Kendime gelip gözlerimi açtığımda derin bir nefes almaya çalıştım. Karnıma giren ince sızıyla yarım kalsa da, o gece yaşanılanlar tek tek başıma üşüşmeye başladılar. İçime düşen panikle ellerim vücudumu yokladı.
Ölmemiştim.. kurtulmuştum..
Yataktan hızla kalkıp doğrulmak istediğimde beni kesen yine karnıma giren keskin sancıydı. Etrafıma baktığımda tanımadığım bir odadaydım. Yer yatağında yatıyordum. Üzerimde de ince bir yorgan örtülmüştü.
Eski tarz hatta yaşlı teyzelerin giydiği ufak çiçekli gecelikle den giyiyordum. Neredeydim böyle Allah aşkına. Elimle karnımı tutarak kalktım yer yatağından yavaşça. Başım hala hafif hafif dönerken, karşı minderin üzerinde duran hırkayı omzuma gelişi güzel attım. Gecelikle etrafta gezemez idim. Hem daha nerede kimlerle olduğumu bile bilmiyordum.
Kolumu tam anlamıyla kaldıramıyordum. Hatta çok fazla hareket bile edemiyordum. Ev ufacıktı eski olduğu her halinden belliydi. Olduğum odanın dışına çıktığımda misafir odası gibi bir yere gelmiştim burada da eski oldukları belli olan eşyalar vardı. Ev eski ama temizdi, etrafta gözlerimi gezdirirken bahçeden gelen sesleri duydum.
Kaç gün geçmişti aradan. Ne zamandır buradaydım. Polise gitmediler mi yani.. yönümü bahçe kapısına çevirdim. Evden bahçeye çıkan kapının kenarına geldiğimde bir adamla bir kadın konuşuyorlardı. Yavaşça yaklaştım kapıya.
Kadın " uyansın da bir bey o zaman belli olur "dedi. Benim hakkımda konuşuyorlardı. Birkaç adım daha attım ve kapıdan bahçeye çıkarken kendimi belli etmek ister gibi boğazımı temizledim.
İkisi birden bana döndüler adam oturduğu yerden ayağa kalkarken. Kadın elindeki süpürgeyi bırakıp bana doğru yaklaştı. Daha da yakınıma gelip " Kalkmışsınız , niye kalktınız yaranız iyileşmedi daha" Dedi
Beni tuttu başım felaket dönüyordu sendeledim. Kadın bu seferde " bey yardim ette oturtalım hele " dediğinde adam da hafif uzaktan çekinerek diğer kolumu tuttu bahçe sedirine oturtmuşlardı beni. Oturmamla başım biraz da olsa durulmuştu.
"Şey teşekkür ederim "dedim. Sessizce. Beni tanımadan yardım etmişlerdi.
Karşıma oturmalarından sonra Bu sefer adam söze girdi. " Bacım daha iyi misin kapıda bayıldın kaldın. Ne yapacağımızı bilemedik, içeri taşıdık seni. Bıçaklamışlar kim yaptı bunu sana başın dertte midir. " diye bir sürü soru sıraladı.
Kadın " dur bey bir soluklansın kadın " diye dürttü kolundan. Aynı anda önüme bir bardak su koydu sürahiden. Suyu görene kadar nasıl susadığımı anlamamıştım.
Konuşmaya başlamadan büyükçe bir yudum aldım. Boğazımdaki serinleme ile birazda olsa toparlanmış gibiydim." yok yok iyiyim" dedim gülümsemeye çalışarak, bakışlarımı adama çevirdim
" ben kayboldum yolu ararken çıkmaz sokağa girmişim anlamadan, hırsızlar yolumu kesip paramı çaldılar beni de bıçakladılar " dedimKadın bunları duyunca ellerini birbirine vurup vah vahlamaya başladı "şükür ki ucuz kurtuldun " dedi. Hırsızlara mırıldanarak bela okuyordu sanırım.
Tebessüm ettim " sayenizde " dedim. Onların sayesinde nefes alıyordum.
Adam birazda gururlanarak " benim hanım ebedir. Gelir böyle şeyler elinden " dedi sonra " e baçım neysin necisin kimlerdensin "diye sordu
Ben bir yudum su daha içip, nefes alıp verene kadar kendi sorduğu soruyu kendi yanıtladı. " turist misin sen yoksa, şu buraları gezenlerden, yok mu merak edenin" diye devam etti gözleri büyümüştü. Ben uyurken kim olduğumu merak ettiği belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME ( düzenlenecek )
General FictionHüküm belliydi.. berdel.. İki farklı insan sözleşmeyle bağlandılar... Bu işte duygulara yer yoktu.. Aşk'a sevgiye yer yoktu... Zaman geçti.. aylar geçti.. Önce Aşk karıştı.. Filizlendi... büyüdü.. Artık geri dönülemezdi..