olmasa da evli olmaya gerçek olmadığını bile bile onun soy ismiyle anılmaya katlanabilecek miydim?

Ben hala kendi iç sesimle mücadele ederken . O gün okul önündeki gibi aynı tip bir araba hemen önümde durdu. O günü yaşamamın korkusuyla mine ablanın elini tutup gayri ihtiyari birkaç adım geri attım. Arabadan bu sefer takım elbiseli adamlar inmemişti Kardelendi inen. Kardelen gülümseyerek arabadan indiğinde şoförde hemen bavullarımızı arka tarafa götürüyordu. Yavuz neredeydi. Ben onunda bizimle geleceğini sanıyordum Ben şoföre yardım ederken Kardelenle Mine ablamla selamlaştılar. Başımı arabanın arkasından Kardelene uzatıp

'' diğerleri neredeler'' dedim. Aslında çokta merak etmiyordum. Etmemeliydim... Kardelen ise bana doğru dönüp.

'' Onlar uçakla gittiler ben korktuğum için gidemedim'' dedi. Utanmış gibiydi gerçekten uçaktan korktuğu için bizim ona güleceğimizi mi sanmıştı. Bu arada benim bu uçak meselesinden haberim niye yoktu hani her şeyi haber veriyorduk biz.. Mine abla hemen lafa karışarak

'' ayy valla Kardelen 'cim laf aramızda bende çok korkarım. Arabayla gideceğimizi öğrendiğimde içime su serpildi '' dedi. Kardelen rahatlamıştı şimdi Mine ablayla birbirlerine gülüp arabaya geçmişlerdi. Bende bindiğimde artık gitmeye hazırdık. Arabanın içi geniş ve ellerim kollarım bağlı olmadığı için bu sefer kolay bir yolculuk olacaktı sanırım.

Kardelen karşımda mine abla yanımdaydı. Mine abla iki haftalığına kafeyi elemanlara bıraktı. Normalde asla yapmayacağı bir şeydi ama beni yalnız göndermek istemiyordu. Gerçi elemanlara güvenirdik zaten kuzeni de sık sık ziyaret edecekti, bir nevi içimiz kafe tarafından rahattı. Kardelene doğru '' kaç saat sürer yolculuk'' diye sordum.

Kardelense kafasını iki tarafa sallayıp '' bilmiyorum ki. Mardin'den ilk çıkışım'' dedi. Biz bunları konuşurken ön taraftan şoför söze karıştı.

'' Bir, iki kez mola versek yaklaşık 18 saat hanım ağam '' dedi. Şaşkınca şoföre bakıyordum. O kadar saat yol nasıl bitecekti kaçırıldığımda da yolun uzun olduğunu anlamıştım ama bu kadar saat gittiğimizi hiç fark etmemiştim. Onu geçtim hanım ağa neydi ya bana böylemi hitap edeceklerdi bundan sonra önümde oturan kardelene doğru eğildim ve

'' hanım ağa da nedir '' diye sordum. Kardelende sanırım yüz ifademe gülmüş olacak ki bana doğru eğildi gülümseyerek

'' Zeynep Mardin'in ağasıyla evleniyorsun ne demelerini bekliyordun. '' dedi. Ben bu ağa olaylarını sadece öylesine sanıyordum. Tamam, yavuzla telefonda konuşurken arkadan ağam demişlerdi ama ona tamamdı bana hanım ağa demek neydi. Kendimi geri çektim ve kafamı dışarıya hızla değişen manzaraya çevirdim

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin