BÖLÜM 8 | READVİLLE

385 43 74
                                    

"Ağzımdan tek kelime alamazsın John McNally. İstediğini yap, sana tek kelime etmeyeceğim!"

Adamın beklentilerimi karşılayan cümleleri üzerine Mike aşırı gelişmiş iri bacağıyla karın boşluğuna tekme attığında olduğu yerde yükselip yere çarptı Ecel'in gövdesi. En ufak bir sızı hissetmiyordum adama atılan darbelerde, vuran da vurulan da, hepsi de birbirinden pislikti neticede.. Gözlerimin önündeki Mike bir darbe daha atacekken sakin tavrını hiç bozmayan McNally sakinleştirdi adamını. "Biliyorum, kafanı süslediğin o dövmelerden bir tane de ona yapmak istiyorsun ama biraz daha sabırlı ol Mike. Daha sonra bunun için vaktin olacak."

Bir elinin yumruğunu diğer elinin avuç içine sertçe kapayan Mike yerdeki adamdan gözlerini ayırmadan, birbirine kenetlediği dişleriyle salyalarını akıtan kudurmuş köpekler gibi hırladı. "Sen nasıl istersen patron"

Başka bir şey de bilme zaten. Aptal herif..

McNally onu duymazdan gelip bel oyuntusunda, kemerine sabitlediği silahını çıkarttı. Yaşlı patron ağır hareketlerle diz kapaklarına tutunarak tek dizinin üzerinde, adamın karşısında yere çöktüğünde güvenliğini açtığı silahını adamın şakağının hizasında oyalanır gibi sallıyordu. "Bence burada olma nedenini sende bilmiyorsun. O zaman başka bir konuya geçelim.." Yumuşak tavrı aniden bir çelik gibi sertleşirken patlamaya hazır silahın namlusunun ucuyla adamı şakağından iki defa dürttü. "Bugün buraya geleceğimi nasıl öğrendiniz, şirketimde adamınız mı var!?"

Adam şakağında konaklayan namluya rağmen hiçbir tepki vermeden patronun yüzüne bakarken az önce geldiğimiz koridordan tiz sesler yankılanmaya başladı. Kendisini henüz görmesem de bu isyankar çığlıkların sahibinin Larry Scarlett'a ait olduğunu bilecek kadar tanıyordum onu. Maalesef.

"Çek o pis ellerini üzerimden! Bırak dedim sana!"

Uzun zincirli iri kolyesi geniş degajesinde saçlarına eşlik edip sağa sola sallanırken kolundan tutan adamdan kurtulma çabaları tamamen yersizdi. O cılız kollar ve çöp bacaklarla attığı tekme ve yumruklar yanı başındaki adam için, hatta benim için bile sinek ısırığından farksızdı. Oysa kadınlar kas yapıları erkekler kadar güçlü olmasa bile kendilerini savunabilmeli ve koruyabilmelilerdi. Bu kadın kimlerle takıldığını bile bile süslenmeye ve kibirlenmeye ayırdığı vaktin birazını da kendini korumayı öğrenmeye ayırmış olsaydı belki de bu odaya zorla sokulmadan evvel kendini kurtarmanın bir yolunu bulabilirdi. Şimdi ise.. çok geçti.

Aralarında kendi ömründen daha fazla yaş farkı olan McNally'i gördüğünde bordo renk dudaklarını büzüp sesini inceltti. "Ah John, sevgilim! Söyle şu adama, o iğrenç mengene parmaklarını çeksin benden."

"Günün asıl suçlusu da geldi iştee.." dedi John McNally çöktüğü yerden yine yavaşça kalkıp kadının karşısına geçtiğinde. "Sevgilim öyle mi?" dedi alay edercesine. "Demek karımın ve benim evlilik yıldönümümüzü kutlamaya buralara kadar zahmet ettin Larry.. Karımın karşısına çıktın ve ona kim olduğunu tanıttın. İtiraf etmeliyim ki bu cesaretin karşısında şaşırdım."

Larry Scarlett adamın bakışları ve ses tonu üzerine titreyen gözkapaklarıyla durumun vehametinin ancak farkına varabilirken "O zaman bir itiraf da ben yapayım..." dedi aç gözlü sinsi bakışlarını Larry Scarlett üzerinde gezdiren Ecel. "Bugün senin bu saatlerde Readville'ye geleceğini ve hatta hangi sebeple geleceğini, işte..." dedi çenesiyle ürkek bakışlarla kendisini izleyen kadını işaret ederek "...bu kadından öğrendik, bize herşeyi bir bir anlattı. Bu ateş parçasını çok kızdırmışsın sevgilisi."

McNally'nin silah tutan eli duyduklarıyla ve alaya alınmakla öfkeyle titrerken karanlık bakışlarını önce dizlerinin üzerinde vaziyetine rağmen sırıtan adama ardından neler olduğunu anlamaya çalışan kadına çevirdi. "Eğerr, eğer bu doğruysa Larryy..."

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin