Bölüm 17

116K 4.6K 514
                                    

Ellerinin soğukluğunu vücudumda hissedemediğimde gözlerimi açtım. İşini bitirmiş kolyeyi boynuma takmıştı. Göz alıcı gerdanlık boynumdaki yerine aldığında onun ellerinin can alıcı soğukluğu gitmiş, yerine bu metalin kuru soğukluğu kalmıştı. Bir adım uzaklaştı benden. Aramızdaki boşluk üşütmüştü bir an beni. Aynadan hala bana bakıyordu. Gözlerimiz birbirini buldu, yeniden boğazını temizleme ihtiyacı hissetmişti. Boğazı mı ağrıyordu yada sigaramı kullanıyordu bilmiyordum, her seferinde boğazını temizlemesi gereken bir gıcık vardı sanki . Sigara içtiğini sanmıyordum kokmuyordu.

Kokusu kendine hastı... Çok güzeldi...

Bir adım daha uzaklaştı aynadan gözlerime bakarken '' Çıkalım mı artık '' Gözlerini aynadan tabi dolayısıyla benden çekmişti odanın içinde dolaştırıyordu.

Doğru ya, o kadar insan bizi bekliyordu ve vakit gelmişti artık. Gülümsedim '' olur... Gidelim '' dedim. Masanın üzerindeki kırmızı güllerden oluşan demeti elime aldım. Düğün çiçeğim kıpkırmızı bir gül demetiydi. Aslında bu sefer ki Kardelenin isteğiydi benimde hoşuma gitmişti. güzeldi gül demeti...

Balo kapısının önüne geldiğimizde kendimize son kez çeki düzen verdik. Kapıyı açmakla görevli olan adam bizden yani Yavuzdan komut bekliyordu.

Titriyordum.. Heyecandan dilim damağım kurumuştu yeniden. Bu heyecanın bir ismi bir tanımı yoktu. Hayatımın hiç bir yerinde bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyordum. Ben kendi hayatımda heyecanlanmazdım ki en büyük heyecanı okula kabulümde yaşamıştım ama o şu an ki heyecanımın yanından bile geçemezdi. Yavuz o bilindik sinir bozucu kendine kontrolüne sahipti her zamanki gibi. İçeride tanımadığım bir sürü insan vardı. Kına gecesinde de tanımadığım insanlar vardı ama şimdikiler daha fazla heyecanlanmamı sağlamıştı nedensiz.

Elini sırtıma koydu elini hissetmemle kafamı ona çevirdim istemsizce.

Gülümsedi. '' sakin ol ben yanındayım ''

Gülümsedim. Bu cümleleri bu aralar ne kadar sık duyuyordum böyle. Kafamı kapının kenarındaki bizi bekleyen adama çevirdim ve başımla onay verdim. Yavuza bakıp onunda onay vermesiyle kapı açıldı. Kapının açılmasıyla içerden gelen o anlamsız uğultu birden durdu, sahneye çıkan yol yukardan spot ışıklarıyla aydınlatılmıştı. Masaların olduğu bölümler karanlıkta kalmıştı. Herkes görebildiğim kadarıyla ayaktaydı kapıda bizi görmeleriyle alkışlamaya başlamışlardı. O anlamsız uğultunun yerini şimdi alkış sesleri doldurmuştu.

Yavuz sırtımdaki elini beni içeriye yönlendirmek isteyerek belime indirdi. Saçlarımın belli belirsiz kapattığı belimde elinin soğukluğunu hissettiğimde irkilmiştim, o ise bir an saçımın altından tenimi hissetmiş olmalı ki duraksadı. Duraksamasına anlam veremezken ona baktım herkesin gözü üzerimizdeydi. Kendisini saniyesinde toparladı ve elini belime bastırıp bizi piste doğru yürüttü. Yüzünde o bilindik yapmacık gülümsemesi vardı. Bende aynısından yüzüme yerleştirdim, insanlar bize bakarken neden duraksadığını anlamasam da birlikte sahneye yürüdük yavaşça. Neydi bu şimdi demin beni odada görmüştü hatta saçlarımı toparlamıştım oda kolye takmıştı şimdi ki bu hali neydi bunun böyle.

İlk dansımızı yapıp sonra tebrikleri kabul edecektik sonrasındaysa gelişine gece devam edecekti.

Etraf tamamen karanlıktı sahneye geldiğimizde. Işık tepemizde loş bir şekilde yanıyordu etrafımı seçebilmemi engelliyordu aslında. Bir eli elimde diğeri belimde ritimle sallanmaya başlamıştık. Hoş çok hızlı olmayan bir dans müziği çalıyordu. Kimsenin duymamasına dikkat ederek.

'' Ben pek beceremem '' dedim. Terlemiştim.. Gözler üzerimdeyken dans edememek ve rezil olma ihtimali beni germişti iyice. Benimle birlikte onun da rezil olmasını istemiyordum hem de böylesine yakın çekimde etrafımızda onun tanıdıkları varken. Yavuz ellerini belimde bastırıp beni kendine daha çok yakınlaştırmıştı.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin