Bölüm 45

101K 5.1K 849
                                    

Kulaklarıma gelen sesle hemen ayrılmıştık yavuzla. Aslında beni kendinden ayıran oydu. İkimizin arasına giren ve bu anı bozan iğrenç ses tekrar yükseldi.

'' Yavuzzzz tatlııımmm '' dedi. Allahım o yavuzun z si hiç bitmezken birde tatlımın m si ile sınamıştın beni.

Yanımıza çakma sarışın hali, şişirdiği göğüsleri ve artık patlayacak gibi duran dudaklarıyla bir kadın yaklaştı.Bakışlarımı yavuza çevirdiğim de çoktan kendini toparlamış ve gelen cisme gülümsüyordu. Bakışlarım birkaç saniye yavuzun gülüşünde takılı kaldı, bu adam demin de bana böyle gülümsemiyor muydu. Gerçekliğin mi yoksa gece vakti su kenarında yavuzun da yanımdan çekilmesiyle bedenimi ürperten bir soğukluk muydu beni saran bilemedim o an

İçimden bir ses OYUNCU YALANCI diye bağırıyordu. isyancı sesleri susturup bende aynı şekilde gözlerim ağlayacak olsa da bize yaklaşan cisme çevirdim bakışlarımı ve bütün gücümle gülümsedim. Şu an tam da şu an rol zamanıydı. Belkide aramızda ki bu oyunca en acılı bir sahne olacaktı bu.

Cisim bize yaklaşıp bana hiç bakmadan direk gözleri yavuzda ona yaklaşıp bir elini beline atarak sarıldı. Demin benim dudaklarımda olan dudakların çok yakınına bir öpücük kondurarak '' tatlım bu ne tesadüf '' diyerek geriye çekti kendini. Bakışları hala beni bulmamıştı. İnsanın aklına damarlarında akacak kanı kaynatacak sorular geliyordu.

Aralarında ki bu samimiyet nereden geliyordu

Kadın beni görmezden gelirken ya yavuz ona ne oluyordu

Bu kadınla ne olmuştu da yavuz tatlısı olmuştu

İçimde çağlayan sinir havuzuna kulak vermeden yanımda sergilenen oyuna döndüm tekrar. Yavuz '' kesinlikle '' dedi. O gülüşünden bir şey kaybetmeden. Ben hemen yanlarında neredeyse diplerinde dururken ben yokmuş gibi davranmaları kanımı kaynatıyordu.

Kadın bakışlarını ki bunlar oldukça ezikleyen bakışlardı nihayet bana çevirdi. Sanki beni bilmiyormuş tanımıyormuş gibi bana baktı. Yüzünde kendinden emin ne yaptığının farkında bir gülümsemeyle. Kadının bana bu bakışlarına karşılık yerinden milim kıpırdamadan yavuz beni kadına '' zeynep '' diye tanıştırdı.

Bakışlarım şaşkınlıkla yavuza dönerken o bana bakmıyordu bile hala gözleri kadındaydı. Bir gecede ne kadar yanılabilirdim acaba. Karım eşim demek yerine sadece zeynepti öylemi. Başımdan aşağıya dökülen sularla boğulmak üstüyordum. Bir el gelip çöreklenmişti boynuma ve sıkıştırıyordu sanki.

Kadın hafif yarı bir gülüşle bana diğer elini uzatarak '' merve '' dedi. Bende kadına olabildiğince en sakin halimle gülümsedim onun bana yaptığı gibi ona elimi uzatmamıştım '' Zeynep. Yavuzun eşiyim. '' dedim. Birileri bir yerden bıçak bulup kesse beni milim kan akmazdı.

Al sana aşk işte... Al sana gözlerinin gülmesi. Sen misin aşık olan al böyle yaparlar işte adama...

Merve gözlerini çok az kıssada bir şey demeyerek bakışlarını yeniden yavuza çevirdi. '' Tatlım demin adem ağabeyi gördüm hadi yalnız kalmasınlar'' dedi ben yokmuşum gibi ve yavuzun beline attığı eliyle onu yönlendirerek tekrar geldiğimiz yoldan geri yürümeye başladı.

Bense arkalarında tabiri caizse piç gibi kalmıştım ortada. Önümde hemen önümde benim kocamla kadının biri neredeyse sarmaş dolaş giderken ben onların arkasında kala kalmıştım. Demin ki adam neredeydi ne yapacaktık birde şartlar değiştirecektik öyle mi. Al sana güvendiğin güvenilir bulduğun adam. Al sana işte değiştirilmiş şartlar.

masaya yaklaştığımızda yavuz kendini kadından biraz uzaklaştırıp hafif arkasına bakar gibi oldu onlara hiç bakmadan ikisinin arasından geçip masaya doğru yürüdüm. Şu an kızgınlığımla dağları bile yakabilirdim. Bıraksalar bağıra çağıra ağlardım. Kızgınlığım ne olduğunu bile bilmediğim bu cisme değildi kızgınlığım yanımda ki bu adamaydı.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin