My stupid son...

1.2K 105 121
                                    

Kendimi biraz toparladıktan sonra odamdan çıkıp babamın odasına gitmiştim. Gecenin bir yarısı adamı rahatsız etmek istemiyor olsam da şu an çok kötü hissediyordum.

Kapıyı birkaç kez çaldığım zaman ses gelmeyince kapıyı direkt olarak açıp içeriye girdim.

Babam uyuyordu. Ne yapacağımı düşünüp babamın yanına gittim ve yatağın boş kısmına uzandım.

"Baba, uyansana." Deyip onun omzunu hafifçe dürttüğüm zaman birden gözlerini açıp bana baktı.

"Gece gece ne işin var burada?" Deyip esneyerek oturur pozisyona geçmişti.

"Alec'le kavga ettik." Dedim dizlerimi karnıma çekerek. "Daha doğrusu Alec bana kötü şeyler söyledi."

"Barışırsınız, bir şey olmaz. Dön hadi odana." Deyip tekrar yatağına uzandı babam.

"Baba, Alec odadan gitti ama."

"Döner, bir şey olmaz. Sen de dön odana."

"Baba, sen nasıl babasın ya. İnsan oğluna destek olur."

"Bıktım senden, bıktım." Diyerek oturur pozisyona geçti. "Ne var anlat hadi."

"Ben çok aptallıklar yaptım." Deyip ellerime bakmaya başladım. "Her defasında hem de."

"Tahmin edebiliyorum."

"Biz... sevgili olmadan önce... antrenmanlar yapıyorduk. Bana ok çalıştırmasını istemiştim. O sayede yakınlaşmaya başladık. Sonra bir gün... ormanda antrenman yaparken ben onu öptüm."

"Bekle bir saniye, ilk hamleyi sen mi yaptın?"

"Evet ama onu buna pişman ettim. Yani... sonuç olarak böyle bir şey duyulsa neler olurdu az çok tahmin edersin. Sen öğrensen direkt Alec'i idam ederdin. Benim hakkımda ne dedikodular çıkardı. O an panikle ona kızdım, bu yüzden mi bana yanaştın diye azarlayıp benden uzak durmasını söyledim. Tabii bu kadar güzel bir üslup kullanmadım."

"Kısaca hem suçluydun hem de güçlü."

"Aynen öyle. Sonrasında da çok sert şeyler söyledim ona. Kötü halde olduğunu bilsem de üstüne çok gittim. Ama bir gün  Clary ile konuşunca... ona olanları üstü kapalı anlattım ve o da Alec'e saygı duymam gerektiğini filan söyledi. Ben de gidip Alec'le aramız kötü olmasın konuşması yaptım."

"Her şeyin başı o kızıl şeytan öyle değil mi?"

Babamın tepkisine istemsizce gülmüştüm.

"İlişkimizi defalarca kurtaran kişi o, evet. Neyse, biz Alec ile normal bir şekilde konuşmaya devam ettik. O sırada Emma olayı patlak verdi. Biliyorsun ben Emma'yı odama çağırıp sonra başka iş vermiştim. Kız benimle yatmak istemeyince ben de onu askerlerin olduğu kısımda bir işe verdim. O sıralar da Emma Alec'i beğenmiş ve gidip onunla yakınlaştı."

"Dur tahmin edeyim, sen de kıskançlık krizine girdin.'

"Evet."

"Aptal oğlum benim. Öpen de sensin suçlayan da sensin bir de üstüne kıskanan da sensin."

"Napsaydım, senin Alec'i öldürmene göz mü yumsaydım. O dönem Clary'e bile rahat vermiyordun, Alec'e kim bilir ne yapardın? Ben de onun ve kendimin iyiliği için ondan uzak durdum ama tabii duygularım ondan uzak durmayı beceremedi."

"Kim bilir ilişki içinde neler yaptın ona?"

"Baba ben onu çok seviyorum ama ikimizde de olan pis bir huy var."

"Sevdiğimiz insanları fazlaca kırıyoruz, evet bu özelliğin benden sana geçmiş ama sen annenin de özelliklerini almışsın. Direkt bana benzesen bu kadar bile insaflı birisi olmazdın bunu ikimiz de biliyoruz."

"Yine de iyi şeyler olmadı. Sevgili olduğumuz dönem mükemmeldi, en azından başları. Sonradan olay sevişme kısmına doğru gelmeye başladı."

"Tahmin edeyim, sen istedin ama Alec bu konuda acele etmek istemedi ve bu konuda tartışma yaşadınız."

"Dışarıdan olması gereken bu gibi dursa da öyle olmadı." Dediğimde babam şaşırmıştı. "İsteyen taraf Alec'ti. Daha önce yaşamadığı için bilmiyordu. Ne bir kızla ne de bir erkekle olmuş o yüzden daha da fazla istiyordu. Ben de sabırlı olalım diye ısrar etmiştim. Çünkü kendimi biliyordum, yatakta oldukça zalim birisiyim."

"Az çok tahmin edebiliyorum."

"Aslında her şey mükemmeldi. Yani onunla yattık, güzel devam ediyoruz diye düşünmüştüm ama bana bir konuda isyan etti. Ona çok sert davrandığımı, kurallar koyduğumu filan söyledi. Beni istediği için itiraz etmemişti ama tabii mantıklı kafa ile düşününce benimle konuştu. Ve ben ne yaptım biliyor musun? Gidip ona herkese böyle davranıyorum dedim."

"Aptal oğlum diye boşuna söylemiyorum. Direkt sen umurumda değilsin, benim için önemli olan seks deseydin daha az gurur kırıcı olurdu. En azından niyetin belli olurdu."

"O an salaklık yaptım sonra da bana bayağı bir trip attı. Senin dediğin gibi bir daha canımı yakmayı önemseme zaten ben senin umurunda değilim tarzı bir cümle kullandı. Ben de o andan sonra daha dikkatli olmaya çalıştım. Tabii bu dikkatimin asıl nedeni yine kıskançlık çünkü Emma ile yakın oldukları bir dönem vardı."

"Elimden kaçar mı acaba korkusu ile insaflı davrandın yani?"

"Öyle de demeseydin şimdi..." dediğimde gülmeye başlamıştı.

"Haklı değilsin de tamam diyeyim ama haklıyım oğlum. Neyse, senden beklenecek şeyleri yapmışsın. Hiç şaşırmadım. Ama bunlara üzülmen yersiz, üstünden çok zaman geçti. Ayrıca sen benim gibi bir babaya sahipken büyük bir riske girip onunla ilişki yaşamaya başladın. Onunla birkaç kez yatıp sonra da yoluna devam edebilirsin hevesini alınca. Ama baştan itibaren amacının hiç de bu olmadığı aşikar."

"Asla öyle bir düşüncem olmadı, ondan hoşlanıyordum. Onu kullanmak bir yana onunla bir ömür geçirmeyi ne kadar çok istediğimi bilemezsin. İmkansız da olsa istiyordum. Hatta kaçıp gitmeyi, krallığı bırakmayı bile düşündüm. Ona teklif ettim ama kabul etmedi."

"Korkmuştur. İleride bundan pişman olursun diye."

"Olmazdım." Dedim acıklı bir sesle. "Ben onunla olmayı her şeyden çok istiyorken pişman olmazdım baba. Hatta belki bu sarayda olduğumuzdan daha mutlu ve huzurlu olurduk. Şu an... beni affetmesi için yine bu krallığı bırakıp giderim ama beni affedecek gibi durmuyor. Ben kendimi kaybetmiş olsam da Alec hep yanımdaydı ama ben onun yanında olmadım. Elimden geleni yaptım ama olamadım işte baba. Benim doğamda anlayışlı olmak, alttan almak yok. Üstüne bana kızdı, alttan almadığım için ve değişmediğim için. Haklıymış gibi üstte çıkıp ona kızdım. Başından beri beni değiştirmeye çalışıyorsun diye. Benim bu halimi bilerek benimle evlendin şimdi de bu halimi istemiyorsun filan dedim."

"O da normal olarak sinirlendi. Bak Magnus, açık söyleyeyim. Alec'in seni değiştirmek gibi bir niyeti yok. Ama senin değişmen gerekiyor. Bu, o istediği için değil kendin istediğin için yapman gereken bir şey. Alec'i sevdiğin için yapmalısın."

"Baba zaten ben değiştim, bunu hepimiz biliyoruz. Ama ne kadar değişirsen değişeyim bu Alec'e yetmiyor."

"Hayır, yanlış düşünüyorsun. Alec seni seviyor ama bir insan bir insanı seviyor diye onun her huyuna aşık olamaz. Annen de bana aşıktı ama beni en çok eleştiren ve değiştirmeye çalışan kişi de annendi. Sence Alec değişmedi mi? Belki de Alec bunlara susan ya da göz yuman bir insan değildi ama senin için değişti, kendinden taviz verdi. İlişkiyi ayakta tuttu. Senin yapman gereken şey de ilişkiyi ayakta tutmak ve ilişkine sahip çıkmak. Gidip Alec ile konuş, onun gönlünü al. Gerisi gelecektir. Alec seni affeder çünkü seni çok seviyor."

"Öyle mi diyorsun?"

"Evet. Özür dilemeyi de unutma."

Babama sıkıca sarılıp onun yanından kalktım ve teşekkür ederek odadan ayrıldım. Yarın sabah ilk iş olarak Alec'ten özür dileyecektim ve aramızı düzeltecektim.

...

Hayırlısı...

This Is My Kingdom 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin