This Is My Kingdom 2

Tired?

"Kılıcını geride tut biraz!" Diye sinirle soludum ve karşımda duran askerin kılıcına kılıcım ile vurdum. "Ve kendine güven."

"Üzgünüm kralım, daha dikkatli olmaya çalışırım bir dahakine." Deyip yerine geçerken etrafıma bakmıştım. Talimleri yine ben yönetiyordum. Acemi birliğini Alec, daha deneyimli olanları ise ben kontrol edecektim. Eskisi kadar sık değildi tabii ki. O zaman niyetim Alec'i daha fazla görmekti.

Artık bir kraldım. Bu denetimleri yapacak kadar çok zamanım yoktu.

Ben onlarla talim işini bitirdiğim zaman Underhill hızlıca yanıma gelmişti.

"Efendim ben... sizinle bir şey konuşmak istiyorum."

Bir sen eksiktin...

"Ne konuşacaktın?"

"Ben... ben sizden özür dilemek istiyorum. Alec'ten geçenlerde dilemiştim ama sizden de dilemem gerektiğini düşündüm. Yani ben... Alec'i... şey biliyorsunuzdur belki... öpmüştüm."

"Bilmek ne kelime, bizzat gördüm o anları. Hala yaşadığın için şanslısın." Dedim alayla gülerek. O da şaka yaptığımı sanıp gülmüştü ama ben ciddiydim.

"Sizden özür dilerim. Onun aklının başka birisinde olduğunu bilsem kesinlikle böyle bir şey yapmazdım."

"Biliyorum yapmazdın." Dedim bu sefer ciddiyete girerek. "Başka söyleyeceğin bir şey yoksa..."

"Aslında son bir şey var." Deyip saçını kaşıdı. "Köylüler sizi kabul ettiklerinden beri sizin gibi... daha doğrusu bizim gibi olanlar köy halkı tarafından kabul görmeye başladılar. Öncelikle bu konuda teşekkür edeceğim. Daha sonrasında... sey ben... birisi ile ilişkim var ve eğer onay verirseniz... şey... evlenmek istiyorum."

"Ben... tabii ki de onay veririm Underhill. Sorman hata. Kim bu şanssız erkek?" Dediğimde gülmüştü.

"Lorenzo." Demesiyle gözlerim kocaman açıldı. Bizim hekimbaşına bakın hele, neler de çevirmiş arkamızdan.

"Onayı verdim ben. Gerisi size kalmış artık."

"Çok teşekkürler efendim." Diyerek yanımdan uzaklaştı Underhill. Vesile olduğum şeyle gülümseyip ben de saraya doğru yönelmiştim.

O sıra aniden Jonathan karşıma çıkmıştı. Aceleci bir halde yürürken bana çarptığı için ikimiz de geriye savrulmuştuk.

"Hey? Neler oluyor Jonathan?"

"Megan'ı arıyorum." Dedi etrafına bakarak. "Az önce Clary ile tartıştılar da. Clary sana güvenmiyorum tarzı şeyler söyledi ve Megan çekip gitti."

Çaresiz bir halde sırtını duvara yaslamıştı.

"Ben ne yapacağını Magnus, bir şeyler söyle."

"Megan'a karşı hislerin mi var?"

"Bilmiyorum. O hoşuma gidiyor. Evet, fazla rahat bir kişiliği var ama ben kasıntı birisi ile olamam zaten. Ve açıkçası, daha öncesinde ne yaşadığı beni pek ilgilendirmiyor. Deneyimsiz kadınlardan hoşlanmam, yatakta iyi olmasını tercih ediyorum ben."

Dediği şeyle biraz şaşırmış olsam da gülmekle yetinmiştim.

"Sorgulamayacağım."

"Benden önce kimle olduğu değil benden sonra kimse ile olmayacağı kısmıyla ilgileniyorum ben. Ayrıca dediğim gibi, deneyimli kadınlardan hoşlanıyorum. Hatta takıldığım çoğu kadın benden yaşça büyük oluyordu. İlk defa kendimden küçük bir kadınla oldum."

"Ben de deneyimli kadınlarla olmayı daha çok seviyordum ama bakir bir erkekle evlendim." Dedim gülerek. "Zamanla isteklerin değişiyor. Seks seni bir yöne götürüyor, sevgi her yöne. O yüzden eğer Megan'dan gerçekten hoşlanıyorsan devam et derim. Ama sırf deneyimli diye onunla olursan bence olma."