Sabah saçlarıma dokunulmasıyla kendime geldim. Gözlerimi hemen açmadım. Yavuz usul usul saçlarımla oynayıp yüzümü seviyordu.
Biraz öyle dursamda kendime engel olamayarak mırıltılar çıkarıp kedi gibi kıvrıldım yatakta.
Kulaklarıma yavuzun neşeli kahkahaları geldiğinde bende halimden gayet memnundum.
Yavuz saçlarımda ki elini belime sarıp beni düzelterek kendine çekti. " bir kedicik mi varmış buralarda " derken dudakları onun yer etmesi için açılan boyumdaydı şimdi.
Dudaklarını boynumda hissetmek içimdeki kelebekleri havalandırırken karnım bir garip oluyordu. Kokusu buram buram burnuma gelirken şanslı ve geçen günlere nazaran mutlu hissediyordum kendimi. Bir kaç gündür üzerime çöreklenen mutsuzluk gitmişti.
Boynumda ki dudakları işini bitirdiğinde dudaklarımı buldu. Bir saniye dudaklarımdan ayrıldığında sesi tekrar kulaklarıma ilişti " seni özledim kadın " buğulu sesi beni mest ediyordu.
Gülümseyip bu sefer ben öptüm onu. " durma o zaman " dedim dudaklarım dudaklarındayken. Olacaklara davetiye çıkarıyordum. Elbet bende özlemiştim kocamı.
Elleri vücudumda gezinirken teni tenimi yakıyordu.
İkimizde yanıyorduk..
Nefes nefese yatakta yatarken yavuz bana dönüp" okulunla konuştun mu " diye sordu. Şu an böyle bir soruyu sorması yontulmamış odundu resmen.
İkimiz aynı yatakta çırılcıplakken konuşmak istediğim bir konu olmasada " hayır hafta başında arıyacağım " dedim.
Yavuz yeniden sokuldu bana " akşam sana bir sürprizim var hazırlan tamam mı "
Başımı hafif kaldırıp bu sefer ona bakan ben oldum " ne süprizi "
Yavuz yataktan çıkarken utanmıştım bakamadım ona " seni bir yere götüreceğim " dedi. Bir yandan duşa girecekti eşyalarını alıyordu.
" ne giyeceğim peki " nereye götüreceği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Elalemin yanında rezil olmak istemiyordum.
" normal spora yakın giyin ikimiz olacağız sadece " dedi.
Elindekilerle duşa girdi. İçimdeki biri benimde duş almam gerektiğini hatırlatınca neden sıra beklemem gerektiğini düşündüm.
Hızla kalkıp yataktan bende duşa geçtim..
Yaklaşık bir saat sonra yavuzcuğum işe gitmiş bizde kardelenle bahçede çay içiyorduk.
Bir elimde çay bir elimde atıştırmalık hafifçe sallanıyordum sallanan koltukta. Kara bulutların dağılmıştı etrafımdan.
Kardelen hemen karşımda oturuyordu. Gülerek " bu gün keyfin yerinde " halimi fark etmişti oda.
Bende ona aynı sıcaklıkla karşılık vererek " valla öyle keyfim yerine geldi " dedim.
Kardelen biraz çekingen "moralini bozmazsa dünkü konuşmamız yarım kaldı " diye söylendi. Aslında bir soruydu bu beni merak ediyordu. " hayatım normal değil derken ne demek istiyordun " diye sordu tekrar.
" hiç bir şey normal değil ki kardelen konuşmamız normal gitsin " elimdekileri yemekle meşguldüm bir yandan. Söylediğime sırıtmıştım.
" neden hep öyle diyorsun. Eğer bu halinden memnunsan bir şeylerin tersten başlaması bu kadar önemli mi? " diye sordu.
Bir an duraksayıp boş boş baktım kardelene. Gerçekten önemlimiydi. Hiç bir zaman kurallara dört dörtlük uyan biri olmamıştım ki ben. En başından hayatımda herşey tersti benim. Şimdi neden düzgünlük arar olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME ( düzenlenecek )
Ficción GeneralHüküm belliydi.. berdel.. İki farklı insan sözleşmeyle bağlandılar... Bu işte duygulara yer yoktu.. Aşk'a sevgiye yer yoktu... Zaman geçti.. aylar geçti.. Önce Aşk karıştı.. Filizlendi... büyüdü.. Artık geri dönülemezdi..