Bölüm 29

109K 5.1K 585
                                    

Üst kata çıktıgımız da ben koltuklara yönelirken o beni merdivenlere yönlendirmişti. Demin ki sakin halinden, birşey demeden bana ayak uydurmalarından işkillenmem lazımdı zaten.

İkimizde sessiz ve seri hareketlerle odaya giderken kolundan kurtarmıştım kendimi, kavgaya hazırlıyordum resmen.

Odaya girmemle kendimi duvara yaslı bulmam bir oldu. Bu klişeden kurtulamicakmıydık insanlık olarak.

İki eli yanımda kafasını benim kafamın yanında duvara yaslamıştı. Derin derin nefesler alıp veriyordu sakinleşmeye çabaladığını düşünüyordum ama o bana bu kadar yakınken bu sefer benim nefesim kesiliyordu.

Yanımda nefes alışlarını bütün vücudumda hissediyordum. Sanki birlikte nefes alıyorduk.

Oda da nefes seslerimizden başka ses duyulmuyordu. Bana bu kadar yakınken herşey birbirine karışıyordu.

Burnuma dolan enfes kokusuyla mest olmuştum yeniden. fısıldadı " ahh zeynep ahhh sınırlarımda geziniyorsun " dedi.

O kadar sessiz söylemişti ki kulağımın dibinde olmasa duyamazdım. Dediklerini tam idrak edemiyordum sarhoş olmuş gibi hissediyordum kendimi.

Bitin ilgim dudaklarından kopup saçlarıma gelen nefesindeydi. Kafasını birazcık bana çevirse dudakları rahatlıkla boynuma değebilirdi.

Düşüncesi bile karnımda savaş başlatıyordu. Bu yakınlığına bir son vermeliydi.

Ellerimle iki yanımdaki kollarını çekmeye çalıştım " ne yapıyorsun çekil lütfen " dedim.

Sesim titredi. Çekilmesini istiyordum ama bu yakınlığı. Immm içimdekileri adlandıramıyordum.

Sesini çıkarmadı veya geriye gitmedi. Bütün heybetiyle beni duvar ve kendi arasına sıkıştırmıştı. Kala kalmıştım dibinde.

Kokusu ne zaman burnumu geçip cigerlerimi doldursa bağımlı gibi hissediyordum kendimi. Nasıl böyle beni tesiri altına aldığını bilmiyordum. Biraz daha birşey demeden durduk öylece.

Yakınlıgımızı bozmadan yüzünü yüzümün önüne getirdi. Gözleri en karanlık gecelere taş çıkartacak kadar koyuydu.

Yüzündeki ifadeyi anlayamıyordum kaşları çatık gözleri yarı açık yarı kapalıydı. Derin derin nefesler alıyordu .

Dudaklarından çıkan soluk yüzüme vuruyordu allah aşkına nasıl düşünebilirdim bu halde. Çekilmiyordu da

Ellerimi göğsüne koyup biraz ittirmek nefes almak için kendime yer açmak istedim. Nefes almaya, bir saniye bile olsa kalbimin yavaşlamasına ihtiyacım vardı. Çok azıcık geri giderken dudaklarını yeniden kulağıma yaklaştırdı.

Gözlerimi kapattım sımsıkı..

Derin bir nefes alıp " kim olduğunu, kimin karısı olduğunu unutma sakin, bir dahakine bu kadar yumuşak davranmam " dedi

Daha kulagıma dolan nefesi kesilmeden alnıma her zamanki yerine varla yok arası öpücük kondurup hızla çıkıp gitti odadan. Kapıyı arkasından o kadar sert çarpmıştı ki kulağım çınladı.

Gitmesiyle kendimi koltuğa zor attım. Üzerimde yakınlığının o kadar yakıcı bir etkisi oluyordu ki bana o kadar yakınken düşünemiyordum. Beni bırakıp gittiğinde bile etkisinden hemen çıkamıyordum.

Uzanıp pencereyi araladım nefes almaya ihtiyacım vardı.. bir müddet önümde uzanan manzaraya bakarak birşey düşünmeden sakinleşmeye çabaladım

Yavuzun etkisi biraz da olsa geçmişti bu sefer de aklıma yine ilaç mevzusu doluşmuştu. İşin kötüsü Evde yediğim her lokmayı kokluyordum. Yavuz iyiden iyiye bende bir gariplik olduğunu anlamak üzereydi. Bir an önce bir yol bulmalıydım.

SÖZLEŞME ( düzenlenecek )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin